Diyanet'e yakın haber sitesinden Süleymancılara yönelik müthiş iddia, 'Alihan Kuriş'i peygamber ilan ettiler'

Diyanet'e yakın haber sitesinden Süleymancılara yönelik müthiş iddia, 'Alihan Kuriş'i peygamber ilan ettiler'

Diyanet İşleri Başkanlığı'na yakınlığıyla bilinen dinihaberler.com haber sitesinde Süleymancılarla ilgili çok çarpıcı bir haber yapıldı. Sözkonusu habere göre Süleymancılar yeni seçilen dini liderleri Alihan Kuriş'i peygamber ilan etti.

“Süleymancılardan skandal vaaz: Alihan Kuriş’i peygamber ilan ettiler!” başlığıyla verilen haberde Süleymancılara ve Alihan Kuriş’e yönelik pek çok iddia ve itham da yer alıyor.

 

Dinihaberler.com internet sitesinde Süleymancılara yönelik çıkan haber şöyle:


“Süleymancılar'dan skandal vaaz:  'Alihan Kuriş'i peygamber ilan ettiler!'

 

Kendi mescidi dırarlarında cuma namazı kılmaya devam eden Süleymancıların nasıl bir sapkınlık içinde olduğuna dair basına yansıyan bir vaizin skandal sözleri tepki topladı.


(Lütfen bu vaazı dinler ve bu haberi okurken şunu düşünün: Acaba bu konuşmayı bir İlahiyatçı, Diyanet Personeli veya bir İmam Hatipli yapsa idi hurafelerin İmamı olan Rabbani'nin izinden giden yıkıcı cemaatler ne yapardı acaba? Emin olun o şahıs üzerinden tüm İmam Hatip, İlahiyat ve Diyanet camiası bombardıman edilir. Ne sapıklığı kalırdı ne de dinsizliği...)

 

SuperHaber’in verdiği bilgiye göre Yukarı Dudullu, Mehmet Akif Mahallesi'ndeki Hazreti Ebubekir Camii Erkek İptidai yurdunda Cuma namazı öncesi vaaz yapan vaiz, skandal cümlelerle gündeme oturdu.


“Süleymancılar Yurdunda Tüm Hocalara Talimat Verildiği İddiası” başlığı ile verilen haber maalesef erişim engeline takıldı. 



MAHKEMELER BU KONUDA DİYANET’İ BİLİRKİŞİ TAYİN ETMEDEN NASIL KARAR VEREBİLİYOR?



Daha önce de Süleymancılarla ilgili olarak yaptığımız bazı haberler yine herhangi bir şahsı hedef almamamıza, isim belirtmememize, iftira ve yalan beyanda bulunmamamıza rağmen erişim engeline takılmıştı. 

Oysa devletin alkol, uyuşturucu ve kumara karşı gençliği koruma görevi olduğu gibi alkol ve uyuşturucudan da tehlikeli olan gerek İslami gerekse İslam karşıtı adı ne olursa olsun toplumu bölen, birbirine düşman eden, aklı gideren, yalan yanlış bilgiler veren gruplara karşı da tedbir alma görevi bulunuyor.

Bunun en açık örneği, terör örgütleri ve İslam adı altında kendini kamufle eden Fetullahçı Terör Örgütü idi.

Zamanında mahkemeler, Fetullahçılara karşı yayın yapan medyayı özel ve tüzel kişiliğe saldırı babından cezalandırıp susturdu. Lakin gün geldi devran döndü ve anlaşıldı ki bu konuda medya ve bu kirli yapıyı deşifre edenler haklı, bu konuda karar veren mahkemeler ise verdiği kararlarda haksız çıktı.

Mahkemeler malumdur ki bilgi alanları dışında açılan davalarda bilirkişi tayin ederek o konuda karar verirler. 

İslam adı altında teşkilatlanan gruplar ile ilgili olarak açılan davalarda da mahkemelerin fevri kararlar vermek yerine bilirkişi tayin edilecek olan Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan gelecek cevaba göre içtihatta bulunmaları gerekir.

Bu tür konular mahkemelerin ihtisas alanına girmediği için bir hakimin gelen müracaata bakıp karar vermeden önce Diyanetten bilirkişiliğine müracaat etmesi en doğru yol olsa gerektir.


İlgili haber sözü edilen adreste ismi de açıklanmış bir vaiz. Ve bu vaiz İslam’a aykırı bir konuşma yapar ve daha önce de belirttiğimiz gibi bu cemaat bünyesine aldığı öğrencileri de aynı şekilde İslam’a ve bilime ters bilgilerle donatıp saptırırken bunu deşifre eden haberlerin engellenmesi hangi hukuk mantığı ile izah edilebilir?



SÜLEYMANCILAR CAMİYE NEDEN GİTMİYORDU?

Her ne kadar Süleymancılar açık açık bir açıklama yapmasa da camiye gitmeyip kendi yurtlarında Cuma namazı kılmalarının nedeni olarak, “Türkiye’yi darü’l-harp, Diyanet’i de küfür devletinin bir kurumu olarak görüp Diyanet personelinin ardında namaz kılınamayacağı”na dair cemaat içi kimin, hangi yetki ve delile dayanarak verdiği bilinmeyen bir fetvaları var.

Bunun yanısıra Diyanet imamının, “Akılcı, mealci, hadis inkarcısı, şii, Seyit Kutup ve Mevdudi gibi kafir gördükleri kişilerin tefsirini okudukları, maaşlı namaz memuru gördükleri, bid’at ehli olduğu, namaz dışında örnek bir hayata sahip olmadıkları..” gibi pek çok yafta ile tabanlarını kandırıp Cuma namazına gitmelerine engel oldukları biliniyor.

 

 

ALLAH'I GÖRDÜĞÜNÜ İDDİA EDEN İMAMI RABBANİNİN MÜRİTLERİ ALİHAN KURİŞ'İ ELBETTE PEYGAMBER İLAN EDER

 

Süleymancıların Kur'an'ı yüzünden okuduğu ama anlamına dönüp bakmadıkları biliniyor. Kur'an'ı okumakla birlikte dini yaşam İmamı Rabbani'nin Mektubat adlı zırvalarına dayanıyor. 

 

İmamı Rabbani, Mektubat'ında "Allah'ın görülebileceğini, Allah'ı kadın suretinde ve organlarında gördüğü, arşı ala'da gezindiği, kendi ve başkalarının makamını görebildiği, abdest suyunu müritlerine içirdiği..." gibi pek çok saçmalıklardan söz ediyor. 

 

İnsanın akıl hocası Allah'ı gördüğünü iddia eden İmamı Rabbani olur da talebesi Süleymancılar Alihan Kuriş'i peygamber ilan etmişse bunda yadırganacak pek de bir taraf yok. Tencere kapak misali...


Lakin bu son Cuma namazı vaazı, bizim ne kadar haberlerinizde haklı olduğumuzu gösterdi. 

Süleymancılar, İslam adı altında Süleymancılık adında bir atalar dini yaşıyor. Görüntü de yaşadıkları din, İslam olsa da Kur’an ve sünnet ile çelişen ve sorgulanmayan yönleriyle Süleymancılık artık İslam’a hizmet edilen bir yer olmaktan öte artık bir atalar dinine dönüşmüş durumdadır.


Diyanet’e dil uzatan Süleymancıların Cuma namazında milleti nasıl zehirlediği bu son vaaz ile de ortaya çıkmış oldu.


 
ALİHAN KURİŞ PEYGAMBER İLAN EDİLİYOR



Bu vaazı veren cemaate liderlik yapacak kadar iddialı biri olarak kürsüye çıkmış durumda. Kürsüde oturanın konuşmasına bakıldığında cemaatte verilen eğitim ve tabi olanların ilmi seviyeleri hakkında dinleyene ipuçları veriyor.



İşte o skandal konuşmanın metni:



“Hz.Üstazımız der, Enbiyanın tasarrufu vardır kıymetli kardeşlerim. Hatta ve hatta bir şey daha sizlerle paylaşmakta sakınca görmüyorum. Ahir zamanda İsa aleyhissselamınnüzlundan bahsediliyor. Hadisi şeriflerde zaman zaman bunu ehli olanda konuşuyor olmayan da konuşuyor. Televizyonda vesairede bunları duyuyoruz. Ahir Zamanda İsa aleyhisselam nüzul edecek. Evet Büyüklerimizden bir tanesinin ifadesi de bu yönde idi. İsa aleyhisselamınnebilik tasarrufu ahir zamandaki varisi Rasule verilecek. Enbiyaullahtan olan o zata verilecek, buyurmuşlardı. Yani arif olan anlar. aslında konuşmakta istemiyorum bu gibi şeyleri. Arif olan kardeşlerimiz zaten sizlerde anladınız. Şu an da başımızdaki Alihan beyabimizin üzerinde bir hazreti üstazımızın tasarrufu var. Bir de diğer tasarruf var. Kıymetli kardeşlerim iki tane nebi(kitap verilmemiş peygamber) tasarrufuyla bu hizmetler kıyamet sabahına kadar gidecek.”



KISACIK VAAZDA DAHİ YAPILAN BARİZ HATALAR

 

•    Bu konuşma, sıradan bir kimsenin ettiği sözler olmayıp kürsünün kendine layık görüldüğü ve sözlerinden anlaşıldığı kadarıyla da bu işi yıllarca yapan bir kimsenin konuşması olması yönüyle "dil sürçmesi, irticali hitap hatası" olarak değerlendirilemez. Bu konuşma Süleymancıların İslam dışında atalar dini yaşadıklarının en büyük kanıtıdır. 

•    Süleyman Hilmi Tunahan vefat ettiği halde hayatta ve hala kendisi ile iletişimde bulunulduğuna dair bir havada haberler veriliyor. Oysa vefat eden bir kimse Peygamber de olsa dünya ile irtibatının kesildiğine dair ayetler herkesin malumu. Konu ile ilgili bilgi sahibi olmak isteyenler, Musab Seyithan adlı yazarımızın, “Paralel Yapı Çökertilirken Birilerince Paralel Din Yeniden Hortlatılıyor” başlıklı yazısına bakabilirler.

•    Süleyman Hilmi Tunahan ve Hz.İsa vefat etmeleri sonrasında tasarruflarının devam ettiği iddia ediliyor. 

•    Hristiyanların hurafi yaklaşımlarına uygun olarak Hz. İsa’nın tekrar dünyaya geleceği belirtiliyor. Oysa Hz. İsa’nın nüzulü ile  Kur’an’da bu görüşü destekleyen tek bir ayet dahi bulunmazken rivayet edilen hadisler ise sıhhat noktasında sorunlu..

•    Hz. İsa’nın nüzulü ile ilgili sıhhati sorunlu hadislere vurgu yapılırken uç bir yorumla Hz.İsa’nın gelmeyip nebilik tasarrufunun ehli beytten birine verileceği söylenmekle sorunlu hadislerin pabucunu dama atacak mantık hataları dolu bir içtihatta bulunuluyor.

•    At yarışçısı Alihan Kuriş, ehli beytten ilan edilerek duygu sömürü yapılıyor.

•    Alihan Kuriş Nebi ilan ediliyor.

•    Süleymancılara kimlerin hangi mantıkla lider tayin ettiği Alihan Kuriş’in liderliği, yapılan tüm mantıksal ve kaynaksal hatalara rağmen kendisi ve onu atayanlar kutsallaştırılıyor.

•    Ve işin ilginç tarafı kim bu ÖLMÜŞ Süleyman Hilmi Tunahan ile görüşüp bu saçmalıkları alan muhterem zevat?​

•    En iyisini Allah bilir lakin bu konuşmayı yapan ve dinleyenler ile bu konuşmaya hak vererek tepki vermeyen Müslümanların son peygamber ile ilgili ayetleri inkar ile dinden çıkma durumları dahi bulunuyor. 

 

 

BU CEMAATE KARŞI DİYANET BAŞTA  OLMAK ÜZERE DEVLETİN YETKİLİ KURUMLARI TEDBİR ALMALIDIR

 

Süleymancılar cemaatinin bid’at ve hurafelerle örülü bir dini anlayışı hakim kılma adına hizmet adı altında kendilerine emanet edilen çocukları tıpkı FETÖ gibi zehirlediği orta da iken devletin yetkili organları hala bu teşkilatı zararlı bir organ olarak ilan edip bu teşkilatın çalışmalarına son verme adına hala neyi beklemektedir.”


siyasetcafe.com

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
16 Yorum