Selçuk DÜZGÜN

Selçuk DÜZGÜN

5.KOL!

5.KOL!

5.KOL!

 

İster cemaatçi olun, ister hükümetten olun, ister muhalefet olun…

İster Kürt, ister Laz, İster Çerkez olun

İster Alevi, ister Sun-i, isterse bu ülkede dinsiz olun.

 

Ne olursanız olun ortada bir hakikat var, bu ülke hepimizin ve farklılıkları ile bizimdir.

 

İşte bu açıdan olaya bakarak ülkemizdeki son dönemin biz öz eleştirisini yapmak gerekir!

 

Evet rüşvet var mı? Var. 11 yıllık bir iktidar da bunun olmamasını beklemek çok zor.

Dünyanın en gelişmiş ülkelerinden bile bu tür sıkıntılar var.

 

İster hükümet bu krizi iyi yönetsin, ister yönetemesin gelinen nokta artık şu gerçek var; iş çığırından çıkmış ve ülkemiz bir ameliyat masasına yatırtılarak ve 5. Kol Faaliyetleri işlevini hat safhaya çıkarmıştır.

 

 

Aklı selim insanların biraz daha detaylı düşünüp karşı görüşleri için empati kurmalarının zaman gelmiştir .

 

Bunun için `5. Kol Nedir?` Diye size açıklamadan önce şu kıssadan hisseyi bilgilerinize sunmak isterim;

 

Büyük İskender, Aristo’ya bir mektup yazar. ”Zaptettiğim topraklardaki insanları tahakkümüm altında tutabilmek için neler yapmalıyım? ” diye görüş beyan eder;

- Ülkenin ileri gelen insanlarını sürgüne mi göndereyim?

- Ülkenin ileri gelen insanlarını hapse mi atayım?

- Ülkenin ileri gelen insanlarını kılıçtan mı geçireyim?

Aristo’nun cevabı:

- Sürgünde toplanıp sana karşı başkaldırırlar,

- Hapishaneler militan yuvası olur, kontrolden çıkar,

- Onlardan sonraki kuşak intikam hırsıyla büyür, tahtını sallar.

Çözüm olarak şu nasihati verir: ”İnsanların arasına nifak tohumları ekeceksin, birbirleriyle Savaşınca hakem olarak kendini kabul ettireceksin, ama anlaşmaya giden bütün yolları tıkayacaksın. ”

 

Aristo`nun çözüm olarak verdiği nasihati bizim milletimiz hayatı boyunca uygulayamadı veya mayası buna uygun değildi.

Ama kendisinin üzerinde uygulanmasının da maalesef çok önüne geçememiştir.

Ben Türkiye Cumhuriyeti`nin veya Türk Milletinin içerisinde olduğu bu bunalımlı dönemin Aristo`nun nasihatlerini iyi uygulayan emperyalist devletlerden kaynaklandığına inanıyorum.

Ve bunu genel olarak 5.KOL faaliyetleri olarak nitelendirmekteyim.

 

Peki Nedir bu 5. Kol ve Faaliyetleri?

 

Beşinci kol: Fiili müdahale ile ele geçirilemeye veya istediklerini yaptıramadığı bir kitleyi ya da devleti propaganda, casusluk, sabotaj ya da terör yoluyla manevi etkiye maruz bırakmak suretiyle kendi müdahalelerine uygun hale getirmek ya da fiili savaş esnasında savaşı daha kolay kazanmak için yapılan her türlü manevi yıkıcı çalışmadır.

 

Bu kelime ilk kez General Franco tarafından İspanya İç Savaşı sırasında söylenmiştir. Generalin orduları Madrid'e dört koldan saldırdıkları sırada beşinci kol görevindeki Madrid içerisinde bulunan Generalin istihbarat yetkilileri şehirde bir ayaklanma çıkarmış ve Madrid'in düşmesine yardımcı olmuşlardır.

 

Bu terimin çıkışı günümüze yakınsa da İlk Çağ'dan bu yana neredeyse bütün uygarlıklar bu çalışmada bulunmuştur. Sapartalıların Truva atı beşinci kol çalışmasına en basit örnektir.

 

Beşinci kol çalışmalarını en mükemmel şekilde kullanan ilk devlet Nazi Almanyası'dır. Bu devlet, Gestapo aracılığıyla bir çok devletin içine sızmış ve halkı kendi görüşlerine göre yönlendirmiştir. Bu sebepten dolayı Nazi Almanyası II. Dünya Savaşı sırasında Polonya, Norveç, Hollanda, Danimarka, Avusturya gibi devletleri istila ederken bu çalışmayı temel koşul olarak görmüştür.

 

Örneğin:Nazi Almanyası kısa sürede Norveç'e teknisyen ve turist adıyla bolca Alman soktukları gibi içerideki hükümet karşıtlarını organize edip kısa sürede ülkede nüfuz sahibi olmuşlardır. Norveç'in işgalinden bir gün önce Norveç'te bütün devlet mensupları ve diplomatlara Polonya'nın işgâline ait dehşet saçıcı bir film göstermişler; film Alman askerî gücünü gösteriyor ve Alman ordusuna karşı konulduğunda devletlerin başına gelecek ürkütücü olaylar açıkça gösteriliyordu. Ertesi gün devlet başkanı uyandırılıyor ve Alman işgalinin başladığı haberi verilince, başkan kararsız, şaşkın ve bir önceki gün izlediği filmin etkisiyle savaşın anlamsız olduğuna hükmediyor. Bu sebepten ötürü Almanların isteklerini kabul eden başkan, beşinci kolun yardımıyla ülkesini Almanların eline teslim ediyor.

 

Peki Nasıl çalışır bu 5. Kol?

 

Beşinci kol insan ve toplum psikolojisini, sosyolojiyi çok iyi bilir ve bütün plan programının o ülkenin iç dinamiklerine göre yönlendirir.

 

Medya, beşinci kolun en önemli silahı konumundaki çok iyi bir araçtır.

Beşinci kol, gençliğin başı boş olmasını ister.

Beşinci kol, devlet düzenine de saldırır.

 

Mevcut rejimi veya kendisine, emperyalistlere biat etmeyen yönetimleri yıkmak için farklı ideolojiler benimseyen bir toplum oluşturur.

 

Yine beşinci kol, halkı birbirine düşürmek için terörü hiç acımadan kendine alet edinir ve ucu karanlık, anlamsız cinayetler işleyerek bir korku cehennemi yaratmaya çalışır.

 

Sonuçta beşinci kol: Hegomanyasına almak istediği devletti veya milleti Ahlaksız ve bilgisiz bir gençlik, korkak bir halk, satılmış medya, panik, korku, kendine güvensizlik ortamı yaratarak “Böl, parçala ve Yönet” şeklinde hedefine ulaşır. İşte bizim üzerimizde oynanan oyun bundan ibarettir.

 

Örneğin;

-düne kadar BEBEK KATİLİ olan bir soysuz, şimdi nasıl İMRALI diye anılıyor?

-düne kadar HOCALI Türk dünyasının ortak acısıyken, bugün HOCALI`yı ananlar bile IRKÇI FAŞİST ilan edilmektedirler.

 

Dün ile bugün arasındaki bu uçurumları çoğalta biliriz, eminim hepinizin altına ekleyeceği birçok gerçek vardır.

 

Ülkemizde yaşanılan bu saçma dönemi daha iyi anlamanız için Aristo örneği ile başlayarak anlattığım 5. KOL faaliyetlerinin en bilinmesi gerekeni kimlerin bu kol`da çalıştığıdır!

 

Hemen söyleyeyim 5. Kol`da sokaktaki çöpçüden devlet başkanına kadar herkese rastlayabilirsiniz.

 

Bunları gruplandırsak :

 

- Özel olarak yetiştirilmişler: Bunlar beşinci kol teşkilatının en değerli çalışanlarıdır. Ekibin beynini oluştururlar.

 

- Bilim zümresi, sanatçılar, film yıldızları: Bu kişiler daimi görevli olmayan daha çok tek ya da birkaç görev için ülkeye sokulan şahıslardır.

 

- Yerli unsurlar: Bunlar çoğunlukla ayrı bir ideolojiyi benimsemiş devlet otoritesine aykırı hareket edenler ya da devletin yaptıklarından hoşlanmayanlardır.

 

- Çıkarcı kesim: Bu kişiler çıkarları için parayla satın alınır ve her türlü işte kullanılabilirler.

 

- Hiç bilmeyerek alet olanlar.

 

Şimdi uyanın bir kez daha ülkenimizin durumunu düşünün, yaşadığınız olayları yukarıdaki bilgiler ışığında değerlendirin ve tepkinizi koyun, tavrınızı alın.

 

Bunu yapmasanız ya 5. Kol çalışanlarından birsiniz ya da en azından hiç bilmeyerek bu faaliyetlere alet olmaktasınız.

 

Değerli Dostlar!

 

Hükümette bizimdir, muhalefette bizimdir, cemaatte bizimdir..

Alevi de Sunni de , dinsiz de bizimdir..

Kürt`te , Laz`da , Çerkez`de bizimdir..

 

Bu gün ülkemizin özelikle RÜŞVET skandalı ile geldiği bu devlet kırizin de biz yine çözümü kendi içimiz de kimseyi kırmadan arayayacağız ve dışa teslim olmadan sonuca gideceğiz…

 

Uyanacağız!

 

Nasıl mı uyanacağız?

 

Her şeyden önce kırıcı olmayacağız, yapıcı olacağız…

 

Acımasızca eleştirilirken, acımasızca karşılığını da bulacağımızı iyi bilerek, rakipte olsa bu ülkenin değerlerini doğruya çekme konusunda katkıda bulunacağız.

 

Ne olur bir kez aynaya bakalım ve kendimizle savaşırcasına milletimiz, devletimiz ve gelecek nesillerimiz için vicdanen dertleşelim.

 

Gelin bizim aramıza nifak tohumları ekenlerin oyunlarını bozup, onların bizim geleceğimizde hakem olmalarına fırsat vermeyelim.

 

Bunun için her şeyden önce her karış toprağını kanıyla sulamış şehitlerimize borcumuz var.

 

Bu borcu ödeyemeyenlerin veya ödemek için çaba harcamayanların inanın bana iki dünyada yüzü gülmeyecektir.

 

Saygılarımla…

 

Selçuk DÜZGÜN- Bakü

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Selçuk DÜZGÜN Arşivi