Taksim Hold’em filmine muhteşem prömiyer

Taksim Hold’em filmine muhteşem prömiyer

Taksim’de bir evde düzenlenen bir poker partisi üzerinden mizahi bir dille toplumsal ve politik olayları sorgulayan ‘Taksim Hold’Em’ filmi 30. Tokyo Uluslararası Film Festivali’nde dünya prömiyerini yaparak büyük ilgi gördü

Başrollerinde, Kenan Ece’yle birlikte Damla Sönmez, Berk Hakman, Emre Yetim, Nezih Cihan Aksoy ve Tansu Taşanlar yer aldığı; incelikle yazılmış karakterleri ve hikâyesiyle dikkat çeken “Taksim Hold’em”, prömiyerde kahkahalarla izlendi ve uzun süre alkışlandı. Film ekibi, gösterimin ardından izleyicilerin sorularını da yanıtladı. Senaryoyu kendi tecrübelerinden yola çıkarak yazdığını belirten Michael Önder, Tokyo’daki seyircilerden aldığı tepkilerden çok memnun olduğunu dile getirdi. “Ertuğrul 1890” filminden sonra ikinci kez Tokyo’da bir filminin galasında olmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Kenan Ece ise, senaryoyu okur okumaz başrol teklifini kabul ettiğini anlattı.

 

Bu yıl 25 Ekim – 3 Kasım 2017 tarihleri arasında düzenlenen 30. Tokyo Uluslararası Film Festivali, Asya’nın en önemli film festivallerinden olarak kabul ediliyor. “Taksim Hold’em”in iki ayrı ödül için yarıştığı Asian Future bölümünde 8 ayrı ülkeden 10 film yer alıyor. “Taksim Hold’em”in 30. Tokyo Uluslararası Film Festivali’yle başlayan yolculuğu yurt içi ve yurt dışında birçok festival ile devam edecek.

 

 Kutuplaşmış bir toplumda birbirini taraf olmaya zorlayanlara dışarıdan bir gözle bakan “Taksim Hold’em”, Taksim’de bir evde düzenlenen bir poker partisi üzerinden insanlığa dair bir panorama sunuyor.

 

Alper, bir Cumartesi akşamı nişanlısının ısrarlarına rağmen evlerinin yakınındaki protestoya katılmayı reddeder. Lise arkadaşlarıyla haftalık pokerini oynamak istemektedir. Eve gelen arkadaşları ise oyuna başlamaktansa dışarıdaki eylemlere katılıp katılmamak üzerine hararetli bir tartışmayagirişirler. Tam oyun başlarken sokakta arbede çıkar. Alper’in tüm itirazlarına rağmen arkadaşları evin kapısını açıp dışarıdaki insanların eve sığınmasına izin verirler. Alper olaylara karıştırılmak istemediği için bencillikle suçlanır. Yaşananların etkisiyle tartışmalar şiddetlenir. Herkes konuşur ancak kimse diğerini dinlemez. Tüm karakterler için doğrular mutlaktır ancak bu doğrular birbirinden farklıdır. Peki herkesin doğruları dokunulmazsa diyalog nasıl kurulur?

 

Michael Önder’in hem senaryosunu kaleme aldığı hem de yönetmen koltuğunda oturduğu “Taksim Hold’em”; herkesin kendi inandığı doğrunun tartışılmaz olduğunu düşündüğü bir topluma dair eleştirilerini bazen sert, bazense mizahi bir dille ortaya koyuyor. İncelikle yazılmış karakterleri ve hikâyesiyle dikkat çeken film; zamandan, belli bir toplumdan ve coğrafyadan bağımsız bir eleştiri sunuyor.

 

Siyasetcafe.com

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.