AK Parti'de işler karışık!

AK Parti'de işler karışık!

AKP Milletvekili Metin Külünk, ”Çok enteresan günler, çok enteresan aylar ve çok enteresan yıllar yaşadık. Sanırım aynı niteliğe sahip günler, aylar ve hatta yıllar yaşamaya da devam edeceğiz. Sıra dışı gelişmeler bizi bekliyor...” ifadesini kullandı.

Gazeteci Yazar İsmet Özçelik, Cumhurbaşkanlığı Sistemi konusunda AK Partililerin endişe içinde olduğunu yazdı.

Erdoğan’ın “çok mutlu” olmadığını ifade eden Özçelik, AK Parti’de MHP Lideri Bahçeli’nin kendilerini niye öptüğünün şimdi daha çok sorgulandığını belirtti.

İsmet Özçelik’in Aydınlık’taki yazısı şöyle:

 

“AKP’liler “Cumhurbaşkanlığı sistemi” konusunda endişeli. “Bizi kim itti” diyenlerin sayısı giderek artıyor.

Önümüzdeki dönemde Bahçeli’ye ihtiyaç olsa da 16 Nisan’da Bahçeli’nin kendilerini niye öptüğü şimdi daha çok sorgulanıyor.

Bir AKP MYK üyesinin Erdoğan’ın Karadeniz gezisini değerlendirirken, “İnsanın kendi kendine ettiğini kimse etmezmiş. Bu bizim için de geçerli” dediği konuşuluyor.

ERDOĞAN MUTLU MU?

16 Nisan anayasa değişikliği halk oylamasının üzerinden 4 ay geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ne düşündüğünü öğrenmeye çalıştım. AKP ve Saray çevrelerinde “Erdoğan çok memnun” diyene rastlamadım. Ama sürekli gerginliği ve tedirginliğine vurgu yapılıyor

“Ya iktidar giderse” kaygısı öne çıkmışa benziyor.

AKP’DE GARİP HAVA

AKP’de garip bir hava var. Kuruluşundan beri aktif siyaset yapan bir AKP MKYK üyesi durumu şöyle özetledi:

“7 Haziran seçimleri sonuçları bizi çok zorladı. Arkasından 1 Kasım seçimleri. Durumu toparladık. Ama peşinden 15 Temmuz darbe girişimi geldi. Darbe girişiminin şokunu atlatmadan 16 Nisan halk oylaması. Hepsinden kıl payı kurtulduk. Ama bunca badireye can dayanmaz. Artık parti yoruldu. Olay basit bir metal yorgunluğu değil. 2 yılı aşkın süredir hiç ara vermedik. Hepimiz yorgunuz.”

Durum bu. Ama bunu Erdoğan’a anlatacak gücü kendinde bulabilen yok!

İKTİDARI BIRAKMAMA HESAPLARI

AKP kendini “iktidarı bırakmama”ya göre programlamış gibi. Sanki koltuktan kalktıkları anda ortaya çıkacak manzaradan endişeliler.

Bu nedenle anayasa, yasa, yönetmelik falan dinlemiyorlar.

Bürokratlar da aynı durumda. AKP’nin iktidardan gitmesi sonrasında kabağın kendi başlarında patlayacağının farkındalar. Bir kamu bankası üst düzey yöneticisi bir yakınına, “Siyasilere bir şey olmaz. Alınan kararların altında onların imzası yok. Sadece sözlü talimatları var. Ne olacaksa bize olacak” diye dert yanmıştı. Benzer muhasebe yapanların sayısı çok.

Ama iş işten geçmiş. Biri de bir, bini de bir havası hakim. Kaderlerini AKP ile birleştirmiş durumdalar.

TEHLİKELİ HESAPLAR

AKP Milletvekili Metin Külünk, Diriliş Postası’ndaki yazısında,”Çok enteresan günler, çok enteresan aylar ve çok enteresan yıllar yaşadık. Sanırım aynı niteliğe sahip günler, aylar ve hatta yıllar yaşamaya da devam edeceğiz. Sıra dışı gelişmeler bizi bekliyor...” ifadesini kullandı.

“Sıra dışı gelişmeler” sözleri ile neyi kastettiği anlaşılamadı.

Ama Külünk’ü tanıyanlar bu sözlere çok anlam yüklediler. Üsküdar Belediyesi Sosyal Tesislerindeki toplantılarını anımsattılar. “Tehlikeli hesaplar yapılıyor” değerlendirmesinde bulundular.

MÜHÜRSÜZ OY PUSULALARININ SIRRI

16 Nisan halk oylamasına “mühürsüz oy pusulaları” damga vurmuştu.

Peki olay nasıl oldu? Kısaca anımsayalım:

Sandıkların açılmasına az bir süre kala AKP YSK Temsilcisi Recep Özel YSK Başkanlığına başvurdu. Mühürsüz oy pusulalarının geçerli kabul edilmesini istedi. Yasalara açıkça aykırı olmasına rağmen YSK bu talebi kabul etti.

Sonra olanlar oldu. Karar çok tartışıldı.

ARKASINDA NE VAR?

Peki bu işin arkasında ne var?

Üzerinden uzun süre geçti. Artık geri dönüş de yok. Geri dönüş yolu kapanınca dili çözülen AKP’liler var. Anlattıkları şöyle:

“16 Nisan halk oylaması öncesinde sunulan son değerlendirmeye göre, ‘Hayır’ oyları yüzde 51, ‘Evet’ oyları yüzde 49. Üstelik de aranın ‘Hayır’ lehine açılma ihtimali de yüksek..

Durum böyle olunca “B” planı için hazırlık yapıldı. Muğla gibi ‘Hayır’ oylarının yüksek olduğu bazı illerde bilerek mühürsüz oy kullandırıldı. Eğer ‘Hayır’ oyları yüzde 50’nin üzerinde çıksaydı konu hemen Anayasa Mahkemesi’ne götürülecek ve halk oylamasının iptali yoluna gidilecekti.

‘Evet’ler önde çıkınca üstüne yatıldı.”

16 Nisan sonrası toplum gerilse de kargaşa yaşanmadı. Ama önümüzdeki dönemde benzer riskler alınırsa sonucun ne olacağını kestirmek zor.

Türkiye üzerine senaryo yazanlar tetikte. Türkiye’nin her yeri ajan kaynıyor. Hiçbir provokasyonun şartları oluşmadan başarıya ulaşamayacağını en iyi onlar bilir. Halkın kararına saygı gösterilmezse ABD’nin değirmenine su taşınmış olur.

Türkiye kritik günlerden geçiyor. Yapılacak bir hata Türkiye’yi çok tehlikeli noktalara çekebilir.

Artık kişisel hesap devri bitti. Uyarması bizden!”

siyasetcafe.com

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum