Diyanet'te FETÖ kavgası büyüyor

Diyanet İşlerinde FETÖ kavgası büyüyor. Diyanet İşleri Başkanlığı'na yakınlığıyla bilinen bir sitede yer alan bir yazıda, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ'den açığa alınan müftülerin bir bir geriye dönmesi eleştirildi.

dinihaberler.com adlı internet sitesinde yayınlanan yazı şöyle:

"15 Temmuz darbe girişimi sonrası FETÖ kapsamında açığa alınan müftülerin kimi masum oldukları, kimi 3 aylık kanuni sürelerinin dolmasına bağlı, kimi ise bir şekilde FETÖ’cü olduğu kesin olmasına rağmen nasıl olduysa masum görülüp göreve dönmeye başladı. 

Suçlu yâda suçsuz...

FETÖ’den dolayı açığa alınan bu müftüler şimdiden tehditkar olmaya başladı.

FETÖ’CÜLER GAZİ OLUNCA İHBARCILAR HAİN MUAMELESİ GÖRMEYE BAŞLADI

Gelen bilgilere göre bazı müftüler, tekrar elde ettikleri makamın gücü ile aleyhlerinde ifade veren veya konuşan imam, müezzin, kuran kursu öğreticileri ve diğer alanlarda hizmet eden görevlileri tehdit etmeye başladı.

Tehditler genelde delil konusunda ortaya çıkarken göreve dönen müftüler maiyetindeki personeli, “Sen nasıl olurda beni ihbar edersin. Benim FETÖ’cü olduğumu nereden biliyorsun. FETÖ’cü olduğumu belgelendir de göreyim." gibi çıkışlar yaparak intikam almaya başladı. 

İşin ilginç tarafı şikayetlerin geldiği müftülükler, iftiraya uğrayarak açığa alınan müftülerin olduğu yerlerin aksine FETÖ’cü olduğuna dair kamuoyunun genel kanaati olup da masum görülerek göreve iade edilenler.

Hesaplaşma içine giren bu müftülerle ilgili olarak tabandan gelen bu feryada Diyanet’in nasıl bir cevap vereceği merak ediliyor. 

İntikam derdine düşen bu müftülerle ilgili olarak din görevlilerinin “Diyanet’e şikayet etmeleri konusunda tavsiyelerimiz”  karşısında aldığımız cevap ise hayli şaşırtıcı.

RÜŞVETİN VE İHANETİN BELGESİ DEĞİL İŞARETLERİ OLUR

“FETÖ’den aklanıp gelen adam, benim şikayetimle mi cezalandırılacak? FETÖ’cülüğün belgesi mi var ki bunun bana yaptığı zulümlerin belgesi olsun.

FETÖ’den göreve dönen bir müftüye karşı kim nasıl benim yanımda yer alıp şahitlik etsin!”

FETÖ’cülüğün belgesini isteyen bazı zavallılara, Başbakan Binali Yıldırım’ın, "Hainliğin belgesi mi olur?" sözünü hatırlatmakta fayda var. 

FETÖ’cülerin ihraç veya açığa alınması konusunda ortaya konulan veriler fiziki delillere dayalı kalınca bu şablona uymayan FETÖ’cü hainler bir bir temize çıkmış oldu.


FİZİKİ DELİL SAPLANTISI FETÖ’CÜLERİ TESPİTTE YETERSİZ

Oysa FETÖ’cüleri atama, koruyup kollama, FETÖ’cülerden ekip oluşturma ve FETÖ’cülerle çalışma gibi alametler bir kimsenin FETÖ’cü olduğunun en büyük delili ve ihbar edenler genelde bu noktada şikâyette bulunurken tam aksine bu tür FETÖ’cüler fiziki delil saplantısı nedeniyle suçlu bulunmayıp göreve iade ediliyor.

Göreve döndürülen müftülerin tehditkar muamelesine maruz kalan personelin Diyanet’ten beklentisi “İade edilenlerin göreve başlamaları sonrasında intikam hırsıyla hareket etmemeleri noktasında telkinde bulunulması mümkünse görev yeri değişikliklerinin yapılması…”15 Temmuz darbe girişimi sonrası FETÖ kapsamında açığa alınan müftülerin kimi masum oldukları, kimi 3 aylık kanuni sürelerinin dolmasına bağlı, kimi ise bir şekilde FETÖ’cü olduğu kesin olmasına rağmen nasıl olduysa masum görülüp göreve dönmeye başladı. 

Suçlu yâda suçsuz...

FETÖ’den dolayı açığa alınan bu müftüler şimdiden tehditkar olmaya başladı.

FETÖ’CÜLER GAZİ OLUNCA İHBARCILAR HAİN MUAMELESİ GÖRMEYE BAŞLADI

Haber sitemize gelen bilgilere göre bazı müftüler, tekrar elde ettikleri makamın gücü ile aleyhlerinde ifade veren veya konuşan imam, müezzin, kuran kursu öğreticileri ve diğer alanlarda hizmet eden görevlileri tehdit etmeye başladı.

Tehditler genelde delil konusunda ortaya çıkarken göreve dönen müftüler maiyetindeki personeli, “Sen nasıl olurda beni ihbar edersin. Benim FETÖ’cü olduğumu nereden biliyorsun. FETÖ’cü olduğumu belgelendir de göreyim." gibi çıkışlar yaparak intikam almaya başladı. 

İşin ilginç tarafı şikayetlerin geldiği müftülükler, iftiraya uğrayarak açığa alınan müftülerin olduğu yerlerin aksine FETÖ’cü olduğuna dair kamuoyunun genel kanaati olup da masum görülerek göreve iade edilenler.

Hesaplaşma içine giren bu müftülerle ilgili olarak tabandan gelen bu feryada Diyanet’in nasıl bir cevap vereceği merak ediliyor. 

İntikam derdine düşen bu müftülerle ilgili olarak din görevlilerinin“Diyanet’e şikayet etmeleri konusunda tavsiyelerimiz” karşısında aldığımız cevap ise hayli şaşırtıcı.

RÜŞVETİN VE İHANETİN BELGESİ DEĞİL İŞARETLERİ OLUR

“FETÖ’den aklanıp gelen adam, benim şikayetimle mi cezalandırılacak? FETÖ’cülüğün belgesi mi var ki bunun bana yaptığı zulümlerin belgesi olsun.

FETÖ’den göreve dönen bir müftüye karşı kim nasıl benim yanımda yer alıp şahitlik etsin!”

FETÖ’cülüğün belgesini isteyen bazı zavallılara, Başbakan Binali Yıldırım’ın, "Hainliğin belgesi mi olur?" sözünü hatırlatmakta fayda var. 

FETÖ’cülerin ihraç veya açığa alınması konusunda ortaya konulan veriler fiziki delillere dayalı kalınca bu şablona uymayan FETÖ’cü hainler bir bir temize çıkmış oldu.


FİZİKİ DELİL SAPLANTISI FETÖ’CÜLERİ TESPİTTE YETERSİZ

Oysa FETÖ’cüleri atama, koruyup kollama, FETÖ’cülerden ekip oluşturma ve FETÖ’cülerle çalışma gibi alametler bir kimsenin FETÖ’cü olduğunun en büyük delili ve ihbar edenler genelde bu noktada şikâyette bulunurken tam aksine bu tür FETÖ’cüler fiziki delil saplantısı nedeniyle suçlu bulunmayıp göreve iade ediliyor.

Göreve döndürülen müftülerin tehditkar muamelesine maruz kalan personelin Diyanet’ten beklentisi “İade edilenlerin göreve başlamaları sonrasında intikam hırsıyla hareket etmemeleri noktasında telkinde bulunulması mümkünse görev yeri değişikliklerinin yapılması…”