Herkesin gözü kulağı o haberde ama...Aşı olmak istemeyenler de var. Kimler neden aşı olmak istemiyor?

Aşı çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor ama herkes aşı olmak zorunda mı? Aşı olmak istemeyenler de var onların durumu ne olacak? Zorunlu aşı ne kadar yasal? Siyastecafe.com özel haberinde

Corona virüsü aşı çalışmaları dünya genelinde ve Türkiye’de devam ederken, herkesin gözü kulağı aşı haberlerindeyken, birçok tartışmaları da beraberinde getirdi..

Daha önce kızamık aşısı konusunda yapılan tartışmalar korona virüs aşısı çalışmaları yapılırken de devam etmekte..

Türkiye'de bir kesim 'İlaç şirketlerinin para tuzağı' diyerek aşı karşıtı kampanyalar düzenlemekte.

New York Times’ın yaptığı bir haberde de “aşı bulunsa bile toplumun bir kesimi aşı olmayı reddedebilir."

Tenisin 1 numarası Djokovic'ten herkesi şaşırtan bir açıklamada bulunmuş ve “Covid-19 aşısı için zorlanmak istemem” demişti.

Dünyada aşı karşıtı düşünceler

Türkiye'de 2011 yılında yalnızca 183 aile çocuğuna aşı yapılmasını reddederken 2017 yılında bu sayı 23 bine yükselmişti. Sağlık Bakanlığı ise gündemlerinde aşıyı zorunlu hale getirmek gibi bir uygulamanın bulunmadığını açıklamıştır. Buna karşılık CHP ve HDP milletvekilleri, aşı yaptırmanın zorunlu olmasıyla ilgili yasa tekliflerini meclis gündemine taşımıştı.

2017 yılında ise İtalya'nın kuzeyindeki Alto Adigo bölgesinde 130 aile, devlet okullarına kayıt için çocuklara aşıyı zorunlu hale getiren yeni yasaya tepki olarak Avusturya'ya iltica etme tehdidinde bulunmuştu.

Peki aşı yaptırmak Türkiye’de zorunlu mu?

Gerek Anayasa Mahkemesi, gerekse AİHM kararlarında, zorunlu aşı uygulamasının kanuni dayanağının bulunması gerektiği vurgulanmaktadır. Dolayısıyla Sağlık Bakanlığı tarafından zorunlu olarak yapılması düşünülen aşıların (Sağlık Bakanlığı Aşı Danışma Kurulu tarafından belirlenen Genişletilmiş Bağışıklama Programı kapsamında iki yaşına kadar olan çocuklara uygulanan aşılar gibi) kanunda açıkça ve ayrıntılı olarak düzenlenmesi gerekir. Zorunlu aşının orantılı bir müdahale olabilmesi bakımından böyle bir zorunluluğun yasal düzenleme biçimi ve hayata geçirilmesi için seçilen araçların da göz önünde bulundurulması gerekecektir.

Aşı karşıtları, neden aşı olmak istemiyor?

Aşı karşıtlarının sıraladığı nedenlerin başında, bulaşıcı hastalıkların çoğunun ölümcül olmadığı iddiası geliyor. Aşılara ilişkin bir diğer yaygın düşünce ise, doğal bağışıklamanın hastalıklara karşı korunmada yeterli ve hatta daha etkin olduğu kanısı.

Bazıları ise, aşıda kullanılan alüminyum ve cıva gibi maddelerin insan sağlığına zararlı olduğu iddia ediyor. Ancak Dünya Sağlık Örgütü, söz konusu maddelerin insan için zararlı olmayacak dozlarda olduğunu açıklamıştı.

Ayrıca yine iddia edildiğinin aksine aşılarda bulunan cıva ile otizm hastalığı arasında bilimsel olarak bir bağ olmadığı tespit edildi.

Kızamık aşısında olduğu gibi corona virüs aşısına karşı en büyük tepki çoğunlukla Kanada ve ABD’de yaşayan Hasidik Yahudileri’nden geldi. Hasidikler çok çocuklu ailelere sahip, birbirleriyle iç içe yaşayan, toplu dua eden bir topluluk ve karantina, sosyal mesafe ve aşıya kesinlikle karşılar.

Türkiye’de ise özellikle “Radikal İslam” diye nitelendirilen bir kesim de “kadercilik” anlayışı ile kendilerinin Allah tarafından korunacaklarını ve aşıya gerek olmadığını savunmakta.

Korona virüsü aşısı çıksa bile ücretsiz olup olmayacağı ve önceliğin kimlerde olacağı şu anda bilinmiyor.. Daha önce de HIV’i tedavi eden ilaçlar astronomik ücretlerle satılarak gerçekten ihtiyacı olan üçüncü dünya ülkelerinden ise esirgenmişti.

Türkiye’de ise durum biraz farklı olacak anlaşılan, çünkü aşı bulununca önceliğin kimlerde olacağı sorusuna karşılık Sağlık Bakanı Fahrettin Koca “risk grupları”na öncelik tanınacağını sonrasında genele yayılacağının sinyalini vermişti.