Türkiye için obezite uyarısı

Türkiye için obezite uyarısı

Dünyada modern çağın hastalığı obezite ile mücadele konusu, Türkiye Obezite Araştırma Derneği (TOAD) ile Türk Diabet ve Obezite Vakfı iş birliğiyle 20-23 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilen 10’uncu Ulusal Obezite Kongresi’nde ele alındı.

Dört günlük kongre boyunca gerçekleşen çağın hastalığı obezite ve obeziteye eşlik eden hastalıklar tüm yönleriyle ele alındı.

Kongre nedeniyle düzenlenen basın toplantısında, Türkiye Obezite Araştırma Derneği Yönetim Kurulu ve 10’uncu Ulusal Obezite Kongresi Organizasyon Kurulu üyeleri, “Türkiye’nin Avrupa’da obezite şampiyonu” olduğuna dikkat çekildi.

 

 

Ayrıca, obezitenin kardiyovasküler hastalıklar, hipertansiyon, diyabet, hiperlipidemi, bazı kanser türleri, kemik-eklem sorunları, obstrüktif uyku apnesi gibi pek çok sağlık sorununa yol açtığı vurgulandı.

 

 

 

ÖNEMLİ UYARILAR

 

 Son yapılan araştırmalara göre; TV, bilgisayar, akıllı telefonların nedeniyle ekran başında günde 1 saatten az oturanların kilosunu koruyabildiği, 4 saatten fazla oturanların ise kilosunu koruyamadığına dikkat çekildi.

 

 

10. Ulusal Obezite Kongresi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kaya, Türkiye’nin Avrupa’da obezitede birinci sırada yer aldığına dikkat çekerek, “Türkiye obezitede Avrupa şampiyonu oldu. Erişkin nüfustaki obezite oranı yüzde 20. Erişkin nüfusun yüzde 65’i aşırı kilolu ve obez. Çocukluk dönemlerinde artık hızla artıyor. Kadınlarda obezite görülme oranı ise erkeklere göre iki kat daha fazla” dedi.

 

 

TOAD Başkanı Prof. Dr. Volkan Yumuk ise, Türkiye’de ise 20 milyon obeziteli bireyin olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Yumuk, şöyle konuştu: “Bu da ülkemizde her 3 kişiden birinin obeziteli olduğunu gösteriyor. Obezite karmaşık ve çok faktörlü bir hastalık. Türkiye’nin diğer obezitenin ön planda olduğu ülkelerden nedenler açısından farkı yok. Çevresel faktörler dediğimiz kabaca beslenme ve fiziksel aktivitenin azalmasıyla ilgili…

 

 

Özellikle çocuklar 6-7-8 saat bilgisayar, TV karşısında. Sonuçta sonuçta beslenme yoluyla enerjiyi fazla aldığımız, aktivite yapmadığımız ve az tükettiğimiz zaman aradaki fark depolanıyor. Enerji fazlalığı, hareket azlığı obeziteye yol açıyor. Obezite, besinler ile alınan enerjinin, harcanan enerjiden fazla olmasından kaynaklanan ve vücut yağ kütlesinin artmasıyla açıklanan tedavi edilebilir kronik bir hastalıktır. Sağlıklı bir insan vücudunun yaklaşık yüzde 20-25’i yağ dokusundan oluşur.

 

 

Yağ dokusu oranını ölçmek ve kilo fazlalığı veya obezite tanısı koymak için en basit yol vücut ağırlığını (kg) boyunun karesine (m2) bölerek, Beden Kütle İndeksi’ni bulmaktır. Bu değerin 25-29,9kg/m2 olması fazla kilolu, 30kg/m2 üzerinde olması ise obeziteli birey olması demektir.”

 

 

KİLO VERMEK RİSKLERİ AZALTIR

Obezitenin başta tip 2 diyabet, hipertansiyon, kalp hastalıkları ve yağlı karaciğer olmak üzere birçok kronik hastalığın başlıca nedeni olduğunun da altını çizen Prof. Dr. Yumuk, “Kilo vermek birçok hastalık riskini azaltır. Bir kilo vermek kan basıncını 1 mmHg düşürür. 5 kilo vermek diyabet riskini %55, osteoartrit riskini %50 azaltır.11 kilo vermek obstrüktif uyku apnesi riskini %76 düşürür. Kongrede amacımız, tüm paydaşlarımızla obezite ve eşlik eden hastalıklara dikkat çekmek. Takip ve tedavi konusunda olduğu kadar ve belki de daha çok, kongrede, önleme çalışmalarına önem vermenin gereği, çözüm önerilerinin günümüzün yaşam şartlarına nasıl uygulanabileceği de ele alınıyor” dedi.

Kongrede dört gün boyunca; obezitenin beslenme tedavisinde marjinal yöntemler, gıdalar obezite epidemisinin nedeni olabilir mi, çocuk obezitesinde teknoloji bağımlılığının rolü, GDO ve obezite, obezitenin önlenmesi mümkün mü, obezite tedavisinde alternatif tedavi yaklaşımları ve medikal tedavide ufukta neler var gibi konular da uzmanlar tarafından masaya yatırılıyor.    

 

siyasetcafe.com

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.