Trabzon nasıl kurtulur?

Trabzon nasıl kurtulur?

Karadeniz’in fırtınası artık esmiyor bile. Peki Trabzonspor bu hale nasıl geldi? Fırtınanın yeniden esmesi için nelerin yapılması gerekiyor? Özkan Sümer ve Suat Şen cevapladı.

Uzun zamanlardan beri şampiyonluğa hasret olan Karadeniz fırtınası artık esinti bile vermiyor. Şampiyon olamadığı yıllarda bile her zaman ligin başat güçlerinden olan Trabzonspor’ın içinde bulunduğu sıkıntılardan kurtuluş yolu Özkan Sümer ve Suat Şen’e soruldu.

İlyas Gümrükçü’nün Sümer ve Şen ile Trabzonspor üzerine Aydınlık’ta yaptığı röportajda ilginç sonuçlar ortaya çıktı.

TRABZONSPOR ÖZÜNDEN VAZGEÇTİ

* Özkan Sümer (Trabzonspor eski teknik direktörü ve eski başkanı)

* Trabzonspor’da belki de birçok kademede görev yapan ve en çok uğraş veren bir spor adamısınız. Sizce bu yaşanılan sorunun kaynakları nelerdir?

Trabzonspor’un kendi kaynaklarını kullanarak uzun yıllar önemli bir performans dönemi var. Ama daha iyisini yapma uğruna bir başkalaşımı seçti ve o başkalaşıma uğrayan Trabzonspor kendi özgün yapısından uzaklaştı. Yani, bir ülke, bir kurum ve hatta bir insan ilk önce kendi olmayı becermesi lazım. Bizdeki en önemli sorunlardan bir tanesi de bu. Yani Türkiye bir başkalaşım yaşıyor ve Trabzon bu başkalaşımdan en çok kayba uğrayan kulüplerden biri. Kaynakları hala güçlü olmasına rağmen o kaynaklardan yararlanma bilgi, becerisi ve kararlılığından yoksun. Bu da Trabzonspor’un sportif bakımdan ve ekonomik yönden yaşadığı ve hatta kitlesel çözülmelerde çok büyük kayıplara uğradığını söyleyebiliriz.

Trabzon o kendine özgü uygulamalardan vazgeçti. Ve dolayısı ile bir ilke ve belirsizlik içinde sallanıp duruyor. Hedefi doğru seçsen dahi rehberin yanlış ise hedefine ulaşamazsın. Ne yazık ki Trabzonspor böyle bir belirsizlik ve aykırılıklar içerisinde. Trabzonspor’un o büyük başarısındaki en büyük etken kendi insanı ile buluşmuş olmasıdır. Kendi insanından uzaklaşmanın etkisi nedir? Başarıdan uzaklaşmak. Performansın iki belirleyicisi vardır. İnsan seçimi ve insan yönetimi. Trabzonspor bu ikisinde de son derece yetersiz. Birde biz performans satın almıyoruz. Biz kariyer satın alıyoruz.

ÇÖZÜM: BİLGİ VE BECERİ LAZIM

Bölgesel değerlendirmeler yapıp ona göre bir sistem geliştirmek ve o sistemin bir merkezle bağlantısını kurmaya ihtiyaç var. Bu da bilgi, beceri ve yatırım gerektiren bir olay. Yatırım konusunda çok büyük zorluklar çekileceğini sanmıyorum. Ama ne yazık ki bilgi ona ulaşmış değil. Bilgi olmayınca ne yazık ki bütün potansiyeller boşlukta kalıyor. Yani bilgi ve beceri Trabzonspor’u tekrar ayağa kaldırabilir diyebiliriz.

TRABZONSPOR KENDİ HİKAYESİNİ UNUTTU

*Suat Şen (Eski Trabzonspor yöneticisi)

* Trabzonspor’un şimdiki başkanı Muharrem Usta’nın yönetiminden neden istifa ettiniz?

Trabzonspor’un son yıllardaki yaşamış olduğu sıkıntıları diğer büyük kulüplerinde yaşadığı bir gerçek. Bunların başında mali sıkıntılar geliyor. Trabzonspor’un en büyük sıkıntısı kurulduğu dönemdeki hikayesini unuttu. Özellikle 1980’den sonra Türkiye’deki o kapitalizmin uçları da futbola dokunduktan sonra Trabzonspor hazırlığını yapamadı. Einstein’e; “Delilik nedir?” diye sormuşlar. Einstein şöyle yanıt vermiş: “Aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar bekleyene deli denir” demiş. Şimdi Trabzonspor da 30 yıldır aynı şeyleri yaparak farklı sonuç bekliyor. Benim Muharrem Usta’nın yönetiminden istifa etmemin temel nedeni buydu. Trabzonspor’un kuruluşundan 90’lı yıllara gelinceye kadar bir entelektüel tabakası vardı. Maalesef Trabzonspor bu entelektüel tabakasını kaybetti. Yani kurulma nedenini, varoluş nedenini kaybetti. Ve bir başkalaşıma girdi. Trabzon varlık nedenini unuttu ve bir dördüncü İstanbul takımı olmaya çalıştı. Bunun özeti budur.

Çözüm: Alt yapıya önem vermemiz gerekiyor

Trabzonspor bir halkın takımıdır, bir kentin ve bir anlayışın takımıdır. Ve bir ruhun takımıdır. Biz gene bunları bir araya getirirsek o aradığımız günlere döneriz diye düşünüyorum. Bugün dünyanın en büyük kulüpleri bile kendi değerlerini değersizleştirmeye çalışmıyor. Örneğin; Bayern Münih bir alt yapı tesisi yaptı ve tam 70 milyon Euro harcadı. Yani dünyanın merkezindeki endüstriyel kulüpler de kendi değerlerini yetiştirmeye, üretmeye ve üreterek kazanmaya büyük çaba sarf ederken Türkiye’de maalesef ki BAL Ligi’nde bile yabancı oyuncu oynatıldığına şahit oluyoruz. Bu anlayışı değiştirmediğimiz sürece bizim bir mesafe kat etmemiz mümkün değil.

siyasetcafe.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.