Erdoğan, Sandığa Gitmek İsteyecektir!

Nazlı Ilıcak, bugünkü köşesinde her partinin seçimi hem kazandığını hem de kaybettiğini belirterek Erdoğan'ın 30 Mart seçim sonuçlarından aldığı cesaretle erken seçime gidebileceğini ön görüyor.

Nazlı Ilıcak, Bugün gazetesinde yer alan "Kim kazandı, kim kaybetti?" başlıklı yazısında o soruya "Bence her parti kazandı ama aynı zamanda her parti kaybetti." sözüyle yanıt veriyor ve AK Parti, CHP, MHP üzerinden kazanma - kaybetme durumlarını şu sözlerle açıklıyor:

"AK Parti, bunca yolsuzluk iddiasına, keyfi davranışlarına, hukuka meydan okuyuşuna rağmen, beklentilerin üzerinde oy aldı ve birinci parti oldu. En fazla belediye başkanlığını da AK Parti elde etti. Bu açıdan AK Parti'ye seçimin galibi diyebiliriz. Öte yandan 2011 seçimlerine göre 5 puan kadar geriledi.

CHP, 2011'e göre oylarını 1 puan artırdı. Elbette bu kadar avantajlı girdiği bir seçimde bu cüzi ilerlemeye bakarak "kazançlı çıktı" demek mümkün değil. Kaldı ki, özellikle Ankara ve İstanbul'da bazı MHP oyları da CHP'ye kaydı. Buna mukabil Mansur Yavaş, Melih Gökçek'i bir hayli zorladı. Mustafa Sarıgül de, 1994'ten bu yana CHP'nin İstanbul'da aldığı en yüksek oy oranına ulaştı.

MHP, %17 civarında bir oyla 2011 seviyesini 4 puan aştı. 2009 mahalli seçimlerine göre daha fazla belediye başkanlığı kazandı fakat o da hep 3'üncülüğe mahkûm görünüyor."

CHP, Yıllardır Aynı Noktada Çakılmış Duruyor!

Bu kadar müsait bir konjonktürde dahi CHP'nin %30'u aşamadığını vurgulayan Ilıcak, belli etmeseler de CHP'li kadroların bundan rahatsızlık duyacaklarını ifade ederek CHP'yi "Yıllardır aynı noktada çakılmış duruyor." sözleriyle eleştiriyor.

Mansur Yavaş'ın seçimden başarıyla çıktığının altını "Mansur Yavaş gibi merkez sağı temsil eden bir isim, oyları daha kolay kanalize edebiliyor ya da Mustafa Sarıgül gibi köşeli, sivri tavırları olmayan, CHP'nin Kemalist, ulusalcı bagajını taşımayan bir aday, oyları artırabiliyor." sözleriyle çizen Ilıcak, Sarıgül'ün CHP Genel Başkanlığa aday olacağı yönündeki beklentisini "Baykal'dan beri %30'un altına mahkûm olan bir CHP, yeni arayışlara girer mi?" sorusuyla gündeme getiriyor.

Tam Bir Meydan Okuma!

Başbakan Erdoğan'ın balkon konuşmasına da değinen Ilıcak, Erdoğan'ın adı yolsuzluğa bulaşmış bakanlarını yanına alarak balkon konuşması yapmasını 'tam bir meydan okuma' olarak yorumluyor ve Türkiye'yi zor günlerin beklediği yönündeki inancını dile getiriyor.

Erdoğan, Erken Genel Seçime Gider, Cumhurbaşkanına Aday Olmaz!

Ilıcak, 30 Mart yerel seçim sonuçlarındaki başarıdan dolayı Başbakan Erdoğan'ın genel seçimi öne çekebileceği yönündeki öngörüsünü paylaşıyor ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan'ın aday olmayıp bir süre daha genel başkan olarak kalmayı tercih edeceği yönündeki tahminini şu cümlelerle kaleme alıyor:

"AK Parti, %44-45 civarındaki oyuyla genel seçimleri erkene almak ve 2015 Haziran'ındaki genel seçimleri beklemek istemeyebilir. Zira o güne kadar köprülerin altından çok sular akar. Uluslararası camiada itibarını kaybetmiş ve istikrarsızlık vadeden bir ülkeye yabancı sermaye de gelmeyi arzulamaz. Ekonomik sıkıntılar ortaya çıkabilir. Bu yüzden, zaman kaybetmeden Erdoğan sandığa gitmeyi tercih edecektir. Ya cumhurbaşkanlığına aday olur ve genel seçim kampanyasını cumhurbaşkanlığı ile birlikte yürütür ya da cumhurbaşkanlığı yerine partisinin başında kalır. O zaman, muhtemelen Abdullah Gül cumhurbaşkanı adayı olur.

Belki yanılıyorum ama Erdoğan'ın, dosyaları temizleyinceye kadar Genel Başkan olarak aktif siyasette kalmak isteyeceğini düşünüyorum. Zira AK Parti'yi kime emanet ederse etsin, Rıza Sarraf ilişkileri, havuz medyası, ihaleye fesat gibi iddiaları aklamakta onun kadar başarı gösteremeyecektir."

Nazlı Ilıcak'ın Bugün gazetesindeki yazısının tamamını buradan okuyabilirsiniz.