Volkan AYDEMİR

Volkan AYDEMİR

Yunanistan yine bir çılgınlık peşinde

Yunanistan yine bir çılgınlık peşinde

Çok eski tarihten beri yanı başımızda olduğu söylenen bir devlet veya halk. Grecee Yunanlılar. Ben daha çok 112. 15. yy arasında bir tarihte, bölgeye Hindistan’ın Garacin bölgesinden getirilerek yerleştirildiğini ve bize anlatılan eski Yunan tarihi kaynaklarını, hikayelerini veya tarihçilerini devşirme yöntemiyle Yunanlılara entegre edildiğini düşünürüm. Cingan teriminin Osmanlı zamanında bu insanlar için kullanıldığı da söylentiler arasındadır.

Hep söylediğim gibi dış politika bir dinamizm gerektirir. Sürekli güncel olay analizi ve pozisyon alma, ülkelerin harici siyaset belirleyicilerinin olmazsa olmazıdır. Ülkemizin içinde bulunduğu jeopolitik ve jeostratejik konum dış politikamızın daha analitik ve pragmatik olmasını gerektiriyor. Karabağ ve Kuzey Irak operasyonlarında yaşananlar bize dünyada bölgesel. Bulunduğumuz coğrafyada ise kurulan yeni stratejik ortaklıklarla güç dengelerinin değiştiğini gösterdi. 

 Geçmişte izlediği politikalarla, dünyanın birçok bölgesinde ve Ortadoğu'nun, 18. ve 19. yy’daki oyun kurucu devleti olan İngiltere Birleşik krallığı. Brexit oylaması ile AB yükünden kurtulduktan sonra, kamu diplomasisinde güçlü olduğu coğrafyaya geri dönüyor. İngiltere yönetimi hatırlayacağınız gibi; Karabağ Savaşı’nda da açıkça Azerbaycan’ı desteklemiş, hatta sonrasında Karabağ bölgesinde mayın temizleme çalışmasına katılmak istediğini duyurmuştu. 

Peki bu ne demek oluyor: İkinci Dünya savaşı sonrası Amerika’nın Ortadoğu’da etkin rol oynayarak, savaştan zaferle çıkıp bölgesinde güçlenen SSCB’nin Ortadoğu gölgesine ulaşım yollarını kısıtlaması sonrasında yaşananlar ve özellikle Körfez Harekatları kapsamında yaşadığı başarısızlıklar, Filistin ve Suriye’de izlediği yanlış ve terör destekli politikalarına hep mesafeli durdu. Ayrıca Avrupa Birliği ile yollarını ayırıp kendi Birleşik Krallığına bağlı ulus devleti politika izleyeceğini daha önceki yazılarımızda yazmıştık. 2018 yılının Kasım ayında Paris'te bulunan Versay Sarayı’nda, Birinci Dünya Savaşını sonlandıran ‘’Versay Barış Anlaşmasına’’atfen yapılan kutlama toplantısın da Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un konuşması sırasında, dönemin ABD başkanı Trump ve Nato’ya üye ülkelerin temsilcilerinin gözlerinin içine bakarak Avrupa birliği ülkeleri başkanlarına: ‘’NATO’dan ayrılıp, AB ordusu kuralım’’ önerisini yüksek sesle sunduktan sonra Fransa’da başlayan SARI YELEKLİLER eylemi bunda ne derece etkili olmuştur bilinmez. Kişisel sezgim ve öngörüm o ki Birleşik Krallık yönetimi, Amerika Birleşik Devletlerinin kalıcı olarak kendi bölgesine dönmesini istiyor. Zira özellikle 19. Yüzyılda ve 20. Yüzyılın başlarında Hem Güney Kafkasya hem de Ortadoğu ticaret yollarını kontrol altında tutma arzusu ve izlediği politikalar İngiltere’ye bölgede çok fazla bir hareket alanı kazandırmıştı. Bir halk devleti olarak; Anadolu'da kurulmuş ve anayasası olan ilk Cumhuriyet olma özelliği taşıyan, 1918 yılında Kars’ta kurulan Güney Batı Kafkasya Cumhuriyeti’ni işgal edip lağveden, Tarihi ipek yolu ve geçiş bağlantı yollarına hakim olmak uğruna bölgeyi ermeni çetelerinin insafına bırakmıştı. Tarihi bilgiler ışığında daha ötesini söylemek gerekirse, bir Türk yurdu olan Revan’ın Erivan olmasında büyük rol oynayan yine İngiltere’dir. Günümüzde Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile askeri ve ticari anlaşmalar yapıyor, dönmek istediği Coğrafyada yeniden aktif rol üstlenmek için Türkiye’yi stratejik ortak olarak benimsiyor.

Peki nereye ve ne zamana kadar?

Önümüzdeki süreçte Ege adaları ve Yunanistan sorunu var. 

Geçmişe bakacak olursak:

1923 Lozan antlaşmasının 13. maddesi gereği, Adalarda bulundurulması gereken silah ve personel sayısı ancak, o adanın asayişini sağlayacak kadar bulundurulabilir. Zira 1945’te yapılan ve 12 adaların İtalya’dan alınıp Yunanistan’a verildiği Paris Antlaşmasının 14.maddesi de aynı içeriği taşıyor. Fakat yaptığım araştırmalar ve tespitlerim sonucunda yapılan Antlaşmaların ilgili maddesini ihlal eden Yunanistan tarafından silahlandırılan adalarda toplamda: 3 Hava, 8 Deniz, 5 Radar , 70 Kara üssü olmak üzere. En az 86 Yunan askeri noktası. Bu üslerde Yunanistan Silahlı Kuvvetlerine ait savaş uçakları, taarruz helikopterleri, tanklar, obüsler, ZPT'ler, radarlar, güdümlü tanksavarlar ve savaş gemileri bulunmakta. 20. Yy’ın başlarında Birleşik Krallığın kuklası Olan Yunanistan. Günümüzde Amerika Birleşik Devletlerinin Türkiye Cumhuriyetine karşı kullandığı kozu olmuştur. Okurlar ve takip edenler, abd stratejisini ‘’RUS SATRANCI-AMERİKAN BİLARDOSU’’ yazımdan bilirler. Ve savım odur ki Balkan paktının sona erdirilmesinde ana etken her ne kadar Kıbrıs görünse de. Bölge devletlerinin birbiri ile yakınlaşmasını istemeyen Amerika’nın büyük rolü olduğunu düşünüyorum.  

Önümüze bakacak olursak. Şimdi Türkiye için Ege ve adalar zamanı. İlk önce diplomasi dili kullanılarak Yunanistan’ın tutumundan vazgeçmesi beklenecek. Avrupa Birliği Ülkeleri ve Amerika’nın verdiği ekonomik ve askeri destekten oldukça memnun olan ve şımarık tavır sergileyen Yunanistan hiçbir şekilde ikna olmayacak. Sonra yine diplomasi kullanılarak daha önce yapılan antlaşmaların ilgili maddeleri devreye sokulmaya çalışılacak. Buna karşılık Yunanistan Montrö Antlaşmasından dolayı Lozan Antlaşmasının geçerliliğini yitirdiğini. Paris Antlaşmasında ise, Türkiye’nin taraf olmadığı için söz hakkı olmayacağı tezini ortaya atacak. 

Sonra nemi olacak? 

Şimdi her iki tarafın; yani solun ve sağın, aydın geçinen liberalleri her zaman yaptıkları gibi çok kızacaklar bana ama.

Ege denizi erken soğuyor, geç ısınıyor. Yunanlılar Eylül ayının sıcaklığını biliyorlar. Ama kış ayları ve bahar başı daha soğuk olur. 

İnsan vücudu Hipotermiye girmezse Alışır.

Ümit Yaşar Oğuzcan’ın dillere pelesenk olmuş o güzelim ‘’Bir gece ansızın gelebilirim.’’

şiiri geliyor aklıma. 

Genelde Emel SAYIN hanımefendinin muhteşem yorumuyla dinlerim. 

 

KALIN SAĞLICAKLA!.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Volkan AYDEMİR Arşivi