'Külüne Muhtaç' Dönemi Bitti mi? Türkiye'de Her 3 Kişiden Biri 'Komşuluk Öldü' Diyor
Türkiye'de komşuluk ilişkileri modern kentleşme ve apartman kültürüyle eriyor! 2024 Areda Survey araştırmasına göre halkın %31,2'si komşuluğun tamamen bittiğini düşünüyor.
Günümüzde apartman daireleri ve yüksek katlı binalar, insanları fiziksel olarak yakınlaştırsa da sosyal mesafeleri artırıyor.
Prof. Dr. Ebulfez Süleymanlı, anonimleşme ve sosyal izolasyonun komşuluk ilişkilerini yüzeysel hale getirdiğini belirtiyor. İnsanlar artık komşularını tanımıyor, etkileşim kurmuyor. Bu durum, özellikle büyük şehirlerde yalnızlık epidemisini tetikliyor.
ARAŞTIRMA VERİLERİYLE TÜRKİYE'DE KOMŞULUK GERÇEĞİ
2024'te Areda Survey tarafından Türkiye genelinde gerçekleştirilen kapsamlı bir ankette çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Katılımcıların %63,3'ü komşuluk ilişkilerinin eskisi gibi güçlü olmadığını, %31,2'si ise bu bağların tamamen sona erdiğini ifade etti. Her üç kişiden biri komşuluğu "bitmiş" olarak görüyor. Prof. Dr. Süleymanlı, bu verilerin modern kent yaşamının olumsuz etkilerini netleştirdiğini söylüyor.
GELENEKSEL KOMŞULUK NASILDI?
Geleneksel Türk toplumunda komşuluk, sosyal ağın temel taşlarından biriydi. "Komşu komşunun külüne muhtaçtır" atasözü gibi ifadeler, yardımlaşma ve güveni simgeliyordu. Mahallelerde sürekli etkileşim, psikolojik destek ve aidiyet duygusu sağlanıyordu. Prof. Dr. Süleymanlı, bu ilişkilerin toplumsal uyumu güçlendirdiğini vurguluyor.
ŞEHİRLEŞME VE BİREYSELLEŞME KOMŞULUĞU NASIL ETKİLİYOR?
Kentleşme süreciyle yüksek binalar çoğaldı, bireyselleşme kişisel alanı ön plana çıkardı. Apartman kültüründe mahremiyet artınca, çat kapı ziyaretler tarih oldu. Gürültü şikayetleri gibi sorunlar komşuları uzaklaştırıyor. Süleymanlı, yalnızlık ve güven kaybının küresel bir sorun haline geldiğini, Batı'dan Türkiye'ye yayıldığını belirtiyor.
AVM KÜLTÜRÜ ESNAF KOMŞULUĞUNU DA YOK EDİYOR
Eskiden çarşı esnafı arasında sıkı bağlar vardı; alışveriş yardımlaşmayla iç içeydi. Ancak AVM'lerin yaygınlaşmasıyla ilişkiler işlevsel ve çıkar odaklı hale geldi. Prof. Dr. Süleymanlı, bu dönüşümün komşuluk kavramını anonimleştirdiğini ifade ediyor.
APARTMAN VE SİTE YAŞAMI: FİZİKSEL YAKINLIK, SOSYAL UZAKLIK
Site yaşamı ortak alanlar sunsa da etkileşim yüzeysel kalıyor. İnsanlar sadece ihtiyaç anında iletişim kuruyor. Dijitalleşme ise WhatsApp komşu gruplarıyla sanal bağlar yaratıyor, ancak bunlar geleneksel sıcaklığı vermiyor. Yanlış anlaşılmalar gerginliklere yol açabiliyor.
YALNIZ YAŞAYANLAR VE AİLELER İÇİN KOMŞULUK HAYATİ ÖNEMDE
Prof. Dr. Süleymanlı, yaşlılar ve çocuklu aileler için komşuluğun yalnızlığa karşı en etkili ilaç olduğunu söylüyor. Basit bir selam bile bağları güçlendirir. Hala mahalle kültürü güçlü yerlerde ve küçük apartmanlarda dayanışma sürüyor. Sosyal statü farkları ise ilişkileri rekabetçi yapıyor.
DÜNYA KOMŞULAR GÜNÜ'NDE ÇAĞRI: YÜZ YÜZE ETKİLEŞİMİ ARTIRALIM!
17 Kasım Dünya Komşular Günü vesilesiyle Prof. Dr. Süleymanlı, komşuluğu yeniden canlandırmak için yüz yüze etkileşimi teşvik ediyor.
Siyasetcafe.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.