PARİS`te `TERÖR` BAŞKADIR!!!...

Yaa o başlık ne? Onun aslı `Paris`te Aşk Başkadır` diyebilirsiniz…ozaman sabırla ve dikkatlice ne demek istediğimi okuyun.

-ABD`de `11 Eylül Saldırıları ` oldu… saldırlar halen mualak ama o saldıral sonucunda bugünkü ortadoğunun halidir.

-Paris`te geçtiğimiz yıllarda 3 ermeni PKK`lı militant öldürüldü, Türkiye`de ortalık karıştı. PKK üzerinden bütün hainler AB-ABD`yi kalkan kullanarak istek yürütmeyi hızlandırdılar. Sonuçlar işte ortada.

Şimdi de Paris`te bir terör eylemi oldu ama terör eylemi olduğuna dair bir sürü şüphe ve muallak var. Sonuçlarını ise ilerleyen zamanlarda göreceğiz.

Oysa biz yıllardır terörden çile çekiyoruz, sesimizi duyan yok

Bu parantezi burada bırakıp başka bir konuya geçeyim;

1971 doğumlu olan ve robert college'den mezun üniversiteyi amerika'da Bates College’de okuyan Aslı Aydıntaşbaş adlı popülar bir gazeteci attığı tivitte,`Ayrıca @tnchkn verdiği bilgiye göre 2 azeri konuyla ilgili sorgulanıyormuş. Olayın rengi değişiyor. Peki medyaya bugünkü servisi kim yaptı?` dedi. 

İnsan kendi kendine soruyor, acaba ne demek istedi?

Neden batı ve bazı gazeteciler bu günlerde AZERBAYCAN  adı geçen her şeye merak salıyorlar?

Nerede olumsuz bir olay olsa ve arkasında bir Azerbaycan`lı olsa hemen geniş geniş reklam ediyorlar.

Diğerlim bu eylem oldu, olmasada günümüz dünyasında olması muhtemel bir eylemdir.

Her zaman demişimdir,

Terör;korkakların, kalleşlerin, hainlerin, cahillerin bir saldırı aracıdır.

Dini, dili, ırkı olmaz.

Devleti de olmaz! ( istisnalar var)

Terör sadece  silahla yapılmaz.

Ahlaksızlık da, saygısızlıkla da, hoş görüsüzlük de  yeri geldiğinde bir terör sebebi sayılabilir.

Hatta belki de silah sıkan elle kalem tutan el arasında terörizim konusunda çok fark yoktur.

Biri kinini `kalemle`, biri `kanla`  ortaya koymaktadır.

Birinin `kelamı` terör saçar, birinin `keleşi`

Kalem tutan la, keleş tutan arasında ki fark sonuçları hafifletmez.

Bir dine, bir kültüre ve hatta bir toteme  sevgi duymak zorunda değilsiniz ama saygısızlık yapmayada asla  hakkınız yoktur.

Bilimin, aklın, ilahi dinlerin gerçekçiliği ortada olsa dahi,  siz kalkıp Hindistan`a giderek bir hindu karşısında ineklere hakaret ederseniz bu sizin haklılığınızı göstermez, aksine saygısızlığınızı ortaya koyar.

Saygısızlık ise karşı savunmayı getirir.

Duvara ne kadar sert vurusanız eliniz o derece etkilenir.

Demek ki, bazı değerlerin okşanması gerekmektedir.

Akıl, mantık, bilim ve insanlık ortada iken vayy silaha sarılanların haline.

Olması gereken hal böyle iken, eline kalemi alarak ilk emri `OKU` olan bir dine ve onun Ahlak abidesi peygamberine yapılan hakarette terör eylemidir.

`Vayy sen bunu nasıl dersin` deyip, `Allhu Ekber` nidaları ile insan canı alamakta bir terör eylemidir.

İkisi arasında sonuç olarak kanlı bir fark olsada sebep olarak kana herkes ortaktır.

Ama ikisi arasında büyük bir fark vardır, hakaret eden can alandan hak soracaktır.

Şimdi bu açıdan Fransa`daki terör eylemine bakamalı;

Tamam islami bakış açısından o dergidekiler `kafir` anladık.

Peki onları katledenler müslüman mı?

Peygamber bile kendisine hakaretleri büyük bir ahlak içerisinde hazmedip yılanın başını okşarken siz kimsiniz onun adına  can alıyorsunuz bire yezitler?

Durum bu iken kalkıp bu saldırıya alkış tutarak `tekbir` çeken  ey zavallı canlılar.

Bu saldırıların İslam'a, Müslümanlar`a etiketlenmesine şiddetle karşı çıkan bizler varız.

Bu saldırıların İslam adına yapıldığını söylemek, en az bu terör saldırıları kadar İslam'a ve Müslümanlara zarar vermektir.

Siz bu eyleme destek verenler! Eğer  cahil değilseniz mutlak hainsiniz.

Siz o karikatürleri haklı gerekçelerle savunanlar! Kendinizi alim zannediyorsunuzya bence  en büyük cahilsiniz.

İnanın bana İslami simgelerin açık ve aleni olarak eylemlerde ortaya koyanlar açkıça bir algı manipülasyonu yapmaktadırlar.

Bu senemi kuranlar, katillere dinimizin simgelerini telaffuz ettirerek akılımızla alay ediyorlar. Sadece Müslümanların değil tüm insanlığın  aklıyla da alay ediyorlar.

Bu alaycıları çok uzaklarda değil `11 Eylül saldırılarında` görebilirsiniz.

Bu saldırılar sonucu kendisine işgali hak görerek, Feluce`de, Irak`ta, Suriye`de at koşturanlarda işte yukarıda parantez içerisinde verdiğim terörden beslenen  devlet veya açıkça terrorist devlet  sınıfına girmektedir.

Paris`teki saldırganların kimlikleri üzerinden  medyada bir çok  algı operasyonları başlamıştır.

Bu kimliklerin medyaya servis edilmesinin perde arkasında ABD`nin yeni hedefleride açıkça deşifre edilmektedir.

Azerbaycan`ın son zamanlar da ABD ile ilgili ilişkilerine bakın ve gerek IŞID, gerek Hizbullah militanlarının genelde `AZERİ` olarak kamu oyuna sürülme oyununa bakın ne demek istediğimi anlayacaksınız.

Gelelim Aslı hanıma tekrar!

Aslı hanım bir ordağoğu uzmanıdır. Bir gazetenin new-york temsilciliği yaptığı dönemde Bush-Erdoğan görüşmesi sırasında mekanda bulunan gazetecilerden biri olup bir ara bush'un ona bakması üzerine sesi titreyerek diğer  Türk gazetecilere doğru dönerek büyük bir heyecanla;`bush bana baktı, bush bana baktı.` diyerek kendinden geçmesi ile ünlüdür.

Bu üne sahip birinin saldırılarda `AZERİ` olmasına `işin rengi değişiyor ` diye anlam yüklemesi işin nereye getirilmek istediğine ve neyin tetikçiliğini yaptığına delildir.

Evet siz sadece `Paris`te Aşk Başkadır` filmini biliyordunuz değil mi?

Evet terör batıda ABD`de Paris`te olunca diğer ülkelere işgal başlıyor,

Terör  ortadoğuda, zayıf ülkelerde olunca dünya seyirci kalıyor…

Bir süre sonra ortadoğuda, müslüman aleminde yaşanacak olayları görünce yazımın başlığında ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.

İyi seyirler…

Selçuk Düzgün