Tüm dünya ondan bu cevabı bekliyordu! Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Parayı veririz ama......"

Çin'in Hubey eyaletine bağlı Wuhan kentinde ilk olarak ortaya çıkan ve tıp uzmanlarını bile çaresiz bırakarak şaşkına çeviren bir hızla tüm dünyada yayılım gösteren Corona virüs (Covid-19) pandemisine ilişkin aşı çalışmaları tüm dünyada ve Türkiye’de büyük bir hızla devam ediyor.

Dünyanın pek çok ülkesinde koronavirüse karşı aşı ve ilaç geliştirme çalışmaları devam ederken, aşının ve kesin bir tedavinin ne zaman bulunacağına dair açıklamalar farklılık gösteriyor.

Aşı çalışmaları devam ederken herkesin aklında aynı soru vardı, dünyadaki liderler aşı ile ilgili çalışmalar hakkında zaman zaman bilgileri kamuoyu ile paylaşıyor fakat aşı bulunduğunda dünyadaki ülkelerde yayılımı nasıl olacak, para ile mi satılacak? Her ülke üstüne düşen yardım miktarını ödeyecek mi, öderse sıralama nasıl olacak?

Hatta Hürriyet yazarlarında Fatih Çekirge geçtiğimiz günlerde bunu köşesine taşımıştı.

İşte o yazıdan konuyla ilgili satırlar;

Göğüs hastalıkları, astım ve pandemi konusunda uzman ve uluslararası ilişkileri olan bir doktor dostumla konuşuyorum. Doktor arkadaşımla sohbetin son bölümü ise şöyle:

“Bir doktor olarak üzülerek soruyorum: Acaba bu aşı bulunduğunda parayla mı satılacak? Satılacaksa kaça satılacak? Ve milyarlarca insana nasıl yetiştirilecek?”

- Satılır mı yahu? İnsanlık kırılırken parayı mı düşünürler?

“Niye insanlık kanserden kırılırken hâlâ kanser ilaçlarına, görüntüleme cihazlarına zam üstüne zam yapılıyor? O nasıl oluyor?”

Gerçekten de mesela 6 ay önce kriz sırasında dolar 7 liraya yükselmişti. O zaman vitaminler dahil bütün ilaçlara yüzde 30-40 zam gelmişti. Ama dolar sonradan 5.50’lere indi, peki ilaç fiyatları indi mi? Hayır...

Ben yine de bulunan aşının satılacağına inanamıyorum. Bu bir ahlaki soru değil midir?

Evet, insanlık için en ahlaki sorudur...

Sevgili okurlar...

Bir düşünün, acaba sizce satarlar mı?

Bana göre Türkiye bulursa satmaz. Tayyip Erdoğan satılmasına izin vermez. Bunca yardımı yaptığına göre aşıyı da insanlık için bir yardım olarak görür.

Öyleyse her ülke yönetimi “satmayacağını” şimdiden açıklamalıdır.

Liderler söz vermelidir.

Dünya Sağlık Örgütü ya da BM, liderlere bunu sormalıdır.

Şöyle bir sahne düşünsenize...

Liderler hep birlikte video konferansla söz veriyor:

“Aşıyı bulursak satmayacağız...”

Yeni bir dünyanın ilk ahlaki sesi olur bu...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuyla ilgili bütün bu sorulara, AB Komisyonu öncülüğünde düzenlenen "Coronavirüs Küresel Mukabele Uluslararası Taahhüt Etkinliği"ne gönderdiği bir video mesajda bütün bu sorulara cevap getirerek Türkiye’nin bu konudaki duruşunu belirledi adeta…

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın o mesajından satır başları;

Salgın dillerimiz dinlerimiz farklı olsa da kaderimizin ortak olduğunu hatırlatmıştır. Bu anlayışla 57 ülkeye tıbbi malzeme desteği sağladık.

Milli faaliyetlerimizin yanı sıra teşhis, tedavi ve aşı geliştirilmesi yönündeki küresel çabaları destekliyoruz.

Kovid-19 aşısı tüm insanlığın ortak malı olmalı. Üretilecek aşıya küresel erişimin garanti altına alınması prensibi itinayla uygulanmalıdır.

"(Aşı geliştirme çabalarına maddi katkı) Değerlendirmeler akabinde tespit edeceğimiz miktarı ise 23 Mayıs'a kadar ilan edeceğiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmalarından ortaya çıkan sonuç ise şu: “ Üstümüze düşen yardım parası miktarını veririz ama aşı insanlığın ortak malı olmalı ve ülkeler arası sıralama yaparken adaletli bir dağılım olmalı.”

Şimdi gözler 23 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından verilecek olan o nihai cevaba çevrildi.

Siyasetcafe.com