DARBE GİRİŞİMİNİN ASIL AMAÇI!

Çinli General Sun–tzu 2500 yıl önce bu konuda bir kitap yazmıştı.

Bu kitap Türk topluluklarını nasıl parçalarız üzerine idi.

Sun–tzu kitabında kısaca şu önerileriler de bulunuyordu:

1– Hasım ülkelerde iyi olan şeyleri gözden düşürünüz.

2–Hasım ülkelerin hakanlarının başarılarını küçük göstererek şöhretlerine gölge düşürünüz ve zamanı geldiğinde de kendi halkının onları hor görmesini sağlayınız.

3– Adi ve aşağılık kişilerin işbirliğinden yararlanınız.

4–Düşman halkın kendi aralarında olan uyuşmazlık ve kavgalarını yayınız.

5– Hasmınızın geleneklerini gülünç hale getiriniz.

Evet, tamda yukarıdaki örneği uzun süredir ülkemizde sergileyen egemen devletler kendilerine ait uşaklarla, içimize soktukları çaşıtlarla ülkemize aşağılık ve başarısız bir darbe girişiminde bulundular.

Amaçları Darbe yapmaktı.

Darbe başarılamasa en az 10 yıl sürecek KAOS ortamı yaratmaktı.

Darbeyi başaramadılar ama KAOS ortamın ilk kıvılcımlarını maalesef ben görmeye başladım.

Gerek sosyal medyadaki tartışmalar, gerekse çevremizdeki yorumlar bu konudaki haklılığımı işaret ediyor.

Bu tezimin işaretleri neler mi?

Darbe bastırıldı ama geride kafası kesilmiş Türk askeri, esir alınmış Genel Kurmay başkanı, kendi askeri tarafından kurşunlanmış siviller, egemenliğinin çatısı bombalanmış bir devlet meclisi, ölüler, yaralılar, şehitler kaldı.

İşte bundan sonraki fitne ateşi, kaos senaryosu bu yaşananların ateşlenmesiyle yürüyecektir.

Bu kaos planında bize düşen tuzağa düşmemek ve daha sorumlu davranmaktır.

Bu olaydaki darbe girişimin de bulunan askerler tam da Çinli General Sun–tzu`nun 3. Öneri maddesi olan düşmanla işbirliği kuran adi ve aşağılık kişilerden oluşmaktadır.

Peki, kimdi bu düşman bunlar, kimlere hizmet ediyorlardı?

Büyük İskender, Aristo’ya bir mektup yazar. ”Zaptettiğim topraklardaki insanları tahakkümüm altında tutabilmek için neler yapmalıyım? ” diye görüş beyan eder;

- Ülkenin ileri gelen insanlarını sürgüne mi göndereyim?

- Ülkenin ileri gelen insanlarını hapse mi atayım?

- Ülkenin ileri gelen insanlarını kılıçtan mı geçireyim?

Aristo’nun cevabı:

- Sürgünde toplanıp sana karşı başkaldırırlar,

- Hapishaneler militan yuvası olur, kontrolden çıkar,

- Onlardan sonraki kuşak intikam hırsıyla büyür, tahtını sallar.

Çözüm olarak şu nasihati verir: ”İnsanların arasına nifak tohumları ekeceksin, birbirleriyle Savaşınca hakem olarak kendini kabul ettireceksin, ama anlaşmaya giden bütün yolları tıkayacaksın. ”

Ülkemizde yaşanılan bu darbe ve akabinde yaşanan tartışmaları daha iyi anlamanız için Çinli General Sun–tzu ve Aristo örneğini iyi anlamamız lazımdır.

Olay tamda Aristo`nun hain zekâsın da saklıdır.

Nerede “insanı yaşat ki, devlet yaşasın” diyen o ulvi mantık.

Nerede hain medeniyet ve onun aramızdaki sahte temsilcileri.

Ülkemizde yaşanan süreç bir işgal planı sürecidir.

Ülkemizde emelleri olan şeytan milletimiz arasına nifak sokmak, bizi birbirimize kırdırmak istiyor.

Plan yavaş yavaş uygulanıyor.

Bedeli çok ağır olacak, olaylara toplumsal olarak hızla yol alıyoruz.

Peki, şeytan kim mi?

12 Eylül Darbesinde dönemin ABD başkanına bir tiyatroda haber veriyorlar.

Oda “Kim yapmış?” diye soruyor..

Cevap: BİZİM ÇOCUKLAR!

Bu darbe sonrası ise; ABD gece yarısında açıklama yaptı.