Selçuk DÜZGÜN

Selçuk DÜZGÜN

Devlet Bahçeli ve 15 Temmuz!

Devlet Bahçeli ve 15 Temmuz!

 


15 Temmuz gecesi darbe girişimi esnasında Dr. Devlet Bahçeli Başkent'tedir..

 

Darbe girişiminin haberini alır almaz konutundan çıkarak, hemen Genel Merkez binasına geçer…

 

Bu sırda Ankara semalarında darbeci pilotların jetlerle  alçakça ve alçak uçuş yapmaktadırlar…


Genel merkezde kurmaylarını çok çabuk toplayan Bahçeli devlet tecrübesi, yıllarca kendisine ait oluşturduğu insani ilişkilerle devlet kademesinden tanıdığı asker, emniyet, bürokratlarla hızlı bir telefon trafiğine girişir..


Telefonu görüşmelerinden sonra kurmaylarına dönerek "Memlekete yazık edecekler ve biz buna müsaade etmeyeceğiz" dedi.


MHP Genel Başkanı olduğundan beri ülkücü hareketi sokaktan çekmek için elinden geleni yapan Bahçeli sanki “gün bu gündür, hainlere geçit vermeyin “ diyerek bütün teşkilatlarına sokağa çıkın emrini ilk o vermiştir.


Bunu nereden anlıyorum?

 

Herkes “ ne oluyor, aman banane“ derken,

Darbe sonucuna göre hareket etmeyi beklerken sayın Bahçeli ilk basın açıklamasını yaptı ve hainlere karşı şu cümleleri kurdu ;"Türkiye Cumhuriyeti olağanüstü ve gayri meşru bir durumla karşı karşıyadır. Türk Silahlı Kuvvetleri içinden bir grubun askeri müdahalede bulunmak, yönetimi devralmak istediği iddia edilmektedir. Demokrasiyi askıya alma, millet iradesini yok sayma teşebbüsünün ülkemize yapılacak büyük bir hata olacağı açık ve meydandadır. Türkiye yakın tarihinde defalarca askeri darbe girişim ve tecrübesini yaşamıştır. Türk milleti her seferinde darbelerin yıkım ve acı sonuçlarına muhatap kalmıştır. Şu anda ülkemiz kriz ve belirsizlik sarmalının dibindedir. Herkes bilmelidir ki, demokrasiden taviz istikbal ve istiklalden kopuş demektir."


Nitekim bu açıklama üzerine darbeciler harekete geçer ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın yaveri Yarbay Levent Türkkan, MHP Genel Merkezi'ni arayarak telefonda 'Her şey yolunda' şeklinde bilgi vermeye kalkar.

 

Yaver biliyordu ki, ülkücü hareketin darbelere karşı tecrübesi oldukça fazla ve eğer ülkücüleri uyuturlarsa b u darbeyi başaracaklar…

 

Türkan`ın bu hain ince planını Bahçeli yutmamış ve hem teşkilatlarını, hem hükümeti darbeye karşı uyarmaya devam etmiştir…

Bahçeli hiç tereddütsüz, Başbakan Binali Yıldırım'ı arayarak bu hainliğin kabul edilemez olduğunu, hükümetin sonuna kadar yanlarında olduğunu bildirdi.


Muhalefet cephesinden hükümete iletilen ilk destek mesajıydı ve önemliydi.

 

Okadar önemliydi ki, "Muhalefetin darbeye karşı demokrasinin yanında durduğunun anlaşılmasının" darbecilerin moralini bozdu,  hem hükümete hem darbecilere karşı mücadele eden polise moral verdi.


Bahçeli ve ekibi sabah saatlerine dek yaşanan tüm gelişmeleri Genel Merkez binasından takip ederek teşkilatlarını harekete geçirdi.


Nitekim darbenin ilk saatlerinde tepki verenlere bakarsanız hemen hemen hepsi bozkurt işareti yapan gençlerden oluşuyordu…

O anlarda Ankara'da Meclis bombalanıyor, Genelkurmay Başkanı'nın nerede olduğu bilinmiyor, sokakta tanklar insanlara ateş açıyor, darbecilerin başarıya ulaşıp ulaşmayacağı tam olarak kestirilemiyordu.

Bu korkunç manzara karşısında MHP kurmayları, Bahçeli'ye güvenlik endişesiyle "yer değiştirelim, güvenli bir yere geçelim" teklifinde bulundular.

 

Bahçeli, kabul etmedi, ne olursa olsun partiden ayrılmayacağını söyledi.


Darbe seyri darbecilerin mağlup olması ile sonuçlanınca MHP genel merkezi sabaha kadar mücadelelerine devam etti…


Darbe girişiminin ardından olağanüstü toplanan TBMM'de konuşan Bahçeli, konuşmasına girişimi lanetleyerek başladı.


Bahçeli, kürsüdeki açıklamasında, "Dün gece demokrasiye pranga vurulmuş, darbeyle indirilmek istenmiştir. Göz göre göre millet iradesi çok açık saldırı ve suikasta uğramıştır" diterek tarihi bir konuşma yaptı…


Daha sonraki süreçte hiç tereddütsüz Yeni Kapı mitingine katılacağını söyleyerek orada da tarihi bir konuşma yaparak, hain odakların planlarını bozmaya devam etti…


Bahçeli`nin o gece emniyetten, istibarata, teşkilatlardan bürokratlara kimlerle irtibata geçtiği, darbecilere karşı nasıl bir uyanış ve direniş başlatarak dik durduğunu tarih elbet birgün yazacaktır…


Ama işin özeti şudur; Kim ne derse desin, nereden bakıyorsa baksın 15 Temmuz`un siyasi kahramanı sayın Devlet Bahçeli `dir.

Bugün siyasi hırs uğruna onu eleştirenler, hükümete destek veriyor diyenler bir gün 15 Temmuz ne demek olduğunu daha iyi anlayacak ve sayın Bahçeli`nin vatan uğruna nelere imza attığını daha iyi anlayacaklardır.


Yiğidi öldürün ama hakkını verin, Devlet Bahçeli o gecenin ve bugüne kadar ki sürecin hiç şüphesiz kahramanıdır.



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
  • Muhammet Zafer Gök / 00 0000 Salı 00:00

    Değerli Başkanım Türk ordusunun Cerablustaki 25. Günü özel bir izinle o bölgeye geçerek ziyaret ve taziyeler yaptım ziyaret edip tanıştığım türkmen tugay komutanlarıda sohbetlerinde devlet beyin o gece onları birebir aradığını ve birliklerini sınıra çekmelerini ve 1.ordu komutanı ümit dündar emirlerini beklerimelerini istemiş olduğunu anlattılar çok etkilenmiştim devlet bey sadece ülkücüler için değil türk dünyasının bilge lideri oldugunu bir gün herkes öğrenecek işallah

    Yanıtla (0) (0)
  • Burak Başcı / 00 0000 Salı 00:00

    Vesselâm Selçuk Ağabey Kalemine Yüreğine Sağlık.Allah yokluğunu göstermesin

    Yanıtla (0) (0)
  • yılmaz eroğlu / 14 Temmuz 2017 Cuma 12:28

    bir gün gelecek elbetde herkes anlayacak yüreyine ve kalemine sağlık cesur yürekli keskin kalemli yiğit adam

    Yanıtla (0) (0)
  • osman / 22 Temmuz 2017 Cumartesi 23:46

    devlet bey 15 temmuzda tayyibe destek olacağına yakasına yapışık fethullahla birlikte ülkeyi mahvettiniz bunu hesabını verin demeliydi

    Yanıtla (0) (0)
  • savaş ünal / 24 Temmuz 2017 Pazartesi 11:03

    Evet evet bende gördüm elinde makinalı tüfekle Bahçelinin bütün askeri birliklere talimat yağdırıyordu bende O zaman onun onun bilge olduğuna inandım...

    Yanıtla (0) (0)
Selçuk DÜZGÜN Arşivi