Kıssadan Hisse (Meşrep meselesi)

Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde Ormanın birinde Çakal Kral varmış.

Aslanlar da bu kralın emrindeymiş. Çakal kral ne derse hemen yapar, Onu çok ama çok sevindirirlermiş. Çakal da kıs kıs gülermiş Aslanların koyunlaşmış haline.

Çakal kral bir toplantı yapmış dostlarıyla. Aslanlar için ne yapalım tilki, demiş. Tilki gecenin karanlığını süzmüş. Sonra;

-Çakal efendim, kibarlaştıracağız, Hem de şekillerini değiştireceğiz. Böylece o heybetli duruşları kaybolacak...

Çakal;

-Bunu nasıl yapacağız tilki demiş?

-İlk önce kuyruklarını kısaltacağız, Sonra da başlarının üstündeki, O heybetli gösteren yeleleri var ya İşte onu da kestirdik mi korkmayalım. Benim yüce Çakal efendim, demiş.

Çakal kral o sırada sarayı gözetleyen Ağacın üstündeki akbabaya seslenmiş;

-Hey muhafız buraya gel bakalım! Kara kanatlarıyla uçarak gelmiş;

-Söyle efendi Çakal emrindeyim. Çakal yüzünü buruşturarak;

-Git bana aslanların reisini çağır,demiş.

Bir müddet sonra koca bedeniyle Aslanların reisi lekeli görünmüş. 

Ona;

-Lekeli siz kuyruklarınızı keseceksiniz, Böyle daha da güzel görüneceksiniz.

Bunu sizin iyiliğiniz için düşündük, Tamam mı Lekeli demiş. Aslan;

-Evet efendim daima bizi düşünürsünüz. Şimdi arkadaşlarımın yanına gideceğim,

Ve emrinizi ileteceğim, demiş.

Aslanların yanına varıp emrini bildirmiş Ormanın kralı Çakal efendinin İlk önce homurdanmalar başlamış, Ama sonra Lekeli kesince Aslanlara özgü güçlü kuyruğunu;

-Hayır, demiş küçük Beyaz Aslan Kuyruğumuzu kestirmeyelim arkadaşlar! Sonra yelelerimizi de ister bunlar.

Lekeli;

-Sus konuşma küçük! demiş.

Beyaz Aslan’ın doğruluğu kaybolmuş. Çok sayıda aslan kesmiş kuyruklarını.

Lekeli, Çakal’ın karşısına çıkmış;

-Efendim dediğinizi yaptık emrinizdeyiz. Ama bazıları kesmedi isyan ettiler size.

Artık onlar bizden değildir efendim. Farkımız kesik kuyruklarımızdır.

Çakal kral;

-Çok iyi bir iş yaptın Lekeli, İnan seni çok sevdim, demiş Alaylı alaylı bakarken gözlerine. Lekeli iki büklüm çekilip gözden kaybolmuş.

-Aferin sana Sarı Tilki, çok akıllısın Seni baş danışmanım yaptım,demiş. Şimdi sıra başlarındaki yeleye geldi Onu da kestirirsek tamamdır bu iş. Ezeli düşmanımızı yok etmiş oluruz. Sarı Tilki sırıtarak söz istemiş;

-Kralım, demiş şunu unutmayın; İlk önce Lekeli’ye bir makam verin Yanınızda bir saygınlığı olsun. O zaman sözünüzü daha iyi dinler.

-Çok doğru diyorsun Sarı Tilki, Çabuk bana Lekeli’yi çağır, demiş.

Bir müddet sonra başı eğik şekilde Kuyruğu kesik Lekeli Aslan çıkmış. Kral çakalın huzuruna saygıyla.

Çakal kral;

-Senden bir isteğim olacak, Onu da yaparsan ki yaparsın Lekeli, Seni ormandaki bütün hayvanların Genel sözcüsü yapacağım tamam mı? O da;

-Buyrun söyleyin efendim, demiş.

-Bak Lekeli yeleleriniz var ya O sizleri çok kötü gösteriyor. Onu da kesip daha da güzelleşeceksiniz. Şayet kesmeyenler olursa onlara, Şu emrimi iyice hatırlat tamam mı?

-Yelesi kesik olmayanlar gezemez Benim ormanımda serbestçe her yerde, Bunu o dik başlı aslan yavrularına söyle.

Lekeli Aslan bu emri de gururla götürmüş. Kuyruğunu kesenler sevinmişler. Yelelerini kesmişler hiç umursamadan Yavru Beyaz Aslan çıkmış bir kayaya Haykırmış bütün gücüyle büyüklere;

-Ağabeyler babalar ne yapıyorsunuz, Aslanlığınız gidiyor anlamıyor musunuz? Aklınızı başınıza alın da vazgeçin,demiş.

Çoğu dinlememiş Beyaz Aslanı, O günden sonra yelesi kesik aslanlar Ormanda dolaşmışlar özgürce, Sarı Tilkinin bu oyunu da kural olmuş.

Bir gün Beyaz Aslan yavrusu büyümüş. Yelesi ve kuyruğuyla dimdik duruyormuş.

Ve haykırmış Çakal kralın karşısında, O güne kadar unuttukları aslanı görünce Ansızın karşılarında hem de heybetli, Korkudan titremiş

Çakal Kral.

Sarı Tilki ve Lekeli de sinmiş bir köşeye, beyaz Aslan yavrusu da bayrak olmuş.

Özgürlüğünü isteyen tüm canlılara.

Kıssadan hisse anlayana....

Herkes meşrebinin gereğini yapsın başka şey yapmaya gerek yok.

İradesini ortaya koyan Beyaz aslanlara selam olsun...

Çakal ve tilkinin oyununa alet olup yele kestiren, kuyruk büktürenleride Allah ıslah etsin...