Volkan AYDEMİR

Volkan AYDEMİR

Ukrayna krizi - Ermenistan açılımı öncesi filmi geri saralım

Ukrayna krizi - Ermenistan açılımı öncesi filmi geri saralım

Basın organlarında sürekli, “Ukrayna savaş sebebi” gibi haberler okuyoruz. Çıkan her habere analiz yapma yetisine sahip bir takım stratejistlerimiz ve her bölgenin uzmanı yazarlarımız, üçüncü dünya savaşını çağırıp dursunlar. Bizlerin anlaması gereken yegane temel prensip Dış Politika bir oyundur. Hatta merhum Cumhurbaşkanlarımızdan duayen siyasetçi S. Demirel’in tabiri ile “Game in Game”dir.

Bir süre her bölgenin uzmanı arkadaşların yazılarını yazıp fikirlerini beyan etmelerine müsaade ederek kendimi beklemeye almıştım ki; bir toplantıda karşılaştığım ve eski bir dostum olan Bülent OĞUL bey “yazılarını okuyamıyorum, uzun süredir yazmıyorsun.” Serzenişinde bulunduktan sonra konuyla ilgili yazma sırasının bana geldiğini anladım.

Evet! Önümüzde Ukrayna krizi var bu konu hakkında çok şey yazıldı. Rusya-ABD gerginliği, savaş çığırtkanlığı, Yunanistan’a yapılan yığınak’ın Türkiye’ye karşı kullanılacağı falan.

Ben bu konuları geçmişte yazılarımda detaylıca işlemiştim, fakat kısa bir şekilde filmi geriye saralım. 

AB ülkeleri:

Fransa: 2018 yılında eski bir diplomatını Gürcistan devlet başkanı seçilmesinde büyük bir rol oynadı,  böylece Fransa-Gürcistan arasında sıkı bir bağ örüldü. Zira bu bir nevi Rusya’dan Osetya çatışmalarının hem karşılığı, hem de bölgede kurulacak olan 'Fransız Kuşağı'nın diğer bir ucu olacaktı. Fransa, AB ülkeleri içinde ağırlığını koymaya çalışan politikalar ile gündeme oturmuştu. 2019 yılında Versay Antlaşmasının yüzüncü yıl kutlamalarında ABD başkanı Trump’ın gözlerine bakarak NATO’ya artık ihtiyaç kalmadığını, büyük ve güçlü bir AB ordusu kurmak istediklerini söylemişti. Zira bu olaydan on beş gün sonra başkent Paris'te ve banliyölerinde sarı yelekliler diye adlandırılan olaylar çıkmaya başlamıştı. Ayrıca Fransa uluslararası ermeni lobilerinin aklınıza gelebilecek her konuda en büyük destekçisi.

Almanya: Fransa kadar aktif bir rol oynamamakla birlikte ikinci dünya savaşından aldığı dersle daha temkinli hareket ediyor. Yine de Fransa’ya olan desteğini esirgemiyor ve saklamıyor.

İtalya: AB’deki Almanya’dan sonraki diğer bir miğfer devletler yapısı üyesi. Yine aynı şekilde Fransa’ya ve AB ortaklığına politikalarına desteğini hiç esirgemiyor.

İngiltere: 20. yy’ın başlarında ve özellikle ikinci dünya savaşı sonrası Ortadoğu ve Afrika’da kaybettiği dominyon devletlere yeniden sahip olmak uğruna Çin devleti ile ortak çalışmalar ve projeler yaptığı biliniyor.

Yunanistan: Tamamen ABD güdümünde, Sahibine hizmet etmek zorunda. İtaatsizliğinin bedelini Ege denizindeki kıta sahanlığını ve Adaları Türkiye lehine kaybederek  ödeyebilir. Kıbrıs adasında ve mavi vatan projesinde yeterince itibar kaybetmiş durumda.

Avrupa Birliği’ndeki aktör devletler bu kadardı. Şimdi bölgedeki diğer  devletleri teker teker ele alalım.

Türkiye: İç politika için söylenecek bir şey olmasa da. 1964 yılında Johnson mektubu olayından bu yana geleneksel dış politikasından (2009 ile 2016 yılları arasındaki küçük eniştenin stratejik derinlik saçmalığını saymazsak) pek taviz vermedi. Günümüzdeki Dışişleri politikası bölgede dinamo olma yönünde ilerliyor. Hem Rusya ile Hem ABD ile kazan-kazan bir politika yürütmeğe çalışıyor. Bunun yanı sıra İngiltere ile de ikili ilişkilerini dengeli bir şekilde sürdürüyor. Balıkçı olayını saymazsak eğer. O siyasi bir kazaydı. Londra Büyükelçimize rahatsızlıklarını ve nedenlerini bir nota ile belirttiler zaten. Bu arada Güney Kafkasya da Rusya ve Azerbaycan ile ortak projelere imza atan ve Çin’in 2009’dan beri hayata geçirmek için yoğun çaba sarf ettiği İnci dizisi projesine alternatif bir yol için çalışmalarında paydaş olmuştur.

Ermenistan: Yıllarca Ermenistan’da yaşamayan ermeni lobisi üyeleri tarafından ekonomik finansman sağlanarak yönetildi. 2020 yılının Kasım ayına kadar en büyük destekçisi Fransa ve Fransa teşekkülündeki lobicilerdi. İkinci Karabağ savaşından sonra Azerbaycan’ın elinden kurtulmak için Rusya’ya büyük bir yemin ile bağlanmış gibi. Korku sen nelere kadirsin. 2019 yılının Kasım ayında Rusya modern imparatorluğu dışişleri bakanı Sergey Lavrov’un Ermenistan'ı ziyaretinde ve AB-ABD ortak yapımı yaklaşık on adet biyolojik laboratuvarı gezmek istemiş fakat o zamanki konjonktürde Ermenistan yönetimi buna izin vermemişti. Şimdi Rusya modern imparatorluğu’nun Ermenistan'da askeri üssü var. Her neyse. Ermenistan akıllanmış olacak ki şimdilerde Fransa ve ermeni lobilerini bir kenara bırakıp sahibi Rusya’nın elinden sıkı sıkıya tutuyor. Türkiye ile köprüler kurmaya başlıyor.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’in sorduğu soruyu bizzat bende sormak istiyorum.

Noldu Paşinyan? Lavrov’a atar yapıyor, Çıdır düzünde halay çekiyor,

Karabağ’da devlet kurup Fransa’nın ve AB’nin dominyonu yapacaktın? 
Siz değerli okurlarımı sıkmamak için burada son veriyorum. Bir sonraki yazımda bir hafta sonra aslında hiç bilinmeyen yönleriyle Ermeni açılımı ve Ukrayna krizinin nedenleri ve nasıllarını ele alacağım. 

Okurken harcadığınız çaba ve sabrınız için teşekkür ederim.

KALIN SAĞLICAKLA!..

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Volkan AYDEMİR Arşivi