Selçuk DÜZGÜN

Selçuk DÜZGÜN

Şehit Özgecan!

Şehit Özgecan!

Şehit Özgecan!


Bir TV`de bir dizi var!

 

Adı: ``Şeref Meselesi``

 

Konu ne?

 

İstanbul`a yeni bir hayat kurmak için gelen bir aileyi anlatıyor…

 

Bu aile gelir gelmez dolandırılıyor ve dolandırılan baba intihar ediyor.

 

Oğulları intikam almak istiyor.

 

İntikam almak isteyen büyük oğul, babasına bunu yapan adamın kızına musallat oluyor ve o kızdan bir çocuğu oluyor…

 

Sonra ne mi oluyor? Kendi çocuğuna piç muamelesi yapıyor…

 

Sonra ne mi oluyor? Kendi kardeşinin sevgilisine aşık oluyor…

 

Sonra ne mi oluyor? Bu genç mahallede her kıza bir ümit veriyor ve adına da; karizma diyorlar…

 

Dizi baştan sona `Şerefsizliği Şeref sayan`  bir felsefe üzerine kurulmuş…

 

Devam etmeyeyim isterseniz bu ahlaksızlığa…

 

Bir başka TV`de yine bir dizi yayınlıyorlar,

 

Adı: ``BEDEL``

 

Konu ne?

 

İki kardeşin aynı kıza aşkı!

 

Kardeşlerden biri normal aile ortamında, diğeri yetim haneden alınmış,

 

Yetim haneden alınan kardeş de babanın başka bir hanımdan oğlu,

 

Ama baba tecavüz etmiş, sonradan vicdana gelmiş sahip cıkmış.

 

Dizi de iyi olan erkek sevgilisini kendinden çalan kardeşinden intikam almak için, eski sevgilisi, yeni yengesi üzerine kumar oynuyor ve kumarda yeni yengesi, eski sevgilisini kazanıyor…

 

Ve bu diziye AŞK hikayesi diyorlar..

 

Dilerseniz hikayeye daha devam etmeyim…


Sonra bu kanalar kalkıyor, ÖZGECAN için  `1 dk`lık ekran karartıyor, reyting için saatlerce program yapıyorlar…


Oysa bu ve bunlar gibi diziler Özgecan`ın katillerini yaratan yayınlara imza atan dizilerdir.

 

Ekran karartan bu anlayış, aslında kapitalizm uğruna bir toplumun kültürünü,  ruhunu da karartmaktadır.


Hem sapığa, katile, soysuza yol göster, ahlaksızlık aşıla…

 

Hem de kalk bunun üzerinden ajitasyon yap.


Ulan kapitalizm sen ne doymaz biz canavarsın!


Tüm bunlar olurken Özgecan`ın babası kızının ölümünden dolayı büyük bir üzüntü içinde olduğunu dile getiriyor ve tüm insanlığa şu ibret cümlelerini kuruyor:


``Masallarla büyüdük; Bir varmış, bir yokmuş… Ben de şöyle diyorum: Bir Özge varmış, bir özge yokmuş. Benim felsefemde şu var, bildiğim de şudur ve bunu iki cümle ile dile getireceğim: Sevgi geldi, saygı geldi cihana; biz yarattık dediler. Bizler sevmesini, saymasını öğretmeye geldik cihana. ``


Ve aynı baba  "“Siz hiç mucize gördünüz mü? Şu an bir mucize gerçekleşiyor.

 

Olayın tüm Türkiye’ye mal olmasının bir hikmeti var”  diyor


Evet, bir hikmet var bu işte, bu babayı tanımakta bir hikmet, tarafları tanımakta bir hikmet…

 

İnşallah kapitalizme kurbangitmez bu hikmet ve toplumuzun bilinçleşmesi hızlanır.

 

Evet,  bir Özge`den Can gitti, bir topluma can geldi...

 

Ve Özgecan şehit olarak gitti…


Biz de Özge`nin babasının ellerinden öperek,  son söz olarak şöyle diyelim;


``Bir Özge varmış, bir Özge yokmuş.``

 

Sonra ne mi olmuş?

 

 'Uyuyan bir millet, birden uyanmış.'


Ama cehalet hep aynı kalmış!


Selçuk Düzgün

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Selçuk DÜZGÜN Arşivi