Birlikten kuvvet doğar hakikati üzerine söylenecek söz az olduğu için birliğin güce yansıyan hakikatini de ispata gerek yoktur.

Bu hakikati, birçok milletlerde hikâyelere, fıkralara, vecizelere, atasözlerine konu olmuştur.

Yalnız birlik olmak tek başına kuvvetli olmak anlamına gelmez.

Birliğin kuvvet haline gelmesinin yegâne yolu disiplinden geçmektedir.

Tarihimiz incelediğinizde göreceksiniz ki, en büyük başarılarımız bu iki kavramın uyum içerisinde uygulandığı zamanlardır.

Milletimize ve dolayısı ile devletimize disiplin fikrini ve kabiliyetini ilk sokan şahıs büyün Hun başbuğu Mete Handır.

Milâttan önceki 209 – 174 yıllarında kağanlık eden Mete’nin, ordusunu nasıl kurduğu malûmdur: Sıkı talim ve kabiliyet geliştirme, buyruklara kayıtsız – şartsız baş eğme ve en küçük tereddüdün cezası olarak ölüm.

Birlik ve disiplin yalnız orduya has bir vasıta değildir.

Hayatın her alanında ve safhasında aynı tesirli neticeyi haiz bir vasıtadır.

Türk tarihinin en önemli gücünü oluşturan bu birlik ve disiplin ikilisinin son asrımız da en iyi hayata geçiren oluşum ise kendi hiyerarşisi içerisinde Ülkücü hareket olmuştur.

Bazı bozguncu ve anarşist düşünceler birlik ve disiplinin aleyhine olup ülkücü hareketteki bu yapıya belden aşağı, zekâdan yoksun yaklaşımda bulunsalar da, tarih ve tabiat göstermiştir ki Türk Devleti ve onun asil milleti bu iki özelikten uzaklaştıkça bozgun yemiştir.

Kim ne derse desin aynı ülkücü hareket bugünkü Türk Devletinin birlik ve disiplin ihtiyacının vücut bulduğu anlayış olan CUMHUR İttifakının mimarı, koruyucusu ve kollayıcısıdır.

Bu ittifak üzerine sinsi sinsi propagandalar yapanlar, aynı zamanda Türk Milletine karşı bir hesaplaşmanın içerisinde olanlardır.

Cumhur İttifak`ı bu ülkenin yeniden birliği ve disipline edilmesidir.

Disiplin hayvan sürülerinde bulunmaz. İnsan topluluklarında ise onun olgunluk derecesine göre bulunur.

Birlikle disiplinin nasıl bir enerji doğurduğuna en iyi örnek; Habur`da terörist karşılayan ülkeden,  Fırat`ın doğusunda terörist avlayan bir ülkeye dönüşmemizdir.

`PeKaKa sizleri tükürüğü ile boğar` deme küstahlığında bulunanların, bugün `adalet` diye yalvarmaları birlik ve disiplinin en güzel sonucudur.

Cumhur İttifak`ının birlik ve disiplin gerçeğinin doğurduğu sonuçları daha çok sıralayabiliriz.

Bu gün ülkemiz Cumhur İttifakı ile ülkesine gelen hain saldırılara karşı `Çekiç gibi vurmayı, örs gibi dayanmayı`  dosta düşmana karşı göstermiştir.

Bize düşen vazife ise; bu ittifaka zeval verecek içte ve dıştaki bozgunculara karşı uyanık olmak ve millet olmanın gereğini yapmaktır.

Evet CUMHUR İTTİFAKI ile Türk Devleti asıl kodlarına geri dönmüştür.

Buradan bir yiğide hakkını vermeden yazımı bitirirsem haksızlık etmiş olurum.

Devletimizin uzun yıllardır içerisine düştüğü garabetten kurtarmanın yolu olan CUMHUR İTTİFAK`ının mimarı MHP Genel Başkanı Sayın Dr. Devlet Bahçeli`dir.

Kim nereden bakarsa baksın benim gözümde sayın Devlet Bey tarihe yeni Türk Devletinin en fedakar, en cefakar devlet adamı ve 5 bin yıllık Türk Birliği ve Disiplin anlayışını yeniden dizayn eden kutlu kağan olarak geçecektir.

Bunları niye mi yazdım.

Yiğide yaşarken hakkını vermek için.

Teşekkürler Türkmen Beyi, büyük devlet adamı.

Adı gibi DEVLET Bey.