Pamuk ithalatından kurtulmak için: 'Çiftçinin kârı garanti olmalı!'

Pamuk ithalatından kurtulmak için: 'Çiftçinin kârı garanti olmalı!'

Sanayiciler pamuk ithalatının azaltılması, 600 bin tonun üzerindeki lif pamuk üretiminin iki katına çıkarılması, bunun için de üreticiye kâr garantisi verilmesi gerektiğini söylüyor.

Türkiye’de pamuğun önemli bir kısmı Şanlıurfa’da üretiliyor. Yeni sezonda da ürünün yüzde 50’sinin bu ilden gelmesi öngörülüyor. Çukurova da geçen sezona benzer bir rekolte bekliyor.

Tekstil, konfeksiyon, hazır giyim, örme, iplik gibi pek çok alanda Türkiye’nin ihracatı 30 milyar doları buluyor. Özellikle Avrupa Birliği ülkelerinin bu sektörlerde güçlü tedarikçisi olan Türkiye, sanayideki ihtiyaçlarını yerli hammadde ile karşılayıp gücünü pekiştirmek istiyor. Bu kapsamda kurulu sanayinin ihtiyacı olan yaklaşık 1 milyon 700 bin ton civarında lif pamuk ihtiyacının 2020/2021 pamuk üretim sezonunda sadece 660 bin tonu yerli üretimden karşılanabildi. 1 milyon tonun üzerinde ithalat yapıldı. İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından pamuk paydaşlarıyla yapılan çalıştay ardından geçen yıl ‘Tarladan Markaya Pamuk Çalıştayı Raporu’ yayınlanmış, bu konuda sorun ve çözüm önerilerine dair değerlendirmeler yapılmıştı.

Milliyet'ten Duygu Erdoğan'a konuşan İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı, “Çiftçi arka arkaya zarar ettiği için 2019 sezonunda pamuk ekimini çok azalttı. Ardından 80 kuruş olan prim desteği 1 lira 10 kuruşa çıkarıldı. Ancak son iki sezondur kritik pamuk ekimi azalışı var. Öncelikli olarak prim desteğinin esnek olması gerekiyor. Çiftçiyi zarar ettirmemeyi garanti edecek şekilde sağlanması şart” dedi. Türkiye’nin en iyi dönemde yıllık 1 milyon ton lif pamuk üretimi olduğunu hatırlatan Özhamaratlı, “Ancak genel olarak 800 bin ton üretim var. Geçen sezon ise 650 bin tonlara kadar düştü. Bizim bu 650 bin tonu iki katına çıkarıp, 1 milyon 200 bin ton yapmamız hiç zor değil” diye konuştu.

‘15 KAT DEĞER KAZANIYOR’

“Pamuk yerine başka ürün ekilebilir diyemeyiz” vurgusu yapan Özhamaratlı, “Neden stratejik ürün diyoruz? Milyarlarca dolar getiren tekstil başta olmak üzere ilgili her sektörün hammaddesi. Bu hammaddenin içeriden sağlanmasının ülkeler için nasıl bir güç olduğunu pandemide daha da iyi gördük. Pamuk çok katma değerli bir ürün. 1 dolarlık pamuk 15 kat değer kazanarak ürüne dönüştürülüp ihraç ediliyor. Ne yapıp edip mutlaka pamuk üretimini güvence altına almamız lazım. Başlıca üreticiye belli bir kâr garantisi verilmeli. Görünen o ki, bu yıl da geçen sezon düşük kalan oranda bir üretim olacak” dedi.

GDO’SUZ TANITIM

İrfan Özhamaratlı, Türkiye toprakları için pamuğun çok doğru bir ürün olduğunu anlatırken, şu değerlendirmeleri yaptı:

“Dünya ortalaması genel olarak dönüm başına 75-80 kilo gibi pamuk iken, bizim topraklarımızdan 450 kiloya yakın çıkıyor. Çiftçilerimizin gübreleme, sulama ve ilaçlamada yaptıkları hatalar var. Bunların giderek iyileştirilmesi konusunda çalışmalar yapılıyor. Ayrıca ana pazarımız olan Avrupa, sürdürülebilir üretimi destekliyor. Türkiye olarak GDO’suz pamuk üretiyoruz. Organik ve iyi tarım uygulamaları gelişiyor. Bunu rekabet unsuru olarak kullanmamız, bir adım önde olmamız lazım. GDO’suz pamuğumuzu belgeleyip onun katma değerine ulaşabilmemiz, pazarlarımıza daha iyi tanıtmamız lazım.”

‘MASRAFLI BİR ÜRÜN’

Türkiye’de pamuk ekili alanların tek başına yaklaşık 2 milyon dekarına yakınına sahip olan Şanlıurfa’da bu yıl önceki sezonlarla paralel bir pamuk ekimi yapılacağı tahmin ediliyor. Şanlıurfa Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Kaya, Türkiye kütlü pamuk üretiminin yüzde 45’ini karşılayan Şanlıurfa’nın payının bu yıl yüzde 50 olmasını beklediklerini söyledi. Bölgedeki pamuk arazilerinin sulanabilir alanlar olduğunu anlatan Kaya, bu nedenle yağış eksikliğinden kaynaklanan bir sorun görülmediğini dile getirdi. Başkan Kaya, şunları söyledi:

“Yıllardır üretici ile çeşitli programlar gerçekleştiriyoruz, eğitimler veriyoruz. Ekimi, toplaması, bakımı ilacı, gübresi, sulaması yani her alanda bilgi alışverişi sağlıyoruz. Bu açıdan hep daha iyi duruma geldiğimizi söyleyebilirim. Çiftçiler ve tarım işçileri zaten pandemi koşullarındalar, bu zorlu sürece rağmen üretmeye devam ediyorlar. Ancak artan maliyetleri oldukça ciddi duruma geldi. Pamuk çok masraflı bir üründür. Öncelikle desteklemelerin artmasını ve bu desteklerin zamanında ödenmesi çiftçi için çok değerli. Pamuk gibi her alanda, her şeyi kıymetli bir ürünü içeride yeteri kadar üretmek için birlikte çalışmalıyız.”

SÜRDÜRÜLEBİLİR GELİR ARAYIŞI

Adana Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç, bölgedeki pamuk ekiminin geçen sezona benzer gerçekleşeceğini düşündüklerini belirtirken, çiftçilerin son yıllarda alternatif ürünlere olan yönelişine dikkat çekti. Bilgiç, “Aslında üretici 2020/2021 sezonunda pamuktan para kazandı ama bir sonraki yıl nasıl olacağını bilmiyor ve sürdürülebilir bir gelir arayışında. Bu nedenle bölgenin ürün deseni çok hızlı bir değişimde. Ekili alanların yüzde 30’u narenciye oldu. Üretici nereden sürdürülebilir bir kazanç alıyorsa onu tercih ediyor. Bir sene kazanıp bir sene kazanmamak zor geliyor. Buğday, mısır, soya ve ayçiçeği ekili alanlarda da artış görüyoruz” dedi.

“Pamuk borsası olarak kurulduk” diyerek bir hatırlatma yapan Başkan Bilgiç, borsa amblemlerinde olduğu gibi pamuk üreticisi bir şehir olmaya devam etmek istediklerini söyledi. Bilgiç, “Pamuktaki her üretim kaybı ülke ekonomimiz için de kayıp. O yüzden biz çiftçimiz kazansın, eksin isteriz. GAP, Çukurova ve Ege’de bu alanları korumalıyız. İhtiyacımızın yüzde 70’ini karşılar hale gelmeliyiz. Üretici için üretim şartları zaten zorlaştı. Maliyet artışlarına bir çözüm geliştirmemiz gerekiyor” diye konuştu.

SORUN VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

- Prim desteğinin ekim zamanı öncesi belirlenmesi ve ödemelerin zamanında yapılması.

- Beklenmedik olumsuzlukların ortaya çıkması halinde sezon sonunda bu oran revize edilmeli.

- Destekleme sistemi, kaliteyi ve sürdürülebilirliği öncelerken, pamuğu alternatif ürünlere ve fiyat dalgalanmalarına karşı korumalı.

- Pamuk ekim alanları birleştirilerek büyütülmeli, ölçekten kaynaklanan maliyetler minimuma çekilmeli.

- Çiftçiler, sulama, gübreleme, ilaçlama ve hasat konularında eğitilmeli, bütün süreçlerde bilgilendirmeli.

- Yerli ıslah pamuk çeşitleri tohumculuğu, vergi muafiyeti vb. teşviklerle desteklenmeli.

- Lisanslı depoculuk yaygınlaştırılmalı.

- Çırçır fabrikaları modernize edilmeli, standartlar getirilmeli.

Siyasetcafe.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.