Selçuk DÜZGÜN

Selçuk DÜZGÜN

'ŞEHİTLİK PAYESİ' VE ACZİYET!

'ŞEHİTLİK PAYESİ' VE ACZİYET!

"ŞEHİTLİK PAYESİ” VE ACZİYET!

 

Biraz sonra kuracağım kelimler doğru anlaşılsın diye en baştan şunu söyleyeyim; ben hangi sebeple ölürse ölsün bir meyidin arkasından asla “oh iyi olmuş “ diyecek biri değilim.

Ama bazı ölümlere çok üzülürüm, bazılarına çok ağlarım, bazılarına “yazık olmuş “ derim, bazılarına da “ ne ektiyse onu biçti” derim.

Ankara`da menfur patlama sonucu ölenlerin arasında “ne ektiyse onu biçenler de “ vardı.

Meydana “Barış” çığırtkanlıkları ile çıkanlardan bazılarının ne ektiklerini dilerseniz biraz özetleyim:

-40 yıldır ihanet ekip, karşılığında canlar biçiyorlar.

-40 yıldır katil, cani bir terör örgütünün arkasından koşarak kurşun ekiyorlar karşılığında 1000 yıldır açan kardeşlik çiçeklerini biçiyorlar.

-40 yıldır bir komünist yapılanma ve silahlı ayaklanma ile nefret ekiyor, karşılığında vatanı biçmek-bölmek istiyorlar.

-40 yıldır `Kürt Halkı, Kürt Hakkı` diye slogan atıp, kurşun yağdırıyorlar, karşılığında Kürtlerin canlarını biçiyorlar.

Ve 40 yıldır “Barış” diye çığırtkanlık atıp, karşılığında savaştan besleniyorlar, kan içiyorlar Türkiye`nin geleceğini tırpanlıyorlar.

İşte o bazıları Ankara`da yine “BARIŞ” diye yürüyüşe geçmek istediler.

Meydana nasıl girdiler?

“Bu meydan kanlı meydan”

“Ankara`yı Cizre`ye çevirmeye geldik”

“Katil Türkiye, katil devlet”  diyerek.

Bu durumlara yabancı olmayan ve işin gideceği yeri bilen emniyet mensupları üst araması yapmak istedi, ama yukarıdaki sloganları atanlar buna şiddetle karşı çıktı ve tepki koydular.

Evet, meydan da daha “BARIŞ” mitingi başlamadan savaş çığırtkanlıkları atanlar, polise saldıranlar vardı…

Sonuçta polis aramasına müsaade etmeyenlerin yanında bomba patladı.

Bomba sonucu maalesef onlarca insan öldü.

Bu insanların bir bölümü CHP, bir bölümü sol sendikalar, bir bölümü de HDP`nin taraftarları idi.

Ama sonuçta hepsi “Teröre Hayır” mitinglerinde bir araya gelmediler de “BARIŞ” adı altında iç içe girdiler.

Burada şu noktanın altını çizmeliyim!

“barış” istemek “savaş” var demektir.

Ortada bir savaş varsa ve bunun bir tarafı Türkiye Cumhuriyeti devleti ise, Barış dediğiniz şey artık yalnızca ZAFERle gelecektir.

Devam edelim…

Aralarında “BARIŞ” ı samimi isteyenler mutlaka vardı ama kuzular nerden bilecekleri canavarların kucağına düştüklerini.

O canavarlar işte yukarıdaki sloganı atanlardı.

İşte o "Barış" isterken öldürülenlerden bazıları bebek katletmiş bir alçağın posteriyle uğurlanarak, toprağı gömüldü.

Bu “Barış” isteyenlerin hiçbirinin elinde Türkiye Bayrağı yoktu.

Zaten “ Biz bu bayrak altında barış istiyoruz “ diye de asla dememişlerdi.

Ölünce de hayalini kurdukları paçavralara sarılarak gittiler.

Ve biz kuru ile yaşı, sapla samanı ayırmadan ellerine Türk Bayrağını alamayan, o bayrağa kurşun sıkan, o bayrağı gönderden indirenler için 3 Günlük yas ilan ettik.

Molotof atıp yaktıkları Kızılay ambulansları ile onlara kan taşıdık.

Oysa son 2 ayda ülkede 150`den fazla askerimiz şehit olmuştu, bunlar tek tek ve topluca olmuştu.

Ben doğal afetler dışında yas ilan edilmesine karşıyım, hele savaş anında asla.

Ama yahu bir Allah`ın kulu bu acılar için ` YAS ` ilan edelim demedi.

Ama Kılıçtaroğlu “Şehitlik” verelim dedi.

Hadi yası geçin “ŞEHİTLİK” nereden çıktı.

Bu şehitlik makamı öyle sokaktan geçene, slogan atana, yandım diyene kolayca verilecek bir makam mı?

Sen askeri görev yaparken ölen askerin hakkında “Şehit mi, değil mi?” soruşturması aç,  ama PKK bayrağı ile üstelik kendi bomba düzeneği ile toprağa girene kalk “şehitlik” payesi ver.

Patlama sonucunda ölen ve PKK`nın paçavra bayrakları ile toprağa gömülenleri de "ŞEHİT" kabul etmek nasıl bir acizliktir.

Üstelik emeklilik maaşı, çocuklara burs vs…

Oldu olacak akrabalarını MİT`e alın.

Bakalım hükümet bu durumda ne yapacak?

Bilindiği üzere daha önce SURUÇ`ta ölenleri “SİVİL ŞEHİT” kabul etmişti.

Zafiyet “ yok diyor ya sürekli hükümet.

Aldığı bu kararın zafiyetin taa kendisi olduğunun farkında bile değildi.

Madem bu durumda bir şey yapmak istiyorsunuz “mağduriyet yasası” diye bir yasa çıkar ve maaşa bağla.

“ŞEHİTLİK” payesi vermek ne demek?

Bu teklifi yapanda, bu teklifi kabul edecek olanda arsızdır, ahlaksızdır.

İnşallah şehitler dile gelir ve bu yaşadıklarımızın hesabını müsebbiplerinden sorar.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Selçuk DÜZGÜN Arşivi