Yavuz Bahadıroğlu: Devletin bekası için kardeş öldürmek Kuran'a uygun

Yavuz Bahadıroğlu: Devletin bekası için kardeş öldürmek Kuran'a uygun

Atatürk'e hakaret etmesiyle tanınan yazar Yavuz Bahadıroğlu, 'Osmanlı padişahlarının "devletin bekası" için kardeşlerini öldürmeleri Kuran’a uygundur.' dedi.

Atatürk'e hakaret etmesiyle tanınan ve yapılan suç duyurularından sonra hakim karşısına çıkıp hakkında takipsizlik kararı verilen yazar Yavuz Bahadıroğlu, bir süredir gündemde değildi.

Yeni bir kitap çıkaran Yavuz Bahadıroğlu'nun kitabında Osmanlı'daki şehzade cinayetlerini Kuran'a uygun bulduğunu ifade ettiği satırları dikkat çekti.

Bahadıroğlu'na göre Osmanlı padişahlarının "devletin bekası" için kardeşlerini öldürmeleri Kuran’a uygun.

Bahadıroğlu, delil olarak ise Bakara Suresi’nin 191. ve 217. ayetlerini gösterdi.

 

Bahadıroğlu, yeni kitabında, İslâm hukuku açısından şehzadelerin katledilmesinin Kuran’a göre nasıl uygun olduğunu şöyle yazdı: 

 

'Üç türlü adalet vardır: Adalet-i Mahza, Adalet-i İzafiye ve Adalet-i Nisbi...

Adalet-i Mahza: Hiçbir kayıt ve şarta bağlı olmayan adalettir ki, en doğrusu budur...

Adalet-i İzafiye: Kişiye, yer ve zamana göre değişebilen, göreceli, değişken adalet...

Adalet-i Nisbi: Adalet-i mahzâ’nın uygulanması imkânsız olduğunda, ona göre daha alt derecede olan bir adalet uygulamasıdır.

Şehzade katli konusunda “adalet-i izafiye” uygulanmıştır.

Temel dayanağı da Bakara Suresi’nde geçen, “Fitneye sebep olmak adam öldürmekten beterdir” mealindeki “El-fitnetü eşeddü mine’l-katl” (191) ve “El-fitnetü ekberü mine’l-katl” (217) ayetleridir. İsyan ve isyan ihtimali bu âyetlerle değerlendirilmiştir.

Çünkü fitneden kargaşa doğar. Kargaşadan milyonlarca mazlum zarar görür. Hükümetin yanlış icraatlarını düzeltelim ve adaleti tesis edelim derken, daha büyük kötülüklere yol açılır. Bu prensipler, asırlar sonra hazırlanan Osmanlı Medenî Kanunu “Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye”nin “Kavâid-i Külliyye” başlığı altındaki ilk yüz maddesinde yer almaktadır...

Fransız düşünür Fernand Grenard’ın da dediği gibi, “Osmanlı Devleti, gücünü devamlılığından alır.” Yani uzun soluklu oluşunu, hiç bölünmeden yürümesine borçludur.

Bu bölünmemeyi de ne kadar iç acıtıcı olursa olsun şehzade katline borçludur. Nitekim Sultan I. Ahmed’le birlikte değişen bu sistem sonrasında “kudretli padişah” dönemi kapanmış, “zayıf padişahlar” dönemi başlamıştır.' 

 

siyasetcafe.com

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum