Volkan AYDEMİR

Volkan AYDEMİR

Seçime giren partiler ve arkalarındaki yasadışı örgütler!

Seçime giren partiler ve arkalarındaki yasadışı örgütler!

Parlamento Seçim resmi sonuçları açıklandı. 

Eli kanlı terörist örgütlere “Terör Örgütü” diyemeyen, henüz yemin etmemiş bir parlamenter daha meclise girdi!

İki ayrı taraftaki ittifakta bulunduğu görülen iki partinin, terör örgütü ile bağlantı iddiası yurttaşlarımızın epey kafasını karıştırdı.

Büyük bir partinin içinde meclise taşınan ve değiştirdiği ismi ve logosuyla seçime giren partiler ve arkalarında olduğu söylenen yasadışı örgütleri inceleyelim isterseniz.

Aralarında teolojik ve ideolojik farklılıklar var ve ikisi de eli kanlı terörist örgüttür. 

İsimlerini yazıp köşemi ve sizlerin zihnini kirletmeyeceğim.

Birincisi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bölünmez bütünlüğü ilkesine aykırı, batıdaki büyük illerimizde de can kaybına yol açan bombalama, en yoğun Doğu Güneydoğu’da masum insanlara silahlı saldırı, terörist eylemler yapmak suretiyle Güvenlik güçlerimiz dahil 7918 Kamu görevlisi ve 5560 sivil vatandaşımızı şehit etmiştir. Sınırlarımız dışında farklı isimle adlandırılmakta, özellikle son yıllarda Amerika tarafından finanse edildiği apaçık ortaya çıkmıştır.

İkincisine gelince, mevcut Anayasal düzeni değiştirmek suretiyle, yine Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırlarını Sevr anlaşmasına göre değiştirip diğeri gibi ama bu defa ülkenin batısında yoğun olmak üzere yine Doğu ve Güneydoğu’da kanlı terörist eylemler yaparak veya Atatürkçü yazar, aydın ve bilim insalarına bombalama, işkence ve domuz bağıyla, yaklaşık 3090 kamu görevlisi ve sivil vatandaşımızı şehit etmiştir.

Peki hangisi daha tehlikeli ve tehditkardır?

Onun da analizini yapacak olursak:

Birincisi Kuzey Irak ve Atatürk ve silah arkadaşlarının yok saydığı Sevr anlaşmasına göre bir coğrafyada devlet kurma hayali peşinde. Örgüt içindeki teröristlerin etnisitesi karışık olmakla birlikte dini inancı genelde İslam dışı dünlerden oluşmaktadır. Her ne kadar Kürtlerin hakkını savunuyor görünse de Bölge halkı artık çok inanmıyor hele ki ekonomik olarak kalkınan bölgelerde bu örgüt çok fazla taraftar bulamamakta.

Özellikle Amerika ve yabancı devletler ile yaptığı işbirliğinin açığa çıkması ile dinsel inancı gereği, bölge halkı bu örgütle arasına artık mesafe koydu.

İkincisi; yayılmacı ve istilacı bir yol izlemekte, tehdit ve tehlike oranı diğerine göre daha yüksek diyebiliriz. Örgüt yapısı bölgedeki dinsel İslami inanışla birebir örtüşüyor hatta Kürd Sofiler diye Sünni Müslüman bir grupları var.

Daha öteye götürecek olursak Sevr anlaşmasının yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yönetim rejimini Cumhuriyetten daha otoriter-teolojik bir sisteme evrilmesi için ülkedeki bilinçsiz insanların tek dayanağı olan İslam'ı kullanmaları ve çok hızlı taraftar toplayabilmeleri onları daha tehditkar ve tehlikeli yapıyor.

Özellikle son günlerde kurulan ümmetçilik taraftarı bir takım STK’ların insani yardım adı altında vatandaşlarımızla sempatik temas kurması neredeyse bunun göstergesi. Genel başkanlarının en son yaptığı “Yolumuz Şeyh Said’in Yolu” açıklaması Atatürkçü Türkiye ve Cumhuriyet düşmanlıklarını gözler önüne seriyor.

Bu satırlar Liberal solcular, kapital sağcılar, kundurası cilalı, beyaz çoraplı medrese çocuğu ülkücüler ve siyasal islamcılar için birşey ifade etmeyebilir.

Ama Atatürkçü, Ulus milliyetçisi ve gerçek milli-yerli yurttaşların fikir dünyası için büyük öneme sahiptir.

Soruyorum size, hangi durum daha tehlikeli.

Şimdi gelelim teorik olarak yıllardır politik malzeme yapılmış olan ama pratik olarak bu örgütlere “Terörist” diyemeyenlere. Bana göre milli bütçeden finanse edilen Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında bulunmayı hiç birisi hakketmiyor. Son günlerde sayısı artan bu tür aykırı açıklamalar, ileriye dönük bu örgütlerin daha çok taraftar toplamaya yönelik çalışma yapmalarına yol açacak bir ön tavizdir. Yine yurtdışından finanse edildiği çok belli olan bu partilerin yetkilileri günlerdir T.C. Anayasası ve medeni hukuka aykırı açıklamalar yapıyor, ama politikacı olan diğer partilerdeki mevkidaşlarından henüz bir tepki ve karşı açıklama gelmedi. Bu açıklamalar yok sayılacaksa eğer, meşhur basın ambargosu ilkönce bu kişilere uygulanmalı mutlaka.

Özellikle dün bir parti başkanının saçını tarayarak, anayasa değişikliği için yaptığı karşı taraf destek açıklaması için Anadolu’da “mahalle yanarken” cümlesiyle başlayan bir deyim var ama burası yeri değil.

KALIN SAĞLICAKLA!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Volkan AYDEMİR Arşivi