Selçuk DÜZGÜN

Selçuk DÜZGÜN

'AYŞE İLE TATİLE ÇIKAN KÜRT'

'AYŞE İLE TATİLE ÇIKAN KÜRT'

“AYŞE İLE TATİLE ÇIKAN KÜRT”


Osmanlı Devleti  Kıbrıs Adası`nı 1878`de 50 yıllığına Birleşik Kıralığa (İngiltere) kiraladı…


1878`de kaderine terk edilen Kıbrıs Türk`ü birgün türk Devletinin  adaya çıkacağı umudu ile yaklaşık bir asır boyunca adada varlığını koruma çabasından hiç vaz geçmedi…


Gizli teşkilatlar kurdu, dünya kamu oyuna davalarını anlatmak için çabaladı, su borularından silah yaparak mücahit oldu, öldü, öldürdü ama bitmedi…


100 yıla yakın süren bu mücadelede son nefesinin vereceği anda o meşhur “Ayşe Tatile Çıksın” mesajı ile Türkiye 1974 Mutlu Barış Hareketi`nı yaparak adaya bir çıkarması  yaptı.


Bu çıkartmanın en önemli sembollerinden biri Beşparmak Dağlarından bir uçurum kenarında duran o meşhur Türk Tankıdır.

Bu tank yıllarca matametiksel hesaplarla buraya nasıl çıktı diye araştırılmıştır.

Ama bir sonuca varılamamıştır.


Tankın oraya nasıl çıktığının bilinen  hikayesi şudur:


2 Ağustos 1974 günü yapılan Lapta muharebelerinde düşmanı yan ve gerisinden vurmak için görevlendirilen özel kuvvette görevli olan bu tank; sarp araziyi aşarak görevini yerine getirmiş ancak düşman ateşi ile ağır hasara uğrayarak yanmış ve burada kalmıştır.

Savaş bittikten sonra tankın kaldığı yere inanamayan birliğin komutanı, tankın sürücüsü kahraman askere sorar :

-Evladım bu tankı buraya nasıl çıkardın? diye sorar;

-Komutanım, o anda gözlerimin önünde engelsiz dümdüz bir yol göründü, Rumlar kaçıyor... Ateş ede ede buraya çıktım!

Komutan Mehmetçik'e emreder.

- Tankı indir!

Er cevap verir;

-O yolu(O günkü şartlar) görmeden nasıl indirebilirim komutanım?!

Ve o tank halâ o dağın zirvesinde durmaktadır.


O Tank komutanı: Tnk. Ütğm.Mahmut ŞANLITÜRK`dür.

O  Tankın  Mürettebatı: Onbaşı Gürler ERDAĞ,  Er Recep DOĞANYİĞİT ve Er Abdülkadir KURT`du…


Değerli kardeşim Hakan Yıldırım tam 42 yıl sonra  KKTC`de bir haberciliğe imza atarak tankın içinde olan müretebattan Er Abdülkadir Kurt`u tankın yanına götürerek ogün yaşananları canlı canlı anlattı.


Ogünü aynı heyacanla anlatan Abudülkadir Kurt, Van-Erciş`lidir…

Hakan soruyor- Aynı şeyler yaşansa ne yaparsın?

Kurt- Yaptığımız fazlasını yaparım… Ben bu tankı Kandil`ede götürüm. Çok guruluyum, çok sevinçliyim.


Evet, o kahraman askerin soyadı: KURT

Kendi  Van –Ercişli.

Van –Erciş Ermenilerin Müslüman Türk topluluklarına karşı en çok toplu katliam yaptıkları yerdir.

Bugün halen bu bölgeden toplu mezarlar çıkmaktadır.

Van-Erciş Belediyesinin sitesine girerseniz ilk haber şudur:

“Erciş Belediye başkanı terör örgütüne destekten gözaltına alındı”

Belediyenin Türkçe isminin yanında “ ŞEREDERİYA ERDİŞE” diye de Kütçe bir açıklama var.

Ve bu tür belediyelerde birçok bölge isimleri ermenice olarak değiştirilmiştir.

Düşüne biliyor musunuz bir Erçiş`li Türkiye Devletinin ordu mensubu olarak ve Türk kardeşleri için adaya savaşa gidiyor, onu temsil eden belediye başkanı o ülkenin devletinin içinde başka bir devlet kurmaya çalışıyor.

Bir Erciç`li savaş kahramanı.

Bir Erciş`li vatan haini.


Şimdi sorarım, 1974`de Ayşe ile tatile giden bu kardeşimiz mi KÜRT?

Yoksa o Ayşe evinde temizlik yaparken ona Sur`da, Nusaybin`de kurşun sıkanlar mı?


İşin en ilginç yanı “ben bu tankla Kandil`e bile giderim “diyen Abdulkadir abinin savaşmaya geldiği o dağlarda bugünlerde Kandil`in uzantıları Rum kafalı bazı siyasilerle halay çekip slogan atmaktadırlar.


Biz kurban oluruz Ayşe ile tatile çıkan Kürt`e…

Ayşe`ye kurşun sıkanı ise değil Kürt, insan dahi kabul etmeyiz… vesselam

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Selçuk DÜZGÜN Arşivi