Uygur Türkleri'nin bitmeyen "Çin İşkencesi"

Uygur Türkleri'nin bitmeyen "Çin İşkencesi"

Uygur Türkleri'nin bitmeyen "Çin İşkencesi", sakal, başörtüsü ve internet aramaları tutuklama sebebi

Birçok Avrupa devletinin destek verdiği fakat Müslüman ülkelerin sessiz kaldığı eleştirilerine hedef olan Çin’deki Uygur Türkleri’ne uygulanan Çin zulmü hakkında hemen hemen her gün bir haber gündeme düşmekte.

 

cin-zulmu8.jpg

En son BBC’nin ulaştığı belgeler yaşanan zulmün şiddetini bir kez daha gözler önüne serdi. BBC, Çin'in gözaltı kamplarında tutulan yüz binlerce Müslüman Uygur Türkünün geleceğini nasıl belirlediğini ortaya çıkaran belgelere ulaştı. Çin'in batısındaki Şincan'da 3 binden fazla kişinin kişisel bilgilerinin yer aldığı belgede, bu kişilerin günlük hayatlarına dair çok özel detaylar dikkat çekmekte.

cin-zulmu1.png

137 sayfadan oluşan ve birçok grafiğe de yer veren raporda kamptakilerin ne sıklıkla dua ettikleri, ne giydikleri, gün içinde kimlerle konuştukları ve aile bireyleriyle ilişkileri de yer almakta. Gözaltına alınma sebeplerinin başında başörtüsü, sakal ve internet aramaları gelmekte.

HER ADIM TUTUKLAMA BAHANESİ

Sakal uzatmak ve farklı ülkedeki insanlarla konuşmak gibi bahanelerle insanları tutsak eden Çin hükümetinin asimilasyon uygulamaları dünya kamuoyu tarafından maalesef görmezden geliniyor.

cin-zulmu2.jpg

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) raporlarına göre, insanları hapse atmak için sudan sebeplere başvuran Çin hükümetinin en çok kullandığı bahaneler:

 

cin-zulmu12-001.jpg

 

  • Saatleri, Doğu Türkistan’ın (Sincan) başkenti olan Urumçi’ye göre ayarlamak, Çin Komünist Partisine karşı bir direniş biçimi olarak görülmekte.
  • ÖDEV yapmak için VPN (SANAL ÖZEL AĞ) kullanmak
  • Sakal uzatmak
  • Restoranlarda alkol servisi yapmamak
  • Mevlüt okutmak
  • İslami öğretileri sanal ortamda paylaşmak
  • Bilgisayarda İslam’la ilgili veya Uygur dilinde belgeler bulundurmak, arama yapmak
  • Whatsapp iletişimi ve kullanımı
  • Göç planları
  • Müslüman ülkeleri ziyaret etmek

Çin’den gelen açıklama ise oldukça ilginç, Çinliler "terörle ve radikal dini gruplarla mücadele ettiğini" söylese de BBC’nin ortaya koyduğu belgeler durumun ne kadar da farklı olduğunu gözler önüne sermekte.

 

cin-zulmu5.jpg

İLK KEZ ŞİNCAN’DA ORTAYA ÇIKAN BELGELER ZULMÜ DÜNYAYA ANLATTI

2019 yılında Şincan bölgesinden bilgi sızdıran bir kişinin yeniden risk alarak belgeyi sızdırmasıyla tüm bilgiler açığa çıkmıştı. Belgelerden birinde, daha önce Çinli yetkililer tarafından gazetecilerin götürüldüğü kamplardan birinde kalan 311 kişinin geçmişleri, dini ritüelleri, yüzlerce akraba, komşu ve arkadaşıyla kurduğu ilişkiler detaylı şekilde yer almakta.

cin-zulmu3.jpg

Bilgilerin ardından da nihai karar yazılıyor: Kampta mı kalmalı, serbest mi bırakılmalı? Kamptan ayrılan bazı kişilerin de bilgilerinin ardından "geri getirilmeli" ya da "serbest kalabilir" kararı alındığı gözlemleniyor.

Sadece pasaport başvurusu yaptığı için kampa alınmış olanlar da var. Buna göre Şincan'dan dışarı çıkmak isteyen Uygur Türklerine de "radikal" muamelesi yapılıyor.

cin-zulmu6.jpg

311 kişinin tümü, güney Şincan'daki Hotan şehrine yakın, nüfusunun yüzde 90'ının Uygur Türkü olduğu Karakaş ilçesinde yaşıyor.

Çin son yıllarda bölgeye ülkedeki baskın etnik grup olan Hanlardan milyonlarca insan yerleştiriyor. Bu da bölgede gerilime yol açıyor. Bu gerilim sonucunda zaman zaman şiddet olayları yaşanıyor ve Çin'in bu olaylara tepkisi sert oluyor.

cin-zulmu9.jpeg

Bu yüzden yalnızca Uygun Türkleri değil, Şincan'daki diğer Müslüman azınlıklar olan Kazaklar ve Kırgızlar da benzer şekilde gözaltına alınıyor.

2017 başında kamplara yerleştirme programı başladığında, "köy merkezli çalışma grupları" olarak bilinen Komünist Parti'ye bağlı bazı işçiler Uygur toplumuyla ilgili de bir tarama yapmıştı.

cin-zulmu10.jpg

Her bir üye bir grup Uygur Türkü için görevlendirildi. Bu üyeler, kendisine verilmiş Uygur Türkü ailelerle tanıştı, evlerine girip çıktı ve günlük pratikleriyle ilgili, evdeki "dini atmosferle" ilgili, örneğin evde kaç kutsal kitap bulunduğuna dair notlar aldı.

cin-zulmu11.jpg

Sosyal çevreleri ve hangi aile üyeleriyle görüştükleri de bu notlara girdi. Ardından görüştükleri her bir kişinin geçmişi, ne sıklıkla dua ettikleri, daha önce kampa alınıp alınmadıkları veya hiç yurt dışına çıkıp çıkmadıklarına dair bilgiler araştırılıp notların devamına ekleniyor.

Bu 311 kişilik listedeki herkesin yurt dışında yaşayan bir akrabası var. Bu da "potansiyel sadakatsizlik" belirtisi olarak görülüyor ve bu kişilerin tümü, sadece bu gerekçeyle de olsa kamplara gönderiliyor.

İşçilerin topladığı bilgiler Şincan'ın geniş veri sistemi olan "Bütünleştirilmiş Birleşik Operasyon Platformu"na da (IJOP) yüklenmiş.

IJOP, bölgedeki kamera kayıtlarına ve polislerin yaptığı gözlemlere de yer veriyor. Her vatandaşın yüklemesinin zorunlu olduğu bir mobil casus yazılımdan elde edilen bilgiler de var.

Çin'in Şincan'daki politikaları üzerine çalışan, dünyanın önde gelen uzmanlarından Dr. Adrian Zenz, IJOP'ta toplanan bilgilerin "köy merkezli çalışma gruplarına" bir cep telefonu bildirimiyle gönderilerek belirli bir kişinin incelenmesini isteyebileceklerini söylüyor.

Yanlışlıkla yabancı bir web sitesine giren kişinin de IJOP bildirimi sebebiyle araştırılmış olabileceğini belirtiyor. IJOP'un yapay zekası, gözetlenen kişilerin faaliyetlerini inceleyerek görevlilere incelenmesi gerektiği kişi hakkında bildirim gönderiyor.

Belgelerde, 88 kişinin sadece "güvenilmez" olduğu için kamplara alınmasına karar verildiği görülüyor. Bu kişiler için başka bir gerekçe gösterilmiyor.

Çin ise Şincan'daki politikasında "halkın dini özgürlüklerine saygı duyduğunu" belirtiyor ve kamplarda aşırılıkçı gruplar ve "terörizmle" mücadele ettiklerini; sadece terör suçlamasıyla ceza almış kişilerin kamplara gönderildiğini söylüyor.

Gözaltı gerekçesi

(Bir kişi için birden fazla gerekçe olabiliyor)

cin-zulmu7.jpg

Listede en fazla yer alan gerekçe ise, Çin'in katı aile planlama kurallarına uymamak olarak gösteriliyor.

İzin verilenden daha fazla çocuk sahibi olmaları, Çinli otoritelerin gözünde Uygur Türklerinin kültür ve geleneklerine, Çin devletine olan bağlılıklarından daha sadık oldukları anlamına geliyor.

Karakaş listesinde "suç" sayılan şeylere yer veriliyor. Bunlardan altısı terörizmle, ikisi da yasa dışı video izlemekle ilişkili.

Fakat "suçların" çoğunda esas neden olarak dini inanç gösterilmekte. Bu listedeki yüzden fazla kişi için kullanılan gerekçe evdeki "dini atmosfer".

 

Siyasetcafe.com

 

 

 

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.