Selçuk DÜZGÜN

Selçuk DÜZGÜN

DALKAVUK!

DALKAVUK!

DALKAVUK!
 

Eskiden konaklarda dalkavuk bulundurmak adetmiş. Konağın birinde bir gün Bey demiş ki :
 
 
- Bir dalkavuk alacağım, filan gün imtihan var, sağa sola haber salınız... 

Derken o gün gelmiş, kapının önünde dalkavuk adayları sıra olmuş. 

Biri içeri alınmış Bey sormuş: 

- Sen dalkavuk musun? 

- Evet efendim...

-Ama sen dalkavuğa hiç benzemiyorsun...

- Olur mu efendim? Ben filan Bey'in yanında şu kadar, fişmekan Bey'in yanında da bu kadar sene dalkavuk olarak çalıştım...

Bey:                                                                                                                                                    
-Olmadı, sen çık... demiş...
 
Derken ikinci, üçüncü... adaylar gelmiş, konuşma hep aynı, cevaplar hep aynı... 
 
Bey, dalkavuğunu bulamayacağını düşünmeye başlamış ki, içeri biri girmiş. 
 
Bey : 

- Söyle bakalım sen dalkavuk musun? 

- Evet efendim...

- Ama sen dalkavuğa hiç benzemiyorsun...
 
-Hayır, hiç benzemem efendim..                                                                                                           
-Dur bakayım, biraz da benziyorsun galiba...

- Evet efendim. Ben biraz da dalkavuğa benzerim...

Bey hemen dışarı haber salmış : 

- Tamam ben dalkavuğumu buldum...

Sakın fıkrayı hafife almayın , zire dalkavukluk bir zamanlar resmi meslekti.

I. Mahmut dönemine ait bir belgede efendisinin bir dalkavuğa yapabilecekleri ve bedel olarak da ödemesi gereken ücret ayrıntılı olarak belirlenmişti.

 

Tarifenin bir kısmı aynen şöyle:

 

* Dalkavuğun burnuna fiske vurma (fiske başına) 20 Para

 

* Suratına tokat atma (tokat başına) 30 para

 

* Merdivenden yuvarlama 180 para

 

* Sakalının yarısını kırkma 90 kuruş,

 

Bu tarife uzar gider…

 

Yani görünün o ki; Dalkavuk besliyeceksen paran bol olacak, tarife onu gösteriyor.

 

Türk Dil Kurumu Sözlüğün ise  “dalkavuk” u şöyle açıklar: “Kendisine çıkar sağlayacak olanlara aşırı bir saygı ve hayranlık göstererek yaranmak isteyen kimse, şaklaban, yağcı, yalaka.”

 

Türk Dil Kurumu Sözlüğünde ikinci bir anlamı daha var: ”Saraylarda devlet büyüklerini nükteli sözlerle eğlendiren kimse.”

 

İş böyle iken günümüzde `Dalkavukluk  veya Yalakalık` daha profesyonel bir şekilde uygulamayan geçmektedir.

 

Çünkü artık Dalkavukluk bir meslek olarak, bir şekil olarak karşımıza çıkmamaktadır.

 

Bir entellektüel resital gibi gözümüzün önünde cereyan etmektedir.

 

Özellikle siyasi arenamızda…

 

“Lidere sadakat”,Kelle vermeyiz”,Beyaz Kefen giyeriz”, “Dünya lideri”,   “İMF`i kim yenmişse ben onun için ölürüm ` gibi cümleler…

 

Bu cümleleri kuranların hemen hemen hepsi, liderleri sayasinde kimlik bulmuş tiplerdir.

 

Oysa bu tipler o liderin etraflarını sarmış en tehlikeli canlılardır.

 

Çünkü liderin etrafını çevirmiş ve onların kendi hatalarını görmelerini önlemektedirler.

 

Her yaptığına etrafındakilere göre değer veren lider ise hata yaptığının farkında değildir.

 

Bu durumdaki liderleri  ikiye ayırmak lazımdır.

 

-Birincisi güç zehirlenmesinde olan Lider

 

Bu tipler güçlendikçe etraflarındaki dalkakavuklar daha pofesyonel olanlardan oluşur ve onlar liderin bir süre sonra (farkında olmasada ) kendisini “tanrı “ hissetmesini sağlarlar.

 

Osmanlı Devletinde bu duruma şöyle care aranmıştır:

 

Osmanlının padişahın saraya girerken  her gün kapısında ona  “Padişahım Çok Yaşa!” diye bağıran görevliler vardı, saraydan çıkarken ise `Gururlanma Padişağım senden büyük Allah var` diye bağırlardı.

 

-İkincisi koltuk sevdasında olan Lider.

 

İkincisinin özeliği ise kaybettiği zaman dalkavuklarını kendi ile kimlik bulanlardan seçer ve onlara her türlü cümle kurdurur.

 

Koltuğunu koruma uğruna ona rakip olan herkes, haindir, davaya ihanet etmiştir...

 

Her iki lidere dalkavukluk yapanların ortak özelikleri ise;

 

Bencildirler…Çıkarcıdırlar…Fırsatçıdırlar…Korkaktırlar…

 

Yalancıdırlar… Güvenilmezdirler… Dönektirler…

 

Lider tahttan düştüğü an gemiyi terkeden fareler misali onlarda gerçek kimliklerini ortaya çıkarırlar.

 

Nitekim tarihteki liderlerin çöküşünü inceleyin göreceksiniz ki sebeplerin en başında dalkavuklardır gelmektedir.


Rahmetli Cengiz AYTMATOV bu durumu kısaca şöyle tarifelemiştir;  

 

 

" DALKAVUKLARIN YIKAMAYACAĞI LİDER YOKTUR..."


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Selçuk DÜZGÜN Arşivi