Çağla Tuğaltay cinayetinde son 5 ay…Acılı anne Müge Anlı’da TBMM’ne seslendi

Çağla Tuğaltay cinayetinde son 5 ay…Acılı anne Müge Anlı’da TBMM’ne seslendi

Çağla Tuğaltay cinayetinde son 5 ay…Acılı anne Müge Anlı’da TBMM’ne seslendi; "Ne olur kanunu değiştirin"

Levent Kız Meslek Lisesi’nde ‘Çocuk Gelişimi’ bölüm öğrencisi 25 Eylül 1985 doğumlu Çağla Tuğaltay, 5 Haziran 2000 yılında okuldan evinde döndüğü sırada, İstanbul Şişli Fulya Mahallesi’deki evinde boğazı kesilerek vahşice katledilmiş, üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen hala katili bulunamamıştı.

 

cagla-tugaltay1.jpg

Acılı anne Gülnur Saygı, cinayetten 16 yıl sonra önce o tarihte Tv8’de yayınlanan ve moderatörlüğünü Serap Paköz’ün yaptığı Gerçeğin Peşinde programına katılmış, programda katil bulunmaya çalışılmış fakat başarılı olamamıştı.

Çeşitli zamanlarda çeşitli programlara katılan acılı anne Gülnur Saygı, olası tanıklara ve devlete seslendiyse de yine ortaya somut bir şeyler çıkmamıştı.

Korkunç cinayetin üzerinden 20 yıl geçmek üzere yani dava kanunlarımıza göre zaman aşımına uğrayacak, süre dolduktan sonra ise katil ortaya çıkıp itiraf etse bile tutuklanamayacak ve elini kolunu sallayarak aramızda dolaşabilecek. Acılı anne ve aile bu durumdan oldukça muzdarip ve bir an önce katilin bulunabilmesi için ellerinden geleni yapıyorlar. Zaman aşımının dolmasına 5 ay kala Müge Anlı cinayet dosyasını tekrar açtı ve acılı anne zaman aşımı süresi dolana kadar Müge Anlı ile Tatlı Sert programına her gün konuk olacak.

Çağla Tuğaltay cinayetinden katilin bulunamama nedeni cinayetteki detaylar. İşte o detaylar;

cagla-tugaltay5.jpg

ÇAĞLA TUĞALTAY CİNAYETİ NASIL İŞLENMİŞTİ

Yaşasaydı bugün 35 yaşında olacak olan güzeller güzeli liseli öğrencisi Çağla Tuğaltay cinayetindeki tüyler ürpertici detaylar şöyle;

Haftanın 3 günü Çağla ve annesi okuldan eve birlikte dönerlerdi. Diğer günler ise annesi , onu mutlaka okuldan döndüğünde evde karşılardı. Fakat cinayetin yaşandığı o 5 Haziran tarihinde, annenin hastane randevusu vardı. Anne Gülnur Saygı, randevusunu Çağla’nın okuldan dönüşüne yetişebileceği şekilde ayarlamış olsa da doktorda yaşanan aksiliklerden dolayı eve zamanında dönemez ve bunu haber vermek için Çağla’yı aradığında da ona ulaşamaz. Durumdan şüphelenen anne komşusunu arar ve komşusu acilen eşini de alıp eve gelmesini söyler, o sırada apartmandan çığlıklar yükselmektedir.

cagla-tugaltay7.jpg

KATİL EVDE ELLERİNİ YIKAMIŞ, BUZDOLABINI KARIŞTIRMIŞ

Anne ve baba acil eve döner, anne eve alınmaz. Anne daha sonra o günü şöyle anlatır: “Babası eve girdiğinde korkunç manzara ile karşılaştı. 15 yaşındaki kızları boğazı kesilerek vahşice öldürülmüştü. Cinayet ile ilgili acılı anne olay gününü şu sözlerle açıkladı; "Ben yukarı çıkmaya ulaşamadım eşim çıktı. Boğazı kesilmiş. Bedenini yarısı oğlumun yatağının (Çağla’nın Trabzonda üniversite okumakta olan ağabeyi İlker Tuğaltay) üzerinde, ayakları yataktan sarkık bacakları açık...İç çamaşırı ve tayt giyerdi onlar yerde duruyor ama tecavüz yok. Olayı yaptıktan sonra adam mutfakta ellerini yıkamış."

 

cagla-tugaltay11.jpg

Katilin bulunamama sebeplerinden bir tanesi; acılı baba ise şokun etkisiyle kızının eteğini düzeltip çamaşırını ortadan kaldırır. Daha sonra delilleri bozduğunu fark edip her şeyi eski haline getirir

Fakat zaten olayın hemen ardından kapının kilitlenip içeri kimsenin alınmaması gerekirken olayı duyan herkes eve doluştuğu için izler ve deliller oldukça karışır.. Bu olayda ilk akla tecavüz gelse de, bununla ilgili bir bulgu yok. Bu da akıllara bu cinayeti bir kanın işleyip tecavüz süsü verdiğini de getiriyor.

Cinayette diğer ilginç bir detay ise komşuların tam bir ölü taklidi yapıp, cenazeye bile gitmemeleri…Oysaki ki o komşulardan birine yedek anahtar bile bırakılmıştı, yani aile komşularına o kadar güveniyor ve aralarının çok iyi olduğunu söylüyordu.

Acılı anne Gülnur Saygı bu durumu şu sözlerle özetliyordu: “Bizim kimseyle sorunumuz yoktu. Çağla’nın öldürüldüğü gün ben doktordaydım. Kızım kapı deliğinden bakmadan kimseye kapıyı açmazdı. Tanımadığı kişilere hiç açmazdı. Kapıda zorlama olmadığı için biz katilin tanıdık olduğunu düşünüyoruz ya da Çağla eve gelmeden içeri giren biriydi. Şüphelendiğimiz herkesi polise söyledik ama bir şey çıkmadı. O dönem komşularımız bize hiç yardımcı olmadı. Hiç mi kimse apartmana giren çıkanı görmedi. Sadece komşularımız anahtar sesini duyduklarını ve Çağla’nın üç defa ‘Ah’ diye bağırdığını duymuşlar ama kimse merak edip de gidip bakmamış. Kızımın katili Çağla’yı öldürdükten sonra ellerini mutfakta yıkayıp, bir şey olmamış gibi çıkıp gitmiş. Cinayetten sonra aklımıza gelebilecek herkesten kan örneği aldırdık. Katil belki de o gün apartmandan birine misafirliğe geldi. Belki de komşulardan birinin akrabasıydı. Bu konuda komşularımız pek yardımcı olmadı, kimse bir şey bilmiyor."

Katil bugün hala bulunamadı ve davanın zaman aşımına uğramasına yaklaşık 5 ay kaldı.

Bunun üzerine Müge Anlı devreye girdi. Çünkü bu olay Müge Anlı’nın meslek hayatında başladığı yıllarda ilgilendiği ilk olaylardan biriydi. Müge Anlı’nın talebi üzerine MHP Konya Milletvekili Esin Kara ve MHP’nin hukuk işlerinden sorumlu genel başkan yardımcısı Fethi Yıldız, meclise teklif sunarak zaman aşımı süresinin 20 yılla sınırlı kalmamasını talep edeceklerini bildirdiler. Aynı zamanda olayda çok önemli bir gelişme yaşandı. Görgü tanıklarının yeni ifadeleriyle ve diğer benzer suç dosyalarıyla bağlantı kurularak 3 yeni şüpheli bulundu. Bunlardan biri daha önce genç kızlara darp ve tecavüz suçundan bir çok suçlaması olan ve şu anda hapiste olan ve kamuoyunda “Kasklı Sapık” olarak bilinen ve şu an hapiste olan Tenör Şahin Öğüt’tü. Fakat DNA sonucunun bu kişiyle de uyuşmadığını Müge Anlı programında paylaştı.

Geçtiğimiz gün Müge Anlı ile Tatlı Sert’e katılan acılı anne Gülnur Saygı Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne seslendi ve “Zaman Aşımı” kanununun kaldırılmasını veya değiştirilmesini istedi. Bakalım bu istek yerini bulacak mı ve katil hak ettiği cezayı alabilecek mi yoksa hala aramızda dolaşmaya devam mı edecek? Dileğimiz Çağla Tuğaltay, Hande Çinkitaş gibi faili meçhul cinayetlerin bir an önce aydınlanması ve katilin hak ettiği cezayı alması.

 

Siyasetcafe.com

 

 

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.