Tarikat Maskesiyle Servet Avı: Kotekan Şeyhi'nden 175 Milyonluk Vurgun!
Diyarbakır’da “Kotekan Şeyhi” olarak bilinen Abdulletif Aslan’ın 175 milyon TL’lik malvarlığı, MASAK raporlarıyla ortaya çıktı.
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde kendisini “Kotekan Şeyhi” olarak tanıtan Abdulletif Aslan’ın, ailesi ve yakınlarıyla birlikte 175 milyon TL’lik malvarlığına sahip olduğu, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporlarıyla gün yüzüne çıktı.
Dini duyguları istismar ederek haksız kazanç elde ettiği iddiasıyla başlatılan soruşturma, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
MASAK’ın 2019-2023 yılları arasında yaptığı incelemeler, Aslan’ın banka hesaplarında yüksek miktarda para hareketliliği olduğunu ortaya koydu.
Resmi bir işte çalışmayan Aslan’ın, eşi, çocukları, akrabaları ve müritleri adına gayrimenkuller, araçlar ve diğer varlıklar edinerek 175 milyon TL’lik servet biriktirdiği belirlendi.
İddialara göre, bu servetin bir kısmı Gazze ve Afrika’daki su kuyusu projeleri için toplanan sadakalardan elde edildi, ancak büyük bölümü kişisel zenginleşmeye dönüştürüldü.
SORUŞTURMA VE DAVA SÜRECİ
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 2023’te başlayan soruşturmalarda önce delil yetersizliğiyle takipsizlik kararı vermiş, ancak MASAK raporlarının ardından karar kaldırılarak iddianame hazırlandı.
Aslan ve oğlu C.A. hakkında dolandırıcılık ve suçtan kaynaklanan malvarlığını aklama suçlarından 17 yıla kadar hapis cezası istenirken, diğer 8 şüpheli için 7 yıla kadar hapis talep edildi. Aslan’ın malvarlığına el konuldu. Dava, Aralık 2025’te Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
DERGAHTA NELER BULUNDU?
Polis operasyonunda, Aslan’ın dergahında sıra fişleri, Arapça mühürler ve çeşitli dokümanlar ele geçirildi. Güvenlik kameralarıyla korunan binada, her gün yüzlerce kişinin muska (500 TL) ve dua (300 TL) için başvurduğu tespit edildi. Aslan’ın özel müşterilerini başka semtlerde ağırladığı da ortaya çıktı.
TARİKAT VE CEMAATLERİN LÜKS YAŞAM TARZI
Türkiye’deki tarikat ve cemaatler, dini otoritelerini kullanarak halktan topladıkları bağışlarla lüks yaşamlar sürdürüyor.
Örneğin, Nakşibendi tarikatına bağlı Menzil Cemaati, turizm şirketleri, medya organları ve vakıflar aracılığıyla ekonomik bir imparatorluk kurmuş durumda.
İsmailağa Cemaati, İstanbul’un Fatih ilçesinde adeta bir “İslami getto” oluşturarak, sarık, şalvar ve cübbeli mensuplarıyla dikkat çekerken, liderlerinin lüks araçlarla dolaştığı biliniyor.
Süleymancılar, yurt ve eğitim kurumlarıyla geniş bir ağ kurarken, kurban ve kermes gelirlerini şeffaf olmayan yollarla yönetiyor. Bu cemaatlerin liderleri, müritlerden topladıkları paralarla villalar, özel okullar ve ticari işletmeler edinerek, dini söylemlerle zenginleşiyor.
DİĞER SÖMÜRÜ VAKALARI
Kotekan Şeyhi, tarikat ve cemaatlerin sömürü vakalarının yalnızca bir örneği. 2022’de Uşşaki tarikatının lideri Fatih Nurullah’ın 12 yaşındaki bir kız çocuğuna cinsel istismar iddiasıyla tutuklanması, bu yapıların karanlık yüzünü ortaya koydu.
İsmailağa Cemaati’nde 6 yaşındaki bir çocuğun dini nikâhla evlendirildiği skandalı, tarikatların çocuk istismarı ve kadınlara yönelik baskıcı uygulamalarını gözler önüne serdi.
15 Temmuz 2016’daki FETÖ darbe girişimi, dini cemaatlerin devleti ele geçirme ve ekonomik güç elde etme hırsını en çarpıcı şekilde gösterdi. Gülen Cemaati, okullar, dershaneler ve finans kuruluşlarıyla devletin kurumlarını ele geçirirken, milyonlarca liralık servet biriktirdi. Bu vakalar, tarikatların dini duyguları istismar ederek hem maddi hem de manevi sömürüde bulunduğunu kanıtlıyor.
Türkiye’de 30’dan fazla tarikat ve 400’den fazla kolu, 2,6 milyondan fazla kişiye ulaşıyor. İstanbul’da 445 tekke, doğu illerinde 800’den fazla medrese faaliyet gösteriyor. Bu yapılar, dernek, vakıf ve şirketler aracılığıyla devletin eğitim, sağlık ve ekonomi alanlarında kontrolünü ele geçirmeye çalışıyor.
677 Sayılı Tekke ve Zaviyeler Kanunu’na rağmen yasadışı faaliyetlerini sürdüren tarikatlar şehirlerde rant elde ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın tarikatlarla protokol yapması, 210 bin öğrencinin tarikat okullarında eğitim görmesi, bu yapıların eğitim sistemine de sızdığını gösteriyor.
Siyasetcafe.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.