Celal Eren Çelik'ten CHP İstanbul Kurultay analizi: Kasa kazandı demokrasi kaybetti

Celal Eren Çelik'ten CHP İstanbul Kurultay analizi: Kasa kazandı demokrasi kaybetti

Siyasetcafe yazarı gazeteci Celal Eren Çelik, CHP İstanbul Kurultay'ına ilişkin bir analiz yaptı.

Siyasetcafe yazarı gazeteci Celal Eren Çelik, CHP İstanbul Kurultay'ına ilişkin bir analiz yaptı.

 

Sosyal medya hesabı Twitter'dan konuya ilişkin bir flood paylaşan Çelik'in analizi şöyle:

 

İstanbul'da kongreler süreci başladığında 3 ana grup ortaya çıkmıştı:

Ekrem İmamoğlu kontrolündeki "TRABZONLULAR GRUBU", Alevi Kanat ve Battal İlgezdi'nin organize ettiği Kılçdaroğlu grubu (Ali Kılıç-Battal İlgezdi ekibi)

Tüm bunların yanında en önemli gelişme Ekrem İmamoğlu ve Canan Kaftancıoğlu'nun yollarının ayrılmış olmasıydı.

Zira Ekrem İmamoğlu eski Beylikdüzü İlçe Başkanı Taşkın Özer'i İl Başkanı yapmayı hedefliyordu...

Taşkın Özer ismi İmamoğlu için kontrol edilebilir bir "Kurşun asker"...

İmamoğlu böylece hem kurultay delegasyonu üzerinde hakimiyet kurmayı,hem de bundan sonra gayet uyumlu olacağı bir ismi il başkanı yapmak istiyordu...

Bu arada Canan Kaftancıoğlu ekibi,İmamoğlu- Hasan Akgün ekibi birbirine "operasyon" çekedursun, Battal İlgezdi büyük bir "finansal güçle" Kılıçdaroğlu adına delegasyonu dizayn ediyordu... Kimilerinin kredi kartı borcu ödendi bu süreçte,kimileri ise iş vaadi ile "tavlandı".

Herkes birbirine operasyon çekince ortaya şöyle bir tablo çıktı ilçe kongreleri sonucunda: Canan Kaftancıoğlu,İmamoğlu ve Salıcı ekipleri her biri en fazla 80-90 delegeye hakim olabildiler...

Bu noktada ALevi Kanat önem kazandı... Battal İlgezdi bu kanadın "öncüsü" konumunda olan Cemal Canpolat'ı destekleme kararı aldı.Zira artık Battal İlgezdi Kılıçdaroğlu'nun "taşeronu" olmayı bırakıp İstanbul üzerinden kendi "Cumhuriyetini" ilan etmek istiyordu.

Açıkçası tüm ekiplerin birbirine çektiği operasyon sonucu herkesin birbirine verdiği zarar, Kaftancıoğlu'nun örgütte tepki ile karşılanıp Sultangazi örneğinde olduğu gibi açıkça oy istediği adayın kaybetmesi ve parti tabanının da İBB'de AKP kadroları ile devam edilip,Trabzon lobisine imtiyaz tanıması ile İmamoğlu'na gösterdiği tepki sonrasında Cemal Canpolat'ı destekleyen "Anahtar" Alevi Kanat grubunu dizayn ederek Battal İlgezdi bu amacına çok yaklaşmıştı...

İlgezdi'nin tartışmalı mali gücü de kontrolden çıkmıştı...

Kılıçdaroğlu son dakikaya kadar bekledikten sonra tabloyu önüne koyarak "Röntgeni" çekti ve İstanbul'u ameliyat masasına yatırarak "Ameliyat etti"

Önce Battal İlgezdi, Bülent Kerimoğlu ve Ali Kılıç aranarak "Rahat durun" mesajı iletildi....

Bu 3 ismin de Kılıçdaroğlu'na en azından şu aşamada hayır deme şansı yoktu ve nitekim,"BATTAL BOY" planlar bir başka kurultaya ertelendi...

Sonra Canan Kaftancıoğlu'na telefon gitti...Kaftancıoğlu-Cemal Canpolat'ın yanına gönderildi... İkilinin yaptığı görüşmede Canpolat PM "HAYALİNE" İstanbul İl'den geri çekildi. (Bakın hayal diyorum zira ona PM'yi yedireceklerini hiç sanmam)

Görüşmede Kaftancıoğlu Canpolat'a "Vereceğiniz isin var mı?" dedi il için, Canpolat kredisini kendi PM adaylığı için kullanmak istediğinden "Yok" dedi..

Buyursunlar yalanlasınlar isterlerse ama yalanladıktan sonra da beni mahkemeye versinler ve mahkemede telefon dökümlerini isteyelim...Bakalım kimler kimlerle neler konuşmuş?

Kılıçdaroğlu, seçimden umudunu kesmiş Kaftancıoğlu'na İl Başkanlığı desteğini verdi ama yönetimini dahi kendi belirleyemeyecek bir başkandan ötesi olamayacaK Kaftancıoğlu...Hele PM'de liste mücadelesi yapacak gücün zerresi kalmadı elinde...

O da mahkeme süreci öncesi İstanbul İl Başkanı "Kartvizitine" ve bu "kartvizitin" toplumsal gücünün etkisine razı oldu.

İlçe başkanları arandı ve hepsine Canan Kaftancıoğlu'nun Genel Merkez'in adayı olduğu ve başka aday istenmediği "Tebliğ" edilirken CHP'de demokrasi de katledildi...

Evet burada "KASA" yani Kılıçdaroğlu kazandı... İstanbul İl Örgütünü ve delegasyon yapısını kontrolüne aldı...Genel Başkanlık düşünmeye başlayan Kaftancıoğlu'nu pasifize etti (etkisiz il başkanı olacak) 

parti içinde "Kendi başına Cumhuriyet" olma yolunda ilerleyen Battal İlgezdi'ye sınırlarını hatırlattı,gücünü kırdı ve "burnunu sürttü".

İstanbul kongresi çok önemliydi zira kurultay delegasyonunun çoğunluğu İstanbul'da.İstanbul'da Kılıçdaroğlu'nun yiyeceği bir darbenin telafisi olmazdı...

Şimdi Kılıçdaroğlu "Yerel seçim başarısı" ambalajı ile parti içi diktasını kurumsallaştırma adımını atıyor ve CHP'nin geleneği olan çok adaylı,çarşaf listeli kurultaylardan CHP'yi "AKP modeli" tek adaylı,bu adayın da Genel Merkez tarafından belirlendiği bir parti haline getirmek istiyor.

Şimdi sırada Ankara var.Kılıçdaroğlu tabanda karşılığı olmayan ve konrolü kolay Ali Hikmet Akıllı ismini tüm ilçe başkanlarına dayatıyor.Ama tabanda bu ismin hiç karşılığı yok.Ayrıca bir diğer aday eski Gençlik Kolları Başkanı ve PM Üyesi Ayhan Yalçınkaya'ya çekil baskısı var.

Yalçınkaya şu anda bu "Çekil" baskısına direniyor...Öte yandan 2 ayrı ofiste "nabız yoklamaları" yapan eski Ankara Milletvekili ve İl Başkanı Necati Yılmaz'ın da PM karşılığı aday olmaktan vazgeçeği ve çalışmaları sonlandıracağı kulislerden gelen bilgi...

Bu önemli zira Necati Yılmaz ve ekibinin aday olması halinde yola 280 delege ile çıkacağı belirtiliyordu...

İzmir için de demokrasi adına "Geçmiş olsun" diyebiliriz... Burada da Tunç Soyer'in kendisine liderlik yolunu açacak bir yapılanma kurgulamasına izin verilmedi.Tuncay Özkan eli ile Kılıçdaroğlu İzmir operasyonunu yaptı...

Tuncay Özkan bunun karşılığını İzmir Belediyeleri'nden daha çok "pazarlama" işi alarak aldı...

Bu kurultayda Kılıçdaroğlu, Önder Sav'ı tasfiye ederken kullandığı "Korku imparatorluklarını yıkacağız" ifadesini bugün kendisi hayata geçirerek partide "Muktedir İmparator" olmak istiyor.Ama çevresini kuşatan SOROS güdümlü 10 Aralık Hareketi'ni tasfiye edemedi ve onlara muhtaç

Ve ne yazık ki görünen o ki parti içerisindeki milli yapı harekete geçmez ve güçlü bir öncü kadro ile çıkış yapmazsa CHP, SOROS güdümlü 10 ARALIK HAREKETİ'nin İÇERİDEN FETHETTİĞİ parti olmaktan çıkarak resmen "İŞGAL ETTİĞİ" parti haline gelecek...

 

siyasetcafe.com

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum