Selçuk DÜZGÜN

Selçuk DÜZGÜN

İŞTE BU BİZİM HİKÂYEMİZ!

İŞTE BU BİZİM HİKÂYEMİZ!

İŞTE BU BİZİM HİKÂYEMİZ!

 

Çocuk yıllarımda beni hiç yalnız bırakmayan, benim yüzümden başı çokta derde giren Burhan Mardinli bir Araptı...

`Gecelerin şahidi yoktur` deyip kendimi sokağa bıraktığım militan zamanlarımda yanımda hep Boşnak bir kardeşim vardı...

Üniversite yıllarımda ideolojik kavga çıkınca bana zıt görüşe sahip olan oda arkadaşım, bireysel olarak beni tanıdığı için şöyle demişti; 'sen sağdan gir ben soldan, karşılaşıp da birbirimize vurmayalım'

Bu lafı diyen arkadaşımın adı;  Ertuğrul`du ve bir Çerkez di...

Canı sıkılınca yanıma gelip içini döken ve benimle kanlı kavgalı dövüşe girebilecek kadar dostum olan Yusuf abim bir Kürt`tü hem de abisi ülkücü olarak şehit vermiş bir Kürt...

Hiç unutmam Lise yıllarında hastalanmıştım ve hastalığımın çaresi yalnızca Hebeli Ada`da Sanatoryum Hastanesi`nde vardı.

Hastaneye yattım.

En yakın arkadaşım Siirtli Şehmuz oldu.

Onun Türkçe`yi askerde öğrenmesi ve annesine ilk mektubu Türkçe yazmasını gözyaşları ile ve gururla dinledim.

Şehmuz bugün tedirginlikle izlediğimiz o bölgede Türkiye sınırının en uç bölgesinde 24 ay askerlik yapmıştı.

Hastaneden ayrılırken tam yazamaya bilirim ama bana kardeşlerimle karşılaşınca onlara   `HEWAL TİJİ İŞATERİ BOZKURTE BİDE ` de demişti.

Yani ` Arkadaş Sen de Bozkurt İşareti Yap`

Bunlar özelde benim kısacık hayatımdan kesitler.

Ama genelde ülkemin saf ve temiz insanlarının hakikatidir.

Türkiye`de kimse kimseye sen şusun, busun demezdi… İyilikte yarışırlardı.

Sonradan bazı soysuzlar çıktı, ayırmaya çalıştılar bizi birbirimizden.

Ve amansız kavgalara girdik.

O kavgalarda yanımızda yukarıdaki milletlerden insanlardan canla başla bizimle olan vardır…

O kavgalarda kendisine `TÜRK`  deyip de cephe gerisinde eğlenen zibidileri de gördüm…

Deme ki, namusun ve namussuzluğun milleti olmuyormuş.

Bu yüzden Oğuz Kağan en güzel duasını şöyle yapmış;` Tanrım namussuz bir Türk yaratacağına dünyayı yok et daha iyi`

Bizim derdimizde ecdadımızın namusuna sahip çıkmaktır.

Yoksa biz çoktan insanları `namuslu-namussuz` diye ikiye ayırdık...

Amacımız namusluların yanında olmak.

Namusluları biz tanımasak da tarih tanıyacaktır, tarih tanımaksak da Mevla’m yanına alacaktır.

Ama bana birkaç namuslu örneği ver derseniz hemen söyleyeyim en başta her gün arkasından slogan attığımız şehitlerimiz.

Onda hem fikiriz daha net bir isim ver derseniz.

Hani şu Kürt diye evini taşladığınız ve çocuklarını askerde şehit veren aile derim.

O ailenin başı,` Ben Kürdüm ama hain değilim` diye bağırıyordu.

Peki, en namussuz insan kim?

O aileye saldıran sözüm ona vatanperver insan müsveddeleri.

Başka, daha namussuz kim?

O alile reisine `Ben Kürdüm ama hain değilim` demeye mecbur kılan hain PKK ve uzantıları.

Örneğin; Bir yabancı gazeteye demeç vererek "Türkiye'de iç savaş çıkacak. Kürt direnişinin merkezine hoş geldiniz"  diyen siyasetçi bozuntusu.

Evet, işte bular bizim hikâyelerimiz.

Hikâye de namuslu ve namusuz taraflar var.

Herkes ahlakının gerektiğin tarafta elbette yerini alacaktır.

Ve herkes şunu iyi bilmelidir; Bu kavga kardeş kavgası değil, kalleş imhasıdır.

Ve kalleşler temizlenecek, kardeşler yeniden kucaklaşacaktır.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Selçuk DÜZGÜN Arşivi