Selçuk DÜZGÜN

Selçuk DÜZGÜN

ATA ’nın CHP’si!

ATA ’nın CHP’si!

 

ATA ’nın CHP’si!

Yıl 2005`ti sanırım Türkiye`denin AB`ye girmesi için önünde tek engel kalmıştı için “ZİNA” Zina yasasını hem de muhafazakâr bir parti çıkarmak istiyordu elbette buna destek verecek kendisini çağdaşlığın tek adresi kabul eden CHP`ydi ki, yasa hiç zorlanmadan CHP`nin desteği ile çıktı.

Bu yasaya göre ZİNA suç kapsamından çıkarılıyordu. Merak edenle,  yok efendim öyle değildi de böyleydi diyenler Türk Ceza kanununun Kanun No. 5349 maddesine bakabilirler.

Peki, bu konuyu neden açtın? Diyebilirsiniz.

Şu sebepten; Ne zaman Türkiye devletini, toplumunu, milletini ilgilendiren akıl dışı, ahlak dışı bir yasa görüşülse buna ilk desteği CHP vermiştir.

Niye CHP özgürlükçü ya, demokrasiye inanmış ya, eşitlikten yana ya…

Oysa aynı CHP yıllarca özelikle başörtüsüne direnerek milletin gönlündeki yerini kaybetmiş ve bugünkü durumların yaşanmasına müsebbip olmuştur.

Büyük çoğunluğu Müslüman ve muhafazakâr olan Türkiye`de hem de kendi kitlesiyle ters düşecek böyle bir ZİNA yasasına imza atan hükümet elbette demokrasi anlayışı için bu çalışmaları yapamamıştı.

Daha yeni iktidardaydı ve kendisine iktidarı ve kendisini dünya tanıtmak ben `Şeriatçı değilim` demesi için bir şeyler yapmak zorundaydı.

`Köprüyü geçene kadar ` hikâyesi yani.

Bu sadece dönemin hükümetine özgü bir durum da değildi.

Türkiye`de iktidar olmanın yolu AB`yi istemekti ve AB’ye girmek isteyen her kesimin kendine göre sebepleri vardı ki, halen var.

Bölücü yıkıcı unsurlar, AB kapsında bekleyen özgürlük budalaları ve saf halkım AB’den alacağı pasaportun hayalini halen kuruyor ve kendine göre hesap yapıyor.

İşte bu hesapların sonunda yok olan, bölünen, parçalana ve zina işleyen bir ülke ortaya çıktı oda maalesef Türkiye.

Hatırlıyorum o dönem Hükümet yine CHP`nin desteği ile AB uyum yasası diye başka bir yasa daha çıkartmak istiyordur ve bu yasayı dönemim Cumhurbaşkanı A.Necdet Sezer`in vetosuna uğramıştı.

Bilir misiniz bilmem şimdi, `yandaş`, `Akil` gibi taraflar var ya işte o dönemde Karen Fogg çocukları vardı ve onlar hemen harekete geçerek bu yasanın iptalini isteyen cumhurbaşkanını linç etmeye kalkmışlardı.

Hükümet Karen Fogg çocuklarından aldığı gazla mecliste vetoyu görüşerek, gerekeni yapmıştı.

Hükümet meclis çoğunluğunu kullanmakla yetinmedi CHP’nin de desteğini aldı.

Hem de Atatürk’ün CHP’sinin!

Neydi hükümet ile CHP’nin birlikte Cumhurbaşkanına karşı birleştiği o meşhur yasa: Terörle mücadelenin 8. maddesi idi.

Bu maddenin kısaca tanımı ise şudur: “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü bozmak amacıyla yazılı, sözlü veya görüntülü propaganda ile toplantı, gösteriş ve yürüyüş yapanlar hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına hüküm olunur. Suçun terör yöntemlerine başvurmaya özendirecek şekilde işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır….” Meclis bu maddeyi yürürlükten kaldırdı.

Kim istediği için kaldırdı peki?

Halk istediği için mi? Hayır, bunu sadece AB istiyor diye yaptılar.

Bu madde iptal edilince piyasaya çıkan “ifade özgürlükçüleri” hak talep etmeye başladılar.

Mesela; “Bağımsız Kürdistan “ hakkı.

Bu sade AB uğruna tavizin küçük bir örneği.

`İKİZ YASALARI` anlatsam midem bulanır yine.

Hükümet ve yardımcı muhalefeti AB uğruna taviz verdikçe AB hiçbir sözünün tutmadı. Örneğin; Kıbrıs’ta “EVET” diyen halkı görmezlikte geldi ve Rumları tek başına adayı temsilen üyeliğe kabul etti.

Biz de dedi ki; Ege’yi verin, Türk ordusunu tavsiye edin, Ekümenlik kurulsun, Ermenilerden ve diğerlerinden özür dileyin, vs… Niye bütün bunlar, `yeter ki AB bizi alsın ` diye.

Şimdi sıra Ermeni Soykırımı yalanlarında!

Ne yaptık 100 yıllık geleneğimizi bozarak `Taziye verdik` ermeni torunlarına.

Onlar ne yaptılar bu taziyenin karşılığını Erivan`da Türk Bayrağı yakarak verdiler.

Ve yine tüm bu akıl dışı olaylara kim destek verdi, CHP!

Başka kim? BDP-HDP!

BDP-HDP`nin destek vermesi normal, zira cibilliyetlerine sahip çıkıyorlar.

CHP Niye destek verdi? Demokrasi, insan hakları ve insani tavır olayına kendini kaptırmış ya ondan.

Ya Nene Hatun torunlarının hakkı, onlara kim başsağlığı dileyecek?

Ya yanı başımızdaki Karabağ`ın gözyaşları onların acılarına kim ortak olacak?

Dağa PKK tarafında misafir götürülen bir vekilin dönüşte `İYİ ÇOCUKLAR` diyerek olayı değerlendirmesi ve CHP`de halen görev yapması, Uludere olayında ülkeye biçtiği kefen vs… bu partinin ne derece ülke meselelerinde milli olduğunun da göstergesidir.

Şimdi yaşadığımız süreci bir gözler önüne getirin, bu süreçte ki, çaresizliğimizin kaynağını yukarıda ki örneklerden yola çıkarak genişletin.

Sonra kalkın bu CHP`ye Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ATA`nın partisi derken bir kez daha düşünün!

Selçuk Düzgün- Bakü

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Selçuk DÜZGÜN Arşivi