MHP'den Atatürk'e hakaret eden AKİT yazarı ve Fesli Kadir'e flaş tepki! YAZIKLAR OLSUN
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), AKİT yazarı ve Kadir Mısıroğlu’na çok sert tepki gösterdi. İşte haberin ayrıntıları;
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yardımcılarından Semih Yalçın, Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret eden AKİT Yazarı Yaşar Değirmenci ve Kadir Mısıroğlu’na yaptığı açıklama ile tepki gösterdi.
Etik Haber’e konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Semih Yalçın şu ifadeleri kullandı:
Ebediyete irtihalinin 80. Yıldönümü dolayısıyla Atatürk’ü andığımız bir günde, Yeni Akit yazarlarından Yaşar Değirmenci, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin “Atatürk, Türk milletinin ortak değeridir.” sözü üzerine bir yazı kaleme almıştır.
“Dinimiz, imanımız, mukaddeslerimiz, millî manevi değerlerimiz; Türk milletinin ortak değeridir.” diyen yazar, köşe yazısına da “Şahıslar ortak değer olamaz.” başlığını atmıştır.
Yazıya hâkim fevkalade izansız idraksiz, tenakuzlarla dolu ve cehli ele veren bakış açısı; daha başlıktan itibaren kendini ele vermektedir.
Bir kere ortak değerlerimiz, sadece inançlarımız ve mukaddeslerimizden ibaret değildir. Millî değerlerimiz içinde beşeri olanlar da ilahi olanlar da vardır.
Resul sıfatıyla değil, kul sıfatıyla övünen Yüce Peygamberimiz insanların en şereflisi olarak ortak değer değil midir?
Sultan Alparslan, Fatih sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman, Sultan İkinci Abdülhamit ortak değer değil midir?
Yazarın isimlerini zikrettiği Yahya Kemal, Ahmet Hamdi Tanpınar, Ahmet Kabaklı ortak değer değil midir?
Bu kıymetli şahsiyetleri “ortak değer” kılan; isimleri değil, milletimizi temsil ehliyet ve kabiliyetleriyle bıraktıkları büyük eserlerdir.
Bu eserler; Türk milletinin yüksek kültürünü, varlık azmini, bağımsızlığını, inançlarını ve binlerce yıllık birikimini yansıtmaktadır.
Onlar; Türk milletini en yüksek düzeyde ve liyakat göstererek temsil etmekle kalmamış, Türk milletinin izzetini, şanını, şeref ve haysiyetini de yükseltmişlerdir. Kısacası Türk milletinin değerlerine değer katmışlardır.
Bu inkâr edilmez hakikati ancak Yaşar Değirmenci gibi aklı kıt, idraki mahdut ve irfandan nasipsiz kimseler inkâr eder veya görmezden gelirler.
Peki, Yaşar Değirmenci zavallısının küçümsemeye çalıştığı Atatürk ne yapmıştır da Türk milletinin ortak değeri olmuştur?
Topraklarımızın düşman işgali altında bulunduğu, anaların bacıların namuslarına saldırıldığı, istiklal ve hürriyetimizin tehdit altında olduğu bir dönemde Türk milletinin mukavemet azmine rehberlik etmiş, emperyalizme karşı mücadelenin bayraktarlığını üstlenmiştir.
Millî Mücadele’nin önderi olmuştur.
Kurtuluş Savaşı’nda, Birinci TBMM’yi kuran millet temsilcilerinin oy birliğiyle başkomutan olmuştur. Cumhuriyet’i kurmuştur.
Arımızı, namusumuzu, bağımsızlığımızı, geleceğimizi, milletçe şerefimizi kurtarmıştır.
Bizlere hür ve müstakil bir Türk vatanı emanet etmiştir.
Bize muhteşem bir Cumhuriyet mirası bırakmıştır.
Türkiye; bugün dünya devletler ailesinin onurlu, büyük ve etkin bir üyesi ise bunda aslan payı Atatürk’e aittir.
Milletimiz bilmektedir ki Yaşar Değirmenci gibiler, Türk milletinin iftihar ettiği değerleri gözü gibi koruyup kollayanlardan değil, yıllardır Atatürk düşmanlığından nemalanan sefil bir güruhun temsilcilerindendir.
Malumunuz; Deli Kadir lakaplı tımarhane kaçkını Kadir Mısıroğlu, binlerce şehit vererek, binlerce gazinin kahramanlıklarıyla kazandığımız İstiklal Savaşı’nı istiskal, tahfif ve tahkir ederek, “Yunanlılar kazansaydı daha iyi olurdu.” diyebilen zavallı bir aydın taslağıdır.
Değirmenci gibilerin akıldanesi olan Mısıroğlu, Kurtuluş Savaşı’nda Yunanlılar kazansalar Anadolu’da İslam ve Türklük adına ne varsa ortadan kaldıracaklarını iyi bilmekle birlikte, sırf Atatürk’e ve onun Türk milletine kattıklarına olan buğzundan ötürü böylesi sapık bir düşünceyle yıllarca gönülleri ve vicdanları kirletmeye çabalamıştır. Türk milletine mensubiyet şuuru taşımadığına şüphe bulunmayan bu zavallılar, bugün Yunanistan’ın başkenti Atina’da bir tek cami dahi bulunmadığını ise görmezden gelmektedir.
AB üyesi Yunanistan’da yaşayan Türk azınlığın maruz kaldığı baskıları, her gün yüz yüze kaldığı inanç hürriyeti ve kimlik sorunlarını burada sıralasak utançlarından yerin dibine girerler mi, sanmıyoruz. Ne yazık ki bu sapık ve çarpık zihniyet, yıllarca kendine taraftar bulmuştur.
Atatürk’e yüce dinimizi bahane ederek saldıranlar, Atatürk’ü putlaştıranların bir adım ilerisindedir. Biri ifrata, diğeriyse tefrite kaçmaktadır.
“Atatürk, Türk milletinin ortak değeridir.” demek, ne onu kutsallaştırmak, ne de putlaştırmaktır. Bir hakkı, hakikati teslim etmektir; kadirşinaslıktır, hakşinaslıktır, değer tanımaktır. Nitekim bunu yapmak da millî değerlerimiz cümlesindendir. Elbette Atatürk bir fanidir ve fena âlemine çoktan göçmüştür. Ancak onun eseri ölümsüzdür.
O eserin sayesindedir ki Yaşar Değirmenciler, Kadir Mısıroğulları coğrafyamızda hür ve bağımsız bir hayat sürmektedir.
Onun sayesindedir ki gazeteciler basın hürriyetini gönlünce, hatta pervasızca kullanmaktadır. Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet olmasaydı Yaşar Değirmenci gibi sözde İslamcı görünen ama “İslam’ın insana kavrayıcı bakışını saptıran”, saçma sapan, sapıkça yazıları serbestçe yazabilir miydi?
Atatürk olmasaydı; Yaşar Değirmenci ve Kadir Mısıroğlu gibi değer tanımazlıkta tarih düşmanlığında, tarihî hakikatleri eğip bükmede Marksistlerle, materyalistlerle, PKK’lılarla yarışanlar bu topraklarda yaşayabilir miydi?
Atatürk’ün yabancılar tarafından bile kıskanılan, gıptayla anılan o muazzam eseri olmasıydı; Yaşar Değirmenci ve Kadir Mısıroğlu gibiler, Cumhuriyet’i yıkmaya çalışan PKK’nın, FETÖ’nün, DEAŞ’ın değirmenine sözde İslam adına su taşıyabilirler miydi?
Kadir Mısıroğlu’nun Atatürk’ten evla gördüğü Yunanistan’ın Başbakanı Venizelos bile Atatürk’ün değerini inkâr etmeyip şunları söylemiştir:
“Bir milletin hayatında bu kadar az sürede, bu denli kökten değişiklik pek seyrek gerçekleşir. Bu olağanüstü işleri yapanlar, hiç kuşkusuz kelimenin tam anlamı ile ‘Büyük Adam’ niteliğine hak kazanmıştır. Bundan dolayı Türkiye övünebilir.”
Afgan Kralı Emanullah Han, “Atatürk yalnız Türkiye’nin değil, bütün doğu milletlerinin de atasıdır.” demiştir. İngiltere Başbakanı Lloyd George, “Yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğe bakın ki o büyük dahi çağımızda Türk milletine nasip oldu.” itirafında bulunmuştur.
Bugünlerde Andımız’la ilgili tartışmalarda ismi en çok öne çıkan millî şairimiz Mehmet Akif, Mısır’da 11 yıl kaldıktan sonra İslam dünyasının içinde bulunduğu cehalet, sefalet ve perişanlığa yakından şahit olmuş; “Allah benim ömrümden alıp Mustafa Kemal'e versin!" demekten kendini alamamıştır.
Bu misaller çoğaltılabilir; lakin izansız, insafsız ve hakkaniyetsiz insanlara ne söyleseniz, ne yapsanız faydasızdır. Onlar idrakten, insanlıktan nasiplerini almamışlardır.
Kendini İslamcı görüşün temsilcisi zanneden mahdut bir güruh adına söz konusu satırları kaleme alan Yaşar Değirmenci’ye, İslam’ın ve milletimizin temel değerleri arasında hakkı teslim etmek, ölülerini hayırla yâd etmek, adil olmak, yalan söylememek, dürüst olmak gibi çok sayıda husus bulunduğunu; yalanla imanın da asla bir araya gelmediğinin Peygamber sözü olduğunu hatırlatıyoruz. Yazıklar olsun millî değerlere düşmanlık etmek için yüce dinimiz İslam’ı vasıta kalmaya yeltenen izansızlara! Yazıklar olsun tarihî gerçekleri setrederek Türk milletinin büyük değerlerini yok sayan örümcek kafalılara!
siyasetcafe.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.