Selçuk DÜZGÜN

Selçuk DÜZGÜN

ÇÖL KAPLANI!

ÇÖL KAPLANI!

Medine müdafaası sırasında karşı karşıya geldiği İngiliz ajanı Lawrence ona “Çöl Kaplanı” lakabını takmıştı.

İngiliz yarbayı Bassett “Kaburgalarına kadar tam bir askerdir.” Diyordu…

Namusunu İngilizlere satmış bazı Arap kabile yöneticileri o çöllerde Osmanlı yani Müslüman askeri avına çıkarken, gavur dediğimiz düşman bile Fahrettin Paşa`yı böyle tanımlıyordu.

Ve o hain kabillerin artıkları olan bugünkü temsilcilerinden Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Dışişleri Bakanı Bin Zayed tarafından “hırsız” diye suçlandı!

Ona hırsız demelerinin altına yatan bastırılmış duygu kansızlıkları, arsızlıkları, vicdansızlıklarıdır.
Bu özeliklerini dindaşına `hırsız` diyerek bastırmaya, namusunu emperyalizme pazarlamaya çalışanlar bakın Fahrettin Paşa`nın çaldığı şey derken bakın neleri kastediyorlardı;

– Hazreti Osman'ın ceylan derisine el yazmalı Kuran'ı.

– 5 adet eski el yazması Kuran ve 4 adet Kuran cüzleri.

– Değerli taşlarla bezenmiş, altın kaplamalı 5 adet Kuran kabı.

– Hilye-i Şerif (Peygamberimizin yazı ile yapılmış portresi). Gümüş çerçeveli, yeşil kadife üzerine pırlanta ve incilerle Peygamberimizin adı yazılı, gümüşten güneş resimli.

– Bir adet som altın üzerine pırlanta ile Kelime-i Şahadet yazılı levha.

– Pırlantalı, incili, mercanlı 7 adet tespih.

– Gümüş işlemeli 2 adet rahle.

– 4 adet sancak başı ve 3 adet değerli kılıç.

– Medine'de Sultan Mahmut Kütüphanesi ve diğerlerindeki değerli eserler.

 

Fahrettin Paşa bunları çalmamış el koymuştur.

El koymayıp getirmeseydi ne olurdu?

 

Muhtemelen;

Hazreti Osman`ın ceylan derisi el yazmasını İngiliz kraliçesi kürk olarak kullanırdı

Kuranı kerimler ucuz antik eşya tacirlerinin elinde pazarlanıp dururdu.

Sultan Mahmut kütüphanesinin kitapları İngilizler tarafından kullanılır veya yakılırdı.

 

Hicaz Demiryolu’nun ucunda bulunan Medine’yi 12. Tümen Kumandanı olarak savunan Fahreddin Paşa, İngiliz destekli Arap bedevilerin saldırılarını defalarca püskürttü.

2 yıldan fazla süren bu savaşın son aylarında Mehmetçiğe verilen günlük gıda “165 gram buğday ve 5 gram sade yağ”a düşmüştü.

Bundan sonra açlık, susuzluk ve hastalıklar baş göstermeye başlar çekirge yenmesiyle ilgili bir tebliğ yayınlar.

Çok uzun olan bu tebliğin hangi bölümünü yazsam diğer cümlelerle haksızlık etmiş olurum ama okumanızı mutlaka tavsiye ederim.

 

Tebliği yayınladıktan sonra çekirgeleri doktorlara tetkik ve tahlil ettirdiği söyleyen Fahreddin Paşa daha sonra dört türlü şekilde hazırlanabilecek olan çekirge yemeklerini tarif etmişti.

 

Medine müdafaasında Çekirgeye kutsal hayvan fermanı çıkararak aç askerine yedirten o paşaya hırsız diyen soysuzlar bu ruhu nasıl anlasınlar.

Son ere, son mermiye kadar Medine`yi savunan o insana hırsız diyenler namuslarını kaça sattıklarının farkında bile olmayacak kadar kansızdırlar.

Teslim ol emrine itaat etmeyen, esir düşecek kadar çarpışan o mübarek insana hırsız diyenlerin o mübarek toprakların yöneticisi olmaları sadece İslam adına değil insanlık adına utançtır.

 

Medine müdafaasını yapan Fahrettin Paşa`nın derdini petrol sananlar ne anlarlar şu cümlelerden

“Yapamaz Ertuğrul evladı sensiz,

Can verir, Canan’ı (s.a.v.) veremez Türkler.

Ebedi hâdimu’l haremeyniniz,

Ölsek de Ravzanı ruhumuz bekler.”

 

Acı olan şey değerlerimize saldırılınca o değerlerimizi keşfediyor olmamız.

Bakın Osmanlı dağılırken cephelerine kaç tane Fahrettin Paşamız var ve biz onların ne kadarını biliyoruz, ne kadar sadığız ve layığız…

Değerlerini unutan milletlerin sömürge olması kolaydır…

Gelin tarihimizi yeniden öğrenelim, yeniden yazalım, yeni nesillere dost kim, düşman kim yeniden öğretelim.

 

Aksi takdirde coğrafyamızdaki böyle mandacı artıklarla uğraşır dururuz.

Ve gün gelir MANDA olmayı kabul ederiz

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Selçuk DÜZGÜN Arşivi