Türkiye Akdeniz'de bensiz olmaz dedi! Tüm oyunlar bozuldu

Türkiye Akdeniz'de bensiz olmaz dedi! Tüm oyunlar bozuldu

Türkiye ve Libya arasında imzalanan mutabakat Akdeniz’de tüm dengeleri değiştirdi.

Türkiye’nin Libya ile yaptığı mutabakatın ardından gözler Doğu Akdeniz’de yaşananlara, Libya’daki siyasi duruma ve kıyıdaş ülkelerin yeni hamlelerine çevrildi.

Kaddafi’nin 2011’de devrilmesinin ardından kaosa sürüklenen Libya’da şu anda iki farklı yönetim bulunuyor.

Türkiye’nin anlaşmayı imzaladığı UMH ülkedeki nüfusun çoğunluğunun bulunduğu bölgelerde hakimiyetini sürdürüyor.

UMH, BM tarafından da tanınan hükümet durumunda. Kaddafi’nin komutanlarından olan, ancak daha sonra Kaddafi muhalifi olarak yurt dışında uzun süre yaşayan Halife Hafter ise Rusya, Mısır ve BAE başta olmak üzere Fransa’nın da desteğini alıyor.

 

BİRÇOK ÜLKE TEPKİ GÖSTERDİ

 

Söz konusu ülkeler Hafter’e hem askeri hem de lojistik olmak üzere destek sağlıyor. Hafter’in en büyük hedefi ise ülkenin en önemli şehirlerinden Trablus.

Libya’daki siyasi durum sorunlu şekilde devam ederken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Libya Ulusal Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Fayez al-Sarraj, İstanbul’da yaptıkları görüşme sırasında, deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin mutabakat muhtırasını imzaladı. Türkiye’nin UMH ile masaya oturması birçok ülkenin tepkisine neden oldu.

ABD Dışişleri Bakanlığı, iki kıyıdaş ülkenin anlaşmasını yararsız ve provakatif olarak değerlendirirken, Rusya Dışişleri Bakanlığı ise Türkiye ve UMH’yi daha ileri adımlar atma konusunda uyardı.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, Türkiye-Libya mutabakatını “Türkiye’nin Trablus’taki hükümete askeri desteğini yasallaştırma girişimi ve silah ambargosunun açık bir ihlali” olarak nitelendirdi. AB Komisyon Sözcüsü Peter Stano da, “Ankara’yı uluslararası hukuka uymaya ve komşularla barışçıl ilişkileri bozan eylemlerden kaçınmaya” çağırdı.

Hafter güçleri de Rusya’nın desteğiyle Trablus’u kuşatma çalışmalarına hız verdi.

Anlaşma ile Yunanistan-Güney Kıbrıs Rum Yönetimi- Mısır-İsrail arasında bir kalkan oluşturulduğu ve münhasır ekonomik bölgesinin batı sınırının belirlendiği kaydediliyor.

Söz konusu ülkeler ise, mutabakatın hukuka aykırı olduğunu da iddia ediyor. Anlaşmanın önemi, Türkiye’nin Akdeniz’de KKTC dışında kıyıdaş ülkeler arasında yapılan ilk deniz yetki alanları sınırlandırma anlaşması olmasından kaynaklanıyor.

 

libya-harita-siyasetcafe.jpg

 

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, İsrail ve Mısır ile benzer anlaşmaları 2000’li yılların başında yaptı ve ilan ettiği münhasır ekonomik bölgelerde oluşturduğu 13 parselde hidrokarbon faaliyetleri için ihalelerini hayata geçirdi.

Erdoğan, önceki gün GKRY hariç tüm Akdeniz kıyıdaş ülkelerine benzer çağrıyı yaparken bu ülkelerden henüz bir açıklama ise gelmedi. Söz konusu arama tarama faaliyetlerinin yapıldığı bölgeye bakan Akdeniz’e kıyısı bulunan ülkeler arasında Yunanistan, Libya, Mısır, İsrail, Lübnan, Suriye bulunuyor.

Söz konusu anlaşma ile Yunanistan’ın ileride GKRY ve Mısır ile yapmayı öngörebileceği deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşmalarının önüne geçildiği de Ankara tarafından değerlendiriliyor. Yunanistan’ın Girit’ten Meis’e kadar olan bölgedeki alanlarını tek sahil şeridi olarak kabul ederek Mısır ile deniz yetki anlaşması imzalaması olasılığı Ankara’da değerlendiriliyordu.

Libya ile yapılan anlaşmanın ardından bu planın da bozulduğu kaydediliyor. Türkiye ve Libya arasında yapılan “Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakatı” ile iki ülke arasındaki askeri eğitim ve istihbarat paylaşımı artacak.

Erdoğan son yaptığı açıklamalarla Libya’ya olası bir asker gönderme durumuna ilişkin kapıyı da açık bıraktı. Erdoğan, “Eğer Libya bizden böyle bir talepte bulunursa, yeteri derecede neyse gönderebiliriz. Bir çağrı Türkiye’ye bu hakkı tanır. Libya’dan davet geldiği anda bu bizim için hak doğurur. Bir yerlerden izin almayız. Rusya, BAE, Mısır, Hafter’e her türlü destek sağlayarak BM kararlarını da deliyor” dedi.

 

 

KİM KİMİ DESTEKLİYOR? 

 

Akdeniz enerji meselesi, Libya petrol arzı, Libya’ya potansiyel savunma ihracı konularında bölgesel söz sahibi olma ihtimalini göz önünde tutan Rusya’nın, Akdeniz’de askeri bir mevzi sağlaması açısından Libya önemli görülüyor. Moskova, bu adımlar için Hafter’e paralı askerlerle de destek oluyor.

Mısır ise Libya sınırından ülkesine DAEŞ’li teröristlerin sızmasını engellemek için Libya’da otoriter bir yapı istiyor. Çareyi Hafter’de gören Mısır, UMH karşısında Hafter’e hava harekâtları başta olmak üzere silah-mühimmat-para desteğinde bulunuyor. Doğu Akdeniz denkleminde Türkiye’nin karşısında bulunan BAE de Hafter’e Çin yapımı Wing Loong İHA’larla, Fransa ise askeri danışmanlarla destek sağlıyor.

BM’de tanınan UMH’yi de Türkiye ve Katar’ın yanı sıra İtalya da destekliyor. İtalya, insan kaçakçılığıyla mücadele için 2017’de Libya’nın Akdeniz açıklarına deniz gücü gönderme kararı alırken, Hafter’in İtalyan gemilerine müdahale talimatı tansiyonu artırmıştı.

 

siyasetcafe.com

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.