Mürteza ÖZTÜRK

Mürteza ÖZTÜRK

Libasın haram !

Libasın haram !

Libasın haram !


Fatih’in hocası Molla Gürani’nin o muazzam talebesini saltanat devrinde bile her vesile ile azarlayıp tekdir ettiğinden bahs edilir. Bir gün Fatih öğle yemeği yerken yanına girmiş, elbisesinin ihtişamı ile yemek takımlarının hepsinin som altın olduğunu görünce fena halde kızmış ve hemen bağırmaya başlamış :


- Elbisen haram, Yemeklerin haram ! Haramdan kaçın !


Tarihçi İsmail Hami Danişmend’in “Harihi Hakikatler” adlı kitabında bahs ettiği bu diyalogu okuyunca, günümüz de  Haram-Helal anlayışının ne kadar değiştiğini daha iyi anlıyorsunuz.  


Cihan Padişah’ının bu uyarıdan sonra kıyafetini ve sofra takımlarını değiştirdiği ve sadeleştirdiği söylenir.


Bizim Padişah’lar (!) Fatih’den daha daha Fatih !


Ne yazık ki Molla Gürani  gibi bir Hoca’ları yok.


Söylemlerinde “Ceddim” diye dillerinden düşürmezler ama zerre kadar ne fikirlerinden ne de yaşantılarından esinlenmemişler.


Fikir membaları Said-i Nursi olunca Gürani’ye ihtiyaç kalmamış demek ki.


Devrim için her yolu meşru sayan materyalist bir ideolojiden sonra İktidar için her yol mubahtır diyen


Maneviyatçı (!) bir anlayışın Türkiye’de nasıl bir Din ve Devlet algısı geliştirdiğini izliyoruz.


“Benden olmayan Müslüman değil”  gibi hastalıklı bir düşüncenin Türkiye üzerinde oynadığı  “İstikbal” oyunlarının neticesinde adımız ,Rüşvet, Yolsuzluk ve İstismarların en çok olduğu Müslüman  Ülke  diye anılmaya başlandı.


Halbuki  11 yıldır İktidarda Müslüman (!) bir Hükümet ve onun  destekçisi İslami bir Cemaat var.


Bu kutsal ittifaka rağmen bu kadar yolsuzluk ve rüşvet iddiaları varsa bir yerde yanlış var demektir.


Siyasi literatürümüze “Paralel Devlet” diye sokulan deyim aslında bu kavgaların asıl maksadının bir yansımasıdır.


Devlet’in pareleli, ikizi, üçüzü, alternatifi olmaz.


Devlet tekdir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir.


Oluşturulmak istenen ve bu oluşumdan duyulan rahatsızlık “Paralel Hükümet’tir”


Türkiye Cumhuriyet’i Devlet’ine paralel Devlet oluşturmak ne kimsenin haddidir ne de buna kimsenin gücü yeter.


Devlet ebet müddettir.


Hükümetler ve Hükümet olmak isteyen oluşumlar gidicidir.


Mevcut Hükümet ile Hükümet’te hükmetmek isteyen Cemaat’in Türkiye Üzerinde  ki savaşı iyi izlenmelidir.


Siyasi, Etnik, Mezhebi taassup ile değil , objektif ve Kuran-i İslam ile bakılmalıdır.


Düne kadar menfaat birlikteliği olanların bu gün Mümin kardeşlerine nasıl beddular  yağdırdığı ve düne kadar Devletin imkanlarını seferber edenlerin bu gün aynı mümin kardeşlerinin “İn”lerine gireceklerini söylemeleri çıkar çakışmasından başka bir şey değildir.


Bunun önüne, arkasına, yanına İslam’ı koymak sadece aldatmacadır.


İslam bir Ülke’nin yağmalanmasına, şahsi menfaatler veya işbirlikçiler adına parsellenmesine cevaz vermez.


Emevi’den miras kalan saltanat dinciliğinin en canlı örneğini yaşıyoruz.


Aynı Din’in mensupları bir birlerini nerdeyse kafir ilan edecekler.

İslam bunun neresinde ?


Bir bardak su içerken bile hatim indirenler şimdi haklılık yarışında.


 Helal-Haram kimsenin ne dilinde ne yaşantısında var.


Bu Millet’in  bu Devlet’in gerek maddi  imkanlarının gerekse mevki ve makamdan dolayı elde ettiğiniz imtiyazların  bir zerresini bile şahsi menfaatiniz için kullanmanız Haram’dır.


Hükümet’in yaptığı veya göz yumduğu iddia edilen rüşvet ve yolsuzluklar  adalet ve Millet nezdine hesaba çekilir.


Bu hükümet gider başkası gelir. Ama onu götürecek irade yine bu Millet olmalıdır.


Düne kadar her türlü imkanlarından yararlanıp, Millet’in parası ve Devlet’in imkanlarını sonuna kadar kullananlar bu gün yolsuzluk ve rüşveti bahane edip kendilerine yeni sahalar açmak, Devlet’te daha çok mevki kazanmak için saldırıyorsa ve dün helal olanlar bu gün haram diye anılıyorsa bunu  adı İslam değildir.


Helal ve Haram kavramlarını kendi menfaatinize göre şekillendirmeyin.


Haram her kes için haramdır.


Masum ve inançlı Müslüman’lardan  ,”Müslüman Rejim kuracağız” aldatmacası ile toplatılıp sonra buharlaşan paralar da Haramdır.


Kurduğunuz onlarca şirket, Holding ve yatırlımlar da aynı gerekçeler ile toplanan paraların ürünüdür.


Millet’ten Din adına İslam adına topladığınız her kuruş Haramdır.


Oturduğunuz koltuk,


Giydiğiniz Libas bile Haramdır.


28.12.2013

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mürteza ÖZTÜRK Arşivi