Hepiniz `Charlie Hebdo` olun, Ben `Kenan Kumaş` kalayım
Hepiniz `Charlie Hebdo` olun,
Ben `Kenan Kumaş` kalayım…
Paris`te bir terör eylemi oldu ya, yer yerinden oynadı.
Yine kıyamet koptu sanki!
Herkes birden bu `terörün` ne insanlık dışı bir olay olduğunu öğrendi ve bu sefer ``Hepimiz Charlie Hebdo`yuz `` deyip ortaya çıkanlar oldu.
Gelin biraz hafızamızı yoklayalım!
Yıl; 1975 - 24 -Ekim
Yer; Paris
Türkiye'nin Paris Büyükelçisi İsmail EREZ ve makam şoförü Talip YENER, büyükelçilik yakınlarında şehit edildi. Saldırıyı "Ermeni Soykırımı Adalet Komandoları" adlı örgüt üstlendi. Türkiye`den Fransa`ya kınama bildirildi.
Yıl; 1979- 22- Aralık
Yer; Paris
Türkiye' nin Paris Turizm Müşaviri Yılmaz ÇOLPAN, bir teröristin saldırısı sonucu katledildi. Bu olay, Ermeni terörizminin Paris'teki ikinci saldırısı oldu. Olaydan sonra haber ajanslarına telefon eden bir kişi, Roma, Madrit ve Paris'teki eylemlerden "Ermeni Soykırımı Adalet Komandoları" adlı örgütün sorumlu olduğunu bildirerek, "Türk Hükümeti Ermenilere hak tanımadığı için Avrupa'daki Türk diplomatlarını öldürüyoruz" dedi.
Türkiye bir yine olayı kınadı.
Yıl; 1981- 24- Eylül
Yer ; Paris
Türkiye'nin Paris Başkonsolosluğu ile Kültür Ataşeliği'nin bulunduğu binayı işgal eden 4 ermeni terörist, 56 Türk görevli ve vatandaşı rehin aldı. Teröristler, kendilerine müdahale etmek isteyen güvenlik görevlisi Cemal ÖZEN'i öldürdüler, Başkonsolos Kaya İNAL'ı yaraladılar. Ermeni teröristler, Türkiye'de siyasi tutuklu 12 kişinin (bunlar komunist-kürtlerdi) salınarak Paris'e getirilmesini istediler. İsteklerinin kabul edilmeyeceğini anlayan teröristler 15 saat sonra polise teslim oldular.
(Dikkat edin bu olayda en az 2000 polisle saldırdaglar etkisiz hale getirilmek istenmedi.)
Türkiye, Fransa'yı bir kez daha uyarırken, Fransa da saldırıyı kınadı.
Olayı ASALA üstlendi. Saldırıyı gerçekleştiren 4 ermeni terörist, Vasken Sakosesliyan, Kevork Abraham Gözliyan, Aram Avedis Basmaciyan ve Agop Abraham Turfanyan, 31 Ocak 1984'de Fransa'da 7'şer yıl hapis cezasına çarptırıldılar.
Mahkemenin sonucu Türkiye'de büyük tepkiyle karşılandı.
Yıl; 1981- Mart
Yer; Paris!
Türkiye'nin Paris Büyükelçiliği Çalışma Ataşesi Reşat MORALI ile din görevlisi Tecelli ARI, Çalışma Ataşeliği'nden çıkıp arabaya binecekleri sırada 2 teröristin saldırısına uğradılar. Moralı saldırı sırasında hayatını kaybederken, din görevlisi Arı, ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede öldü. Saldırıyı ASALA üstlendi. Türkiye, Türk diplomatlarını etkin bir şekilde korumadığı için Fransa'ya bir kez da protesto notası verdi.
Benim Türk Diplomatlara karşı ronesans ve reformların yapıldığı merkezde bulabildiğim terör eylemi bu kadar, diğer ülkeleri gündemde Fransa olduğu için sonraya bırakıyorum
Ve yıl; 2006 - 12 -Ekim
Yer; Fransa Parlementosu
`Ermeni Soykırımı'nın inkarını cezalandıran yasa Tasarısı`,Fransa Parlamentosu'nda görüşüldü ve 19 oya karşılık 106 oyla kabul edidi. Bu yasayı daha sorna Fransa Anayasası reddetti.
Ama Fransa`nın geldiği sonuç; Ermeni terörü `Türk Hükümeti Ermenilere hak tanımadığı için Avrupa'daki Türk diplomatlarını öldürüyoruz"diye diye hedeflerine ulaştı.
Ayne şu an PKK ve uzantıların Türkiye`yi getirdiği durum gibi.
Şimdi terörü lanetleyen Fransa sormalı, o eylemleri yapıp masum insanları öldürenler TERÖRİST değillermiydi?
Onlara işleyen insanı, hukuki tavrınız neden başkalarına işlemedi?
Ve şimdi şu yıla ve olaya dikkat edin!
Yıl; 2013 –9 - Ocak
Yer ; Paris
PKK kurucularından Sakine Cansız, KNK Paris Temsilcisi Fidan Doğan ve Gençlik Hareketi üyesi Leyla Şaylemez Paris'te bir süikast sonucu öldürüldü. Bu saldırlardan Türkiye ve MİT sorumlu tutuldu.
Neredeyse Fransa devleti Türkiye`yi bu süikastın arkasında göstererek terörist devlet ilan edecekti.
Bu günlerde ise Fransa`da bu teröristleri bir süikast sonucu öldürülmesi törenlerle anılmaktadır.
Ve yıl ; 2015 –Ocak
Yer; Elbette yine yer Paris
Fransa`da Cezayir uyruklu 3 militan sözde İSLAM adına bir terör eylemi yapıtı ve 13 Fransız vatandaşını öldürüldü.
Bir gün Fransa`da sözde müthiş bir operasyonla, öldürenleri öldürdü.
Oysa onları canlı yakalayıp dünyaya kime bağlı olduklarını açıklaması insanlık için önemli bir görevdi.
Peki Dünya bu olaya nasıl bakıyor?
Düşünce özgürlüğüne sıkılan kurşun olarak ve bu kurşunun adresi Müslümanlar olarak bakıyor.
Oysa düşünce özgürlüğü var denen yerde daha birkaç sene öncesinde Hıristiyanların ve Yahudilerin kutsalına hakaret etmek, küfretmek suç ve bunun cezası vardı. Ancak İslam'ın kutsallarına hakaret etmek halen suç değildir ve serbest. `Bunun yanı sıra Ermeni soykırımı yok demekte suçtur` derseniz, orada da fikir özgürlüğü bitiyor, basın özgürlüğü bitiyor, ifade özgürlüğü bitiyor...
...benim de artık ne demek istediğimi anlatacak kelimlerim bitiyor.
Son söz;
Yukarıdaki şehit diplamatlarımızdan örnek vermeyeceğim, binlerce şehidimizeden de örnek vermeyeceğim sadece en son acımızdan bir ismi örnek vereceğim ``Hepimiz Kenan Kumaş`ız`` desem sizce Türkiye`de kaç insan bu ismi hatırlar?
İyi seyirler...
Selçuk Düzgün
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.