Ahmet Hakan'dan Ece Üner'e sert cevap! Sahtekârın dinle ilişkili olduğunu nereden biliyorsun?

Ahmet Hakan'dan Ece Üner'e sert cevap! Sahtekârın dinle ilişkili olduğunu nereden biliyorsun?

Koronavirüs fırsatçıları Ahmet Hakan ile Ece Üner'i karşı karşıya getirdi. Hakan bugünkü köşe yazısında Ece Üner'e sert sözlerle tepki gösterdi.

Ahmet Hakan, Show TV Ana Haber spikeri Ece Üner'in koronavirüs fırsatçıları için söylediği “Sorsan hepimiz Müslümanız. Ama gel gör ki namaz 5 vakit, ahlak 24 saat farz.” ifadelerine tepki gösterdi.

Koronavirüs fırsatçıları Ahmet Hakan ile Ece Üner'i karşı karşıya getirdi.

Üner'in koronayı bahane edip halkı soyan santekarları eleştirirken “Sorsan hepimiz Müslümanız. Ama gel gör ki namaz 5 vakit, ahlak 24 saat farz.” sözleri tartışma konusu oldu.

Ece Üner, bir önceki yayınında söylediklerinin çarpıtıldığını ifade ederek Ahmet Hakan'a, tepki gösterdi.

Hakan'ın 2017'deki 'Müslüman nasıl olmaz'  yazısını hatırlattı.

Üner, Hakan'a "Ben günün adamı değil, hakikatın adamı olmaya çalışıyorum" diye seslendi.

 

Ahmet Hakan ise eleştirilerini bugün de sürdürdü ve köşesinde Ece Üner'e bir kez daha yüklendi:

 

Ece Üner’in korona nedeniyle ortaya çıkan fırsatçılara, sahtekârlara, ahlaksızlara...

“Namaz beş vakit, ahlak 24 saat farz” diye çıkışması üzerine bir yazı yazmıştım dün.

*

Ece Üner’in o cümlesinin bir de baş tarafı varmış.

Şunu demiş Ece Üner:

Ece Üner meselesi

“Sorsan hepimiz Müslümanız. Ama gel gör ki namaz 5 vakit, ahlak 24 saat farz.”

*

Televizyonda haber sunan Batılı bir haber sunucusunun...

Bir sahtekârlık, bir ahlaksızlık, bir fırsatçılık haberini sunduktan sonra...

Kameraya dik dik bakarak...

“Sorsan hepimiz Hıristiyanız. Ama gel gör ki kilise haftada bir gün, ahlak ise haftanın yedi günü farz” falan diye bir laf söylediğini düşünün.

Ne yaparlar o sunucuya Batı’da?

Ne yapacaklar canım...

Gülerler.

Sadece gülerler.

*

Ben de “bizimkine” gülüyorum tabii.

Ama sadece gülmüyorum.

Ayrıca şunları da söylemek istiyorum:

*

Yahu Ece Üner!

Bir sahtekârlık, bir fırsatçılık, bir ahlaksızlık gördüğünde...

Aklına niye Müslümanlık geliyor ki senin?

*

Dün de söylemiştim, bugün de söylüyorum:

Fırsatçının, ahlaksızın, sahtekârın dinle diyanetle ilişkili olduğunu nereden biliyorsun?

*

Ayrıca...

Bir iyilik, bir güzellik, ahlaki bir davranış haberini verdiğinde...

Ekrandan seyircilere dik dik bakarak...

“Sayın seyirciler! Biliyorsunuz hepimiz Müslümanız... Bu iyiliğin, bu güzelliğin, bu ahlaklı davranışın nedeni de işte bizim Müslümanlığımızdır” falan diye şöyle afili bir nutuk çekiyor musun?

Tabii ki çekmiyorsun.

*

Müslümanlığımızın güzel ahlaktaki belirleyiciliğine işaret etmeye hiç mi hiç gerek duymazken...

Müslümanlığımız ile kötü ahlak arasındaki çelişkiye işaret etmeye neden gerek duyuyorsun ki?

*

Ama bütün bunlar...

Müslümanlık iddiasında bulunup da ahlakı öncelemeyen tiplerin var olduğu gerçeğini değiştirmiyor tabii...

Bir dinleri olduğu için ahlaka ihtiyaç duymayan tipler var.

Ama Ece Üner’in söz konusu ettiği fırsatçıların, söz konusu ettiği sahtekârların, söz konusu ettiği ahlaksızların onlar olup olmadığı belli değil.

*

Neyse... Söylenecek daha çok söz var ama benim kalkmam lazım. Çünkü elimi 20 saniye boyunca sabunlu suyla yıkama vaktim geldi.

 

siyasetcafe.com

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.