Saldırının yaşandığı köyün muhtarına tehdit: Hesabını soracağız!

Saldırının yaşandığı köyün muhtarına tehdit: Hesabını soracağız!

Ankara Çubuk’ta şehidin cenazesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun saldırıya uğradığı köyün muhtarına tehditler yağıyor.

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na düzenlenen saldırıyla ilgili olarak "Dün bu olayların yaşandığı köyün muhtarı Halil Kökmen’le konuştum. ’Dünden beri tehdit telefonları alıyorum’ dedi. İrkildim. ’Kılıçdaroğlu’na bunu nasıl yaparsınız. Bunun hesabını soracağız’diye tehdit ediliyormuş" dedi.

Abdulkadir Selvi, "Kılıçdaroğlu’nu daha büyük tehlike bekliyormuş" başlığıyla yayımlanan yazısında "Biz Kılıçdaroğlu’na saldırıya odaklandık ama CHP Lideri, koruma amacıyla alındığı evde de büyük bir tehlike atlatmış. Bu sözlerimden evin içinde Kılıçdaroğlu’na yönelik olumsuz bir müdahale yaşandığı sonucu çıkarılmasın" dedi.

Selvi'nin yazısının ilgili bölümü şöyle:

"...Kılıçdaroğlu evde tutulurken, Akkuzulu Köyü Muhtarı Halil Kökmen, ’Kemal Bey’i köyden çıkarmamız lazım. Kalabalıklar geliyor, Pursaklar’dan gelenler varmış’ diyor. Tehlikenin büyüdüğü uyarısında bulunuyor. Kılıçdaroğlu’nun saldırıya uğradığı haberi birilerine ulaştırılmış olmalı ki saldırganlara destek vermek için birileri organize olup harekete geçmiş.

Kimi zaman saldırı organize olur, kimi zaman saldırıdan sonra organize olunur.

Bunun üzerine muhtar, eski Başbakan Yardımcısı ve AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler, Ankara Emniyet Müdürü Servet Avcı ve Özel Harekât Şube Müdürü Eraslan Er, Kapaklı köyü istikametinden bir çıkış planı yapıp Kılıçdaroğlu’nu tahliye ediyorlar. Tahliye sürecini yöneten isimlerden birisi de Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya...

Bu tür süreçler kırılma anıdır. Biz karanlık dönemlerin içine bir günde itilmedik. O nedenle bu sürecin yönetimi çok önemli. Eğer bir kırılma olursa, derin güçler harekete geçer, uyuyan hücreler uyanır, bir de bakmışız ki ülke bir kaosun içine itilmiş.

Dün bu olayların yaşandığı köyün muhtarı Halil Kökmen’le konuştum. ’Dünden beri tehdit telefonları alıyorum’ dedi. İrkildim. ’Kılıçdaroğlu’na bunu nasıl yaparsınız. Bunun hesabını soracağız’diye tehdit ediliyormuş. Emniyet birimlerine iletmiş. Ancak bu ülke Madımak’tan 3 gün sonra Başbağlar katliamını yaşadı. Birileri, Başbağlar için ’Madımak’ın rövanşı’ demişti.

Oysa her iki katliamı planlayan el, aynı eldi..."

Siyasetcafe.com

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.