Özgür UYANIK

Özgür UYANIK

Sedat Peker videoları neden çok izleniyor?

Sedat Peker videoları neden çok izleniyor?

Peker’in videoları izlenme rekorları kırıyor. 

Aslında Peker anlattıklarından çok yarattığı profille ilgi görüyor.

Hareketleri, konuşma tarzı, siyaset üzerine yorumları, masasındaki objeler, aldığı notlar anlattıklarından daha çok gündem oluyor.

Ekranın en önemli özelliği budur zaten: Tanımadığınız kişilerle baş başa kaldığınız hissi uyandırır. 

İnsanlar bir şey anlatan kişinin güçlü-zayıf, zengin-fakir, kısa-uzun oluşundan önce ne ölçüde samimi olduğuyla ilgilenir.

Samimiyet, ekrandan izleyiciye ilk taşınan mesajdır. 

Anlatılanlar ise konunun muhatapları, uzmanları ya da Peker vakasında görüldüğü gibi yargı tarafından değerlendirilmesi gerekir. 

Ancak yine de izleyicide oluşan genel kanaatin ilk adımı samimiyettir. 

İkincisi ise bahsedilen olguların anlattığı hikayeye uymasıdır.

Peker videolarında bu iki adımı da gerçekleştirmiş durumda. Yoksa her video bir sonrakini katlayarak izlenme rekorları kırmazdı.

İçişleri Bakanının onu muhatap alıp aynı üslupla cevap vermesinin de videoların izlenme oranına katkıda bulunduğunu eklemeliyim.

Sedat Peker’i 1998’den bu yana tanıyoruz. O yıllarda Veli Küçük himayesinde büyüdüğünü, DYP-ANAP içinde bazı siyasilere kanca attığını biliyoruz. 

Ancak Peker’in diğer “gayrı meşruculardan” farkı hiçbir kabadayıyla kapışmadan büyümüş olmasıdır. 

Kendisinden kuvvetli ya da zarar verebileceğini düşündüğü kişi ve gruplara abartılı biçimde hürmet gösterdi. 

Nam yapmak için travesti öldürtmek, torbacıya işkence videosu çekmek gibi kolay ama sansasyonel suçlar işledi. 

Akıllı, hesaplı ve planlı biri olduğu videolarından da anlaşılıyor. 

Sağlamcı; elini kirletmiyor. Suçları örtbas etmek için emrindeki bazı adamları birbirine öldürttüğü biliniyor. 

Çok pragmatik. Diğer “babalar” gibi uzun erimli ortaklıkları yok. Cürümlüğe, sadakate, bağlılığa inanmaz. Sedat Peker’in “adamı” yoktur. “İş” yaptırdığı kişiler vardır. 

Peker’in videolardaki “samimiyet”i bu saydığım özelliklerin yansıtılmasıdır. 
O, duruşu ve kararlılığıyla korku yaratan “ağır abi” değildir.

“Metroseksüel”, sabit fikirli olmayan, gereksiz riske girmeyen, konformist biridir.

Sosyal medyayı yıllardır aktif biçimde kullanan Peker, profili ve kamera önündeki yeteneğiyle genç kuşağın ilgisini çekiyor. 

AKP döneminde 9 yıl hapis yattı. Başka olaylardan girmiş olmasına karşın “Ergenekon kontenjanından” serbest bırakıldı. 

Cezaevinden sonra Perinçek gibi o da iktidarın gemisine bindiyse de AKP ile organik bir ilişkisi yoktu. “Dönemin ruhunu” çabuk kavradı. AKP’ye destek mitingleri ve “akademisyenlerin kanında banyo yapma” açıklamalarıyla “rol çaldı”.

Perinçek’le ilişkisi ise muhtemelen 2002’de Veli Küçük üzerinden sağlanmıştı. 

“Kızıl Elma” projesinin ilk meyvesini yine Peker vermişti. 19 Mayıs 2002’de “ozturkler.com” adıyla Aydınlık dergisine bir ilan vermişti. Bir yıl sonra da ilk “Kızıl Elma” mitingi gerçekleştirildi.

Şimdi pek hatırlayan yoktur ama “ozturkler.com” olayı da ilginçtir. Peker bu internet sitesinin tanıtımını Hilton otelinde yapmış ve buluşmaya Bakanlar ve çok sayıda siyasi katılmıştı. 

Düşünün “Susurluk” olayı üzerinden birkaç yıl geçmiş, “28 Şubat”ın dipdiri durduğu bir dönemde Peker siyasilerle şov yapıyordu. MHP’nin iktidar koalisyonunda olduğu bir dönemde Sedat Peker gibi biri “Turancılık” iddiasıyla ortaya çıkabiliyordu. 

O gece Hilton’da Sedat Peker kendi sitesinin “Türklüğe Katkıları” sebebiyle verdiği ödülü “hak etmediğini” söyleyerek almayı reddetmişti. Hangi “mafya babası” böyle bir tiyatroya gerek duyar?

Demek ki “Peker Şov” ta o zaman başlamış. Bugün onun “youtuber”lik çağına tanıklık ediyoruz.

Peker’in içi boş milliyetçi söylemlerine 2014 sonrası “İslam açılımı” eklendi. İsmailağa, Menzil gibi tarikatların camilerinde ve mekanlarında devlet büyüğü gibi karşılanıp saygı gösterildi. 

Peker’in Ergenekoncularla da tarikatlarla da ilişkisi ekonomik faydaya dayanıyordu. Büyük bir maddi çıkarı olmasaydı Suriye’deki gruplara da destek vermezdi. 

Diyorlar ya “organize suç örgütü lideri” diye. İşte bu “iş ortaklıkları” araştırılırsa gerçek “organize suç” neymiş ortaya çıkar. 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Özgür UYANIK Arşivi