Yalçın Küçük yine bombaladı! 'Muharrem İnce AKePelidir'

Yalçın Küçük yine bombaladı! 'Muharrem İnce AKePelidir'

Siyaset bilimci Prof. Dr. Yalçın Küçük, 24 Haziran seçimlerinde hangi adaya oy vereceğini açıkladı ve CHP’nin adayı hakkında çok konuşulacak ifadeler kullandı. İşte haberin ayrıntıları;

Seçimlerde yıllardır oy vermediğini belirten Yalçın Küçük, 24 Haziran seçimlerinde oy kullanacağını ve hangi adaya oy vereceğini ifade etti.

Küçük, 24 Haziran'da oy kullanacağını belirtirken, "Ben de bu seçimde Kürtlere oy vereceğim" dedi.

Yalçın Küçük, HDP'yi yine de eleştirirken, "Suriye’de Kürtler çok fazla Amerikancı oldular. Trump ne derse onu yaptılar. Bu, beni çok fazla rahatsız etti" ifadelerini kullandı.

Küçük, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin, AKP genel merkezinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la görüşmesini eleştirirken, İnce’nin bu ziyaretini, AKP’li olduğunun açıklaması olarak yorumladı. Küçük, "Muharrem İnce, bu adam hakiki akepe’li" diye ifade etti.

İYİ Parti'nin Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener'e de oy vermeyi düşündüğünü ifade eden Yalçın Küçük, ancak Akşener'in Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu'yla birlikte hareket etmesinden dolayı vazgeçtiğini söyledi.

Küçük, "Hanımefendiye vermek istiyorum ama hanımefendi gitti Molla’yı tuttu. Ben kırk yılda bir oy vereceğim, mollalara vermem" diye belirtti.

Yalçın Küçük, B. Sadık Albayrak’ın sorularını cevapladı.

MUHARREM İNCE AKEPE’LİDİR, TAYYİP’E “DERTLEŞMEYE” GİTTİ

gorsel1-014.jpg

Şu resme bakın, Cumhuriyet gazetesinin birinci sayfasında. Şu CHP’nin haline bakın! Şu kim? İlhan Kesici, kimdir; Süleyman Demirel’in akrabası, hiçbir zaman da CHP’li olmadı. Şu kim? Latif Şener, hiçbir zaman CHP’li olmadı. Bakın, bunlar, şimdi CHP’nin dört büyükleri. Bu kim? Yılmaz Büyükerşen, benim iyi arkadaşımdır Yılmaz Büyükerşen. Şimdi onu sorgulayacağım, bu fotoğrafa girmemesi gerekirdi. Tekrar ediyorum; bakın, İlhan Kesici, Demirel’in akrabası, hiç CHP’li olmadı, en son ANAP’lıydı. Bir gün CHP adını ağzına almadığı halde iki dönem CHP milletvekilli oldu. Kemal Kılıçdaroğlu CHP adını sattı. Bu fotoğraftakilerin hiçbiri CHP’li değil. Şimdi şuradaki, Latif Şener, Kemal Kılıçdaroğlu buraya aldı çünkü akepe’li zannediyor. Ben Latif’in akepe’li olduğuna hiçbir zaman inanmadım. Şu adamı görüyor musunuz? Muharrem İnce, bu adam hakiki akepe’li. Tayyip Erdoğan ne diyor? İnce’yi partime kabul ederim diyor. Çünkü İnce akepe’lidir, bunu kastediyor. İnce oraya gittikten sonra ne diyor? Bakın size gazeteleri hazırlayarak geliyorum, şurada Hürriyet’te yazıyor ne dediği. Gitmiş; “Başarı diledik, sohbet ettik, dertleştik” diyor. Yani Tayyip Bey’le büyük muhalefet lideri “beraber” oluyor, onu partinin genel başkanı olarak karşılıyor, o da diyor ki, “Başarı diledik”. Yani Tayyip Bey’e başarı diliyor. Bir muhalefet lideri, iktidar partisinin başına, iktidar partisinin genel merkezinde, Tayyip Bey’in parti liderliği yerinde, “Başarı diledik, sohbet ettik, dertleştik” diyor. Böyle muhalefet olur mu? Bu kul. Elitaş diye bir akepe’li de “Güzel bir görüşme oldu” diyor. O, akepe’li olduğu ilan etti. Oraya gidiyor, büyük muhalefet lideri, başarı diliyor. “Dertleştik” diyor, ne dertleri varsa?

SÖZCÜ’DE YILMAZ ÖZDİL’İN “DERTLEŞME” YAZISI

B. Sadık Albayrak: Yalçın Hocam birkaç yazarın da bu konuda eleştirileri oldu. Sözcü’de Yılmaz Özdil “Dertleşme” başlıklı bir yazı yazdı. Yazısında Tayyip Erdoğan’ın CHP’ye yönelik sözlerini derlemiş, Cumhuriyetin kurucularına ve kurucu partisine yaptığı hakaretleri sıralamış. Sonunda Özdil şöyle yazıyor: “Tezek denmesini, cibilliyetsiz denmesini, kanalizasyon denmesini, din düşmanı denmesini, geçmişi lekeli denmesini, terörist denmesini, eşek denmesini dert etmiyorsan, daha neyi dertleştin birader hakikaten merak ettim.” Yılmaz Özdil yazısını iki soruyla bitirmiş; “Siyasi ince’lik midir bu? Pişk’ince midir?”

Yalçın Küçük: Yalçın Küçük öteden beri söylüyor bunları. Kitaplarımda var, hepsi açıktır. “Bu adam akepe’lidir” dedim. Bu gezisi onu gösteriyor. “Orada dertleştik” diyor. “Başarılar diledim” diyor. Tam bir tabiiyet gösteriyor. Parti genel başkanı “Binama gel” diyor, gidip partide başarılar diliyor, bir elini öpmediği kaldı. Kemal ile İnce akepe’lidir; bir tek gün CHP’li olmadılar.

Şu resme tekrar bakın. Latif zaten uzun müddet akepe’de başbakan yardımcılığı yaptı. Tayyip Bey’in Kalın diye bir yardımcısı var, bu da onun İnce’si. Partiye gitmiş, genel başkanına başarılar diliyor. Latif zaten akepe’nin bakanlığını yapmış biri. Öteki İlhan Kesici, karısı Demirel’in akrabası, kendisi o taraftan, sonra ANAP’lı oldu, oradan geldi, CHP’yle ilgisi yok. Burada bir tek insan var, bunun adı Yılmaz Büyükerşen. Benim çok sevgili arkadaşımdı. Ama şu manzarada ben Büyükerşen’den kuşkulanmaya başladım, araştıracağım. Burada ne işin var senin? Şuraya bakın alkışlıyorlar. Bayram yapıyorlar. Bir tek Latif Şener’in yüzü asık. Bu fotoğrafa iyi bakın. Yılmaz Dostuma soracağım; bir akepe’liyi cumhurbaşkanı adayı yaptılar diye niye bayram yapıyorsun?

B. Sadık Albayrak: Hocam, Karaoğlan’ın çizeri Suat Yalaz da Odatv’de bir yazı yazdı; İnce’ye “Başarı dileğin yerine gelirse ne olacak ülkenin hali hiç düşündün mü?” dedi. Muharrem İnce bir mitinginde demiş ki, “Benim Derdim Erdoğan’ı indirmek değil, doları, faizi indirmek.” Suat Yalaz buna da tepki gösteriyor, Tayyip Erdoğan’ı indireceğini açık açık ilan etmek yerine doları, faizi indirmekten söz edeceksen niye cumhurbaşkanı adayı oldun, diyor.

Yalçın Küçük: Çok doğru söylemiş.

POLİTİKA DÜŞMAN YARATMA SANATIDIR

B. Sadık Albayrak: Fitne’de ve yakınlarda yayınlanan Devlet ve Hürriyet kitaplarınızda Carl Schmitt’in kuramından yola çıkarak “Politika düşman yaratma sanatıdır” diyorsunuz. Buradan tekeliyet düzeninde politika bitmiştir çıkarımını yaptınız. Anlaşılan, CHP, akepe’yi ve kurmak istediği şeriatı düşman olarak görmüyor. İnce “devri sabık yaratmayacağız” diye yola çıkıyor. Chp’nin, Kılıçdaroğlu ve İnce’nin bu yaptıkları da biz “akepe’yi düşman görmüyoruz” sonucunu düşündürüyor. Öyleyse, bundan, “Aman sakın, biz asla politika yapmıyoruz” anlamını çıkarabilir miyiz?

Yalçın Küçük: Akepe karşısında yıllardan beri ana muhalefet partisi büyük bir şikeydi. Kemal Kılıçdaroğlu’nun oraya gelmesinden itibaren akepe’li olmuştu.

İNCE, SEÇİMDEN ÇEKİLMİŞ GÖRÜNÜYOR

B. Sadık Albayrak: Cumhuriyet manşet yapmış; İnce “Devri sabık yaratmayacağız” diyor.

Yalçın Küçük: Bu akepe’li olmaktır. Yani “Ben hiçbir şeye dokunmayacağım” diyor. Şu anda sen öyle söylüyorsun, senin gittiğin Tayyip Bey CHP’yi anasından doğduğuna pişman ediyor. “Pislik” diyor, söylemediği küfür kalmadı. Kemal Kılıçdaroğlu, bu, ikisi de akepe’lidir. Zaten muhalefet nedir bilmezler. Kemal Kılıçdaroğlu, bir kere Tayyip Bey’i çok iyi eleştirdi, meğer Gül’ü getirecekmiş. CHP’lilerin büyük kısmı Tayyip ile Gül arasında bir tercih yapacaksak, Tayyip’i tercih ederiz dediler.

Doğrudur. Tamamen ikisi de akepe’lidir. Burada çok açık olarak, şunu tekrarlayabiliriz. Kılıçdaroğlu’nun vaat etmediği bir şey kalmadı. Bir tek kız çocuklarını erkek, erkek çocuklarını kız yapmayı vaat etmedi. Gitti, her gün bir vaatte bulundu. Senin neyin var; yüzde 22’sin. Yüzde 22 oyla ne yapabilirsin? Kimse ciddiye almadı. Şimdi dünkü ve bugünkü Cumhuriyet’e bakarsak; 15 Mayıs günkü Cumhuriyet’in birinci sayfasında İnce yok. Bugünkü Cumhuriyet, 16 Mayıs, bakıyoruz, birinci sayfada yine yok. Demek ki seçimden çekilmiş. Ben bunu böyle yorumluyorum. Sözcü’ye de bakarsak, 15 Mayıs’ta birinci sayfada küçük bir yerde var. Sözcü’de 16 Mayıs’ta küçük, kıyıda Ecevit şapkasıyla Tayyip’e “Dik dur, yanındayım” diyor. 15’indekinde de Tayyip Bey’e hitap ediyordu: “Erdoğan Gazze’ye değil, Gebze’ye gitti.” Cumhuriyet’te iki gün de yok. Demek seçimden çekilmiş.

...

siyasetcafe.com

Kaynak:Odatv

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.