Özgür UYANIK

Özgür UYANIK

Et ve Vicdan Meselesi

Et ve Vicdan Meselesi

Sondan başlayayım: Venezuela Devlet Başkanı Maduro’nun Nusr’et’te akşam yemeği yemesi tartışmalara yol açtı. Bu konuyu değerlendirmem için sayısız kişi ve yayından talep geldi. Yılmaz Özdil ve Emin Çölaşan’ın Nusr’et olayı vesilesiyle yayınladıkları Venezuela karşıtı yazılara cevap vermem gerekiyordu.  Yine de olay üzerinde durmayı ve bu konuda savunma yapmayı gerekli görmediğimi söyledim. Zira daha önce Yılmaz Özdil’e bu konuda gereken cevabı vermiştim (bkz. https://www.aydinlik.com.tr/turkiye/2017-ocak/venezuela-ozdil-in-bildigi-gibi-degil)

Derler ya; “Dinime küfreden müslüman olsa”... Emin Çölaşan bir devlet başkanını lüks bir lokantaya gitti diye eleştiriyor. Ama aynı Emin Çölaşan yıllar önce bankadaki on milyon dolarlık hesabını soran Melih Gökçek karşısında ağzını açamamıştı. Herhalde buna da “Dinsizin hakkından imansız gelir” denir.

İşin gerçeği şu ki, görsek de görmesek de devletin üst düzey kişileri böyle yerlere giderler. Venezuela gibi tek geliri, sahip olduğu petrolü dünya pazarına satmak olan bir ülkenin, ABD ambargosu altındaki devlet başkanı da böyle yerlerde boy göstererek kendine uluslararası meşruiyet aramaktadır. Bu, yanındaki imaj danışmanları tarafından yapılan bir öneridir. Fakat bu basit reklamcılık tekniği ters tepmiştir. Çünkü reklamcılar halkı bir tüketim nesnesi olarak görürler. Yarattıkları imajlar da bir değer yaratmaz. Oysa Venezuela böyle basit reklam numaralarına kurban edilemeyecek kadar vatanseverlik ve sosyalizm adına önemli tarihsel gelişmeleri inşa etmiş bir ülkedir. Chavez’in liderliğinde tarihin en büyük meydan okumalarını gerçekleştiren Venezuela’yı görgüsüzlük abidesi bir mekanda harcamak haksızlıktır. İmaj ürünü zavallı bir kasap çırağının maymunumsu hareketlerini taklit etmek de devlet adamlığına yakışmaz.

Sanırım ülkemizde Venezuela konusunda en çok ve en kapsamlı yazılar benim kalemimden çıktı. Gerçekten ilgilenen varsa “Venezuela’da Sosyalizmin Sorunları” başlıklı çalışmamı Bilim ve Ütopya dergisinde okuyabilir (https://www.bilimveutopya.com.tr/venezuelada-sosyalizmin-sorunlari). Böylece bu ülkenin tarihsel ve yapısal sorunlarını daha iyi anlayabilirsiniz.

Yok eğer mevzu Maduro üzerinden Erdoğan’a vurmaksa bilin ki bu Amerikan ağzıdır. Çünkü biz Meksika’sından, Şili, Peru, Kolombiya’sına kadar ABD yanlısı ne kadar rejim varsa, oralardaki açlık, sefalet, gelir adaletsizliği ve insan hakları sorunları görmezden gelip diğer taraftan, sabah akşam Venezuela’ya saldıran medya kalemşörlerinin motivasyon kaynağını çok iyi biliyoruz. Ayrıca yine bu köşede, “solcu” liboşların yemleri kesilince nasıl da Venezuela’yı satıverdiklerini daha önce yazdım (bkz. https://www.siyasetcafe.com/vay-komunist-vay-2985yy.htm).

Mesele et meselesi değil vicdan meselesidir! Sadece görgüsüzlüğe teslim olmamakla yetinmeyeceksiniz. Unutmayın ki efendiler de halkın etini en zarif biçimlerde yemeyi bilirler. O yüzden yalnız kendi halkınızın açlığından değil, Hindistan’da ki ya da Afrikada’ki insanın açlığından da utanmayı bileceksiniz. Lüks mekanlara gidip, lüks arabalara binip, pahalı elbiseler de giymeyeceksiniz. “Bir lokma bir hırka” felsefesiyle üreterek ve paylaşarak yaşayacaksınız. Vicdanınızı küçük ya da büyük saray sofralarına meze etmeyeceksiniz. Her şeyden önce “iyi insan”ı oynamayı bırakıp adil olmayı ve bunun için bedel ödemeyi öğreneceksiniz.

İşte ancak o zaman insanlık adına konuşma hakkına sahip olursunuz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Özgür UYANIK Arşivi