Tatilinizi kitaplarla renklendirin!

Tatilinizi kitaplarla renklendirin!

İnkılâp Kitabevi’nin anlatı kitapları kategorisinden derlediği Nihat Sırdar, Celil Nalçakan, Candaş Tolga Işık, Uras Benlioğlu, Selcan Aydın, Güray Gürsel gibi isimlerin kitapları okurlarının ilgisini bekliyor

Otuzbeş’i Beklerken

Nihat Sırdar

                                                                                     

Nihat Sırdar ilk kitabı Otuz Beş’i Beklerken’le hayatı ıskalamayan bir dille İstanbul’un o eski sokak aralarında dolaşıyor, dükkân önlerinde top koşturup misket oynayan çocuklarla zamanın uçuculuğuna keskin bir parantez açıyor. Söyleyecek bir sözümüzün her zaman olduğunu hissederek yapıyor bunu. 

 

Artık Kocamustafapaşa 35 C Taksim tabelalı otobüse atlayıp Nihat Sırdar’la zamanda bir yolculuğa çıkma vaktidir. Yitip giden zamanda ülkece neleri geride bırakıp nereye doğru yol alıyoruz bir de onun hikâyelerinden dinleyin…

 

Severek Dinliyoruz

Nihat Sırdar

 

Radyoculuk mesleğinde 25 yılı geride bırakan ve sevilerek dinlenen Nihat Sırdar; samimi, eğlenceli, zaman zaman hüzünlendiren bir dille hikâyelerini anlatıyor. Bu anlatımda kendinizden mutlaka bir şeyler bulacaksınız. Eskiye dair yaşananlardan bugüne kalanlar ve kalmayanlar… İnsanlar, sokaklar, arabalar… Sırdar’da göreceğiniz şey sadece bir İstanbul değil, memleket özlemidir aynı zamanda.

Bu kitabın içinde turneler, oteller, yayınlar, seyahatler, üzüntüler, sevinçler var. Bir fotoğrafın içinden çıkan sayısız hikâye, anı var. Birçoğumuzun geçmişindeki ortak anılar bazıları. Kimisini okurken “ben de” diyeceğiniz anlar, anılar koleksiyonunuzda yerini alacak. Yıllardır severek dinlediğiniz Nihat Sırdar’ı bir kez daha severek okuyacaksınız...

 

Elveda Diyorsun Eyvallah Diyorum

Celil Nalçakan

 

Celil, çoğunu anahtar deliğinden gözetlediğim cümlelerini size emanet etmeye karar vermiş. “Elveda”ya “Eyvallah” demenin, diyebilmenin koşusunda nefes nefese satırlar var elinizde. Her birini çocukluğuyla sarmaş dolaş yazması gönlümden de gözümden de kaçmıyor, bilinsin isterim. Koş kardeşim sonsuzluğa. Bir kitapta, bir filmde, bir oyunda hep kavuşacak eyvallahlarımız nasıl olsa.

 Cem Davran

 

Celil, okuyucularının çok sevdiği o şiirsel anlatımıyla özgün bir üslup yarattı. Aktörlükten gelen o müthiş duygu aktarımı kabiliyeti yazıya dönüştüğünde ortaya çıkan metinler çok sevildi. Ne mutlu bize ki sonunda o metinler bir kitaba dönüştü ve okuyucusuyla buluşuyor...

Candaş Tolga

 

 

Birçok yazısını yayımlanmadan önce okuma ayrıcalığını yaşadım. Her birini okuduğumda heyecanlanıp, işte bu en güzeli oldu, diye tepki veriyordum. Sonunda anladım ki her seferinde yine “en güzeli” yazacak. Yaz Celo! Sen yazdıkça ben bestelerim, şarkılar birikir.

Selçuk Basa

 

40

Candaş Tolga Işık

 

“Hani bir işe girersin, yıllarca kendini paralarsın ve artık terfi etmen gerektiğini düşündüğün o an insan kaynakları yöneticisiyle bir odada kariyerinin geri kalanını konuşurken bulursun kendini. İşte 40 o odadır! 40 odasında oturur karşına hayat, o güne kadar yaptığın doğruları, yanlışları tek tek önüne koyar. Lafını söyler ve seni o odada seninle baş başa bırakır. Kariyerinin bundan sonrası ya hayal kırıklığıdır ya da sevinç çığlığı. Ama son tahlilde o odaya girene kadar yaptıklarının toplamıdır kazancın ya da ödeyeceğin acı bedel.”

 

“Bazen bir kapı kapanırken öyle bir kapı açılır ki hayatınız değişir! O yüzden kapanan kapıların ardından umutsuzca bakmaktan vazgeçin!”

 

“Yalnızlık etrafında, hatta hayatının içinde var olduğunu sandığın insan sayısıyla alakalı bir şey değilmiş... Asıl ve en büyük yalnızlık sana kendini yalnız hissettiren insanlarla olmakmış.”

 

 

Portakal Ağacı

Candaş Tolga Işık

 

“Mutluluğa gelince... Büyük mutluluklar, büyük hüzünler... Büyük kavuşmalar, büyük ayrılıklar... Büyük umutlar, büyük hayal kırıklıkları... Hep oldu. Ama şunu gördüm ki: Kim olursan ol ya da kiminle olursan ol, bir insanı bedbaht eden devamsızlık değil, istikrarsızlıktır! Ve inan bana; istikrarsız bir katılımcıyla kıyaslıyorsan eğer, istikrarlı bir devamsız, bin kat daha iyi insandır.”

 

“Alkol kötü bir alışkanlıktır, ama bütün kötülüklerin anası olduğu kesinlikle doğru değildir. Hatta evrendeki kötülükler listesinde ilk üçe bile giremez alkol... Bütün kötülüklerin anası ne midir? Yalandır. Rakı içeni siroz eder, bilemedin öldürür. Yani zararı içenedir. Oysa yalanın zararı söyleyenden çok söylenenedir. Söyleyeni öldürdüğüne rastlamadım, ama söyleneni süründürdüğüne defalarca tanıklık ettim şu hayatta...”

 

“İhsan, ‘Konuşmak şart mı? İnsan birlikte susarak da mutlu olabilir... Hele böylesine mucizevi bir an yaşamışken,’ diye cevap verdi. Azize gülümsedi, ‘O zaman birlikte huzur içinde susabilenlere,’ diyerek kadehini kaldırdı.”

 

Candaş Tolga Işık’ın kaleminden sessizce ve kesintisiz bir şekilde yaşama teğet geçen anlar…

 

Anne Ben Youtuber Oldum

Uras Benlioğlu

 

Uras Benlioğlu, Youtube dünyasının en ünlü isimlerinden… Her gün MİLYONLARCA insan onun videolarını izliyor… Bunu nasıl yapabiliyor? Nasıl milyonlarca insanın takip ettiği bir Youtuber olunuyor? İlk kez bir Youtuber herkesin merak ettiği bu soruları yanıtlıyor.

 

Uras Benlioğlu, Anne Ben Youtuber Oldum kitabıyla; Youtube dünyasının sırlarını, milyonlarca takipçiye nasıl ulaştığını, çekim tekniklerini, diğer Youtuberlarla olan ilişkilerini ve merak edilen birçok şeyi anlatıyor.

 

Dan

Selcan Aydın

 

Dan; 30’unu geçmiş bir kadının, olgunluk dönemine denk gelen ilişkileri, çelişkileri, daha önce “Neden? Nasıl?” dediklerinin karşılık bulduğu bir otobiyografik roman. Yazar, yaşadıkları ve gözlemledikleri üzerinden dünyayı, insanları, iletişimi ve sevgiyi anlama biçimini aktarıyor.

 

Nefretten, kinden, zorbalıktan uzak yaşantısında, kendisiyle aynı değerlere sahip insanlarla karşılaşamadığı için yakınan, dürüstlüğün can sıksa bile hayattaki en gerekli erdem olduğunu savunan, bir şeyler bitse bile hırsla ve kavgayla sonlanmaması gerektiğine inanan yazarın, sohbet eder gibi anlattığı bu hikâye size de ilham verecek.

 

Güzellik anlayışı, genellemeler ve empatinin tanımıyla tamamladığı hikâye, günün sonunda karakterin gücünü yitirmediğinden ama bir şeyleri aramaktan vazgeçtiğinden bahsediyor.

 

Bu Ne Biçim Hikâye Böyle

Ali Biçim

 

“Maalesef insanların sayısı gittikçe artıyor. Ben çocukken üç milyar kişi vardı. Hepsini göremiyorduk tabii ama sokaklar boştu diye hatırlıyorum. Şimdi bu sayı sekiz milyara yaklaştı ki, hem çok kalabalık hem çok fazla aptal var. Bir de bunların kullandıkları yapay zekâ enstrümanlarını katarsak dünya üzerinde çok fazla zırıltı var. Ama gerçek, yaratıcı, üretici bir beyin faaliyeti nadiren bulunuyor gibi geliyor bana! Bir de çok gürültü yapıyorlar!

 

Ali Biçim beyin loblarının ters takılmış olması, manik depresif halleri, durup dururken girdiği yüksek zekâ seanslarıyla bence ‘Gösteri Dünyası’nda beklenen adamdır. Sıkıcı hayatlarımız için, lüzumsuz sorularımız ve bunların ne yapacağımızı bilmediğimiz cevapları için…”

Okan Bayülgen

 

Genç ve başarılı showman Ali Biçim, farklı üslubuyla kaleme aldığı, gerçek ile kurmacanın iç içe geçtiği hikâyeleriyle okura ironi sanatının özel örneklerinden birini sunuyor. Bu Ne Biçim Hikâye Böyle, Ali Biçim’in show dünyasında olup bitenlerin ipuçlarını da verdiği şaşırtıcı bir anlatı…

 

Bu Saatlerde Oluşan Bir Merakı Da Gidereyim

Güray Gürsel

 

Bu kitabın yazarı, ilişkiler hakkında iyi bir şey duymak istiyorsanız kitabı tekrar rafa koyup arkadaşınıza kahve falı baktırmanızı öneriyor. Fakat eğer gerçekleri duymaktan korkmuyorsanız bu kitap bir nebze de olsa size yardımcı olabilir. Merak ettiğiniz her şeye bir cevap verdiğimi iddia etmemekle birlikte asla kabullenemediğimiz, etrafımızdaki insanların da üzülmeyelim diye asla söyleyemedikleri çoğu şeyi duymak belki hoşunuza gitmeyecek ama ben gerçekleri duymanız için kendi adıma bu riski alıyorum. Kitap flört, ilişki ve ayrılık süreçlerinin erkek gözünden, mümkün olduğunca dürüst ve karşı tarafla empati kurmaya çalışarak tanımlanmasını ve bu süreçlerde yaşanan bazı önemli merakları gidermeye çalışırken bir yandan da soruları cevaplamayı amaçlıyor.

 

 

Bi Arkadaşın Başına Gelmiş

Banu Özkan Tozluyurt, Esra Aylin Akalın, Mine Çakır

 

Hiç başınızdan geçmiş bir olayı utandığınız, kendinize yakıştıramadığınız ya da aptal durumuna düşmek istemediğiniz için “bir arkadaşınızın başından geçmiş gibi” anlattınız mı?

 

Farklı çevrelerden doksan dokuz kadın en kuytu köşedeki sırlarını bu kolektif kitap için gün ışığına çıkarıp Bi’ Arkadaşın Başına Gelmiş diyerek anlattı.

 

Bu her biri birbirinden farklı kadın itiraflarını okurken, kiminde gülecek, kiminde ağlayacak, kiminden dersler çıkaracak, kiminden ilham alacaksınız! Bu itiraflarda bin bir duygusuyla tam da hayatı bulacaksınız.

 

Hangi itiraf kime ait, merak ediyor musunuz? Aslında bu bizim sırrımız. Belki siz hangisini kimin yazdığını bulabilirsiniz.

LÜTFEN BU LİNKİMİZİ TIKLAYARAK YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN

siyasetcafe.com

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.