Destici’den hükümete KHK eleştirisi

Destici’den hükümete KHK eleştirisi

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, hükümete son çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile ilgili eleştiride ve öneride bulundu. İşte haberin ayrıntıları;

BBP lideri Destici, partisinin genel merkezinde basın mensuplarına gündeme ilişkin açıklamalar yaptı. Destici, yeni çıkan Kanun Hükmünde Kararname ve asgari ücret konusunda önemli ifadeler kullandı.

ASGARİ ÜCRET TAVSİYESİ

Mustafa Destici, hükümetin asgari ücreti Cuma günü açıklayacağını hatırlatarak "İşçi sendikalarımızın, Türk İş başta olmak üzere talebi çok net ortada. Biz ısrarla vurguluyoruz. Hükümete tavsiyemiz Türk İş'in teklifini gözü kapalı imzalasınlar. İşçi kardeşlerimizle pazarlık konusu yapmasınlar. Bu rakam makul, kabul edilebilir bir rakamdır. Hükümetin bu rakamı imzalamasını önemsiyoruz" diye konuştu. Destici, taşeron düzenlemesi ile ilgili olarak ise, "Bu düzenleme adına hükümete, Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyoruz. En doğrusu meclisti ama iktidar böyle uygun gördü. Neticede bizim derdimiz üzüm yemektir. Dolayısıyla biz sonuca bakıyoruz" diye konuştu.

‘BU MADDE TEKRAR ELE ALINMALI’

Destici, 15 Temmuz darbe girişimi ve devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden sivillere yargı muafiyeti getiren kanun hükmünde kararname (KHK) maddesiyle ilgili olarak ise şöyle konuştu:

"Bu son düzenlemedeki ilgili kanun maddesi metninin hukuk tekniği açısından eksik olması ve içeriğinde barındırdığı muğlaklıktan ötürü kamuoyunda tartışmalar yaşanmaya başlandı. Bu tartışmalar vehim ve kaygı tazyikiyle de birleşince toplum gerilmeye başladı, haliyle siyasetin dili de maalesef yine bozulmaya başladı. Bu madde 15 Temmuz Darbe Girişimini temel ve esas alıyor lakin, ‘…bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında…’ şeklindeki sınırları çizilmemiş, niteliği ve gerekçeleri belirtilmemiş ifadelerden ötürü kafada soru işaretleri üretiyor.  Akla gelen ilk soru, gelecekteki eylemlerin 15 Temmuz Darbe Girişimi'nin devamı niteliğinde terör eylemleri olduğuna ‘kim’ karar verecek? Birde ilgili madde bu hâliyle, 15 Temmuz'u değil; bugünü ve yarını da kapsadığı noktasında tereddütleri arttırıyor. Böyle olunca, eylemin türü, şekli, içeriği hakkında niteleme ve sınırlama belirten ifadeler bekleniyor. İşte hükümdeki muğlaklık ve ‘ucu açık’ durum buradan kaynaklanıyor. Bu durumu düzeltmek çok zor bir şey değil. Bu madde tekrar ele alınmalı; ya ilgili madde metninde geçen ‘devamı niteliğindeki…’ ifade çıkarılmalı ya da bu maddede cezai muafiyet elde eden sivillerin dokunulmazlıklarının 15 Temmuz gecesi ve 16 Temmuz sabahıyla sınırlı olduğu, yarın bir gün bir yargıcın yorumuna bırakılmayacak şekilde net bir şekilde yazılmalıdır."

siyasetcafe.com

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.