Selçuk DÜZGÜN

Selçuk DÜZGÜN

SEN GELDİN!

SEN GELDİN!

 SEN GELDİN

 

“Ol”dedi, olduk!

Akıl verdi, ‘inan’ dedi.

Ruh verdi, ‘iman’ dedi

Secde verdi, kul olduk.


Ete kemiğe büründük,

Bir damla su ile

‘Âdem’diye göründük!


Yalnızlık sana mahsus’ dedik,

Yoldaş istedik

Vermek şanımdandır’ dedi

Bir can daha gönderdi.


Birdik, iki olduk

Candık, cananı bulduk.

Soy soyladık, boy boyladık

Canlar olduk Havva ile


Yazılmıştı yazgımız

Kaderimizle yol aldık

Ateşe düştü bağrımız

Köz olduk su`ya yandık


Gök çöktü

Yer yarıldı

Hu`ya yandık


Aç kaldık, susuz kaldık

Can aldık, ruhsuz kaldık


Put olduk, puta taptık.

Yol bulduk, yoldan saptık

Az gittik, uz gittik, çok bittik…


`Su…Su ` diye yalvardık

Bir damla su,

Bir damla merhamet

Diri diri gömülürken kızlar

İnsanlığı satarken insanlar

Kan akarken gözlerden

Kin düşerken sözlerden

Sattıkça, satıldık

Vurdukça vurulduk


Çırpınırken bir damla su

Bir yudum merhamet diye

`AŞK` dilendik

Bir yudum AŞK

`Nar`dan yandıkça

`OL` diyene 

`Nur` diye yalvardık

                                        

 Ve…

`Ol` diyen `Doğ` dedi

 Şükür ıslatırken dudaklarımızı

 Toprak öperken yeniden anlımızı

 `Ol` diyen`Doğ` dedi

Beş yüz yetmiş bir yılı

Mekke`ye bir nur indi


Sen Geldin!

Yıkıldı saraylarda sütunlar

Söndü ateşperestlerin şirki

Kurumuş dereler sularla çağladı

Büyücüler sallandı

Toprağı su ile yeşerten,

İnsanlığa yeni bir hayat sundu.


Ve dedi ki;

" Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik".


Ve Sen geldin!

Bir ve tek Allah`ın kulu

Ve resulü Sen

Kâinatın sevgilisi sen

Kimsesizlerin sesi sen

Yetimlerin nefesi sen


Dedesinin Muhammet`i

Annesinin Ahmet`i sen

Abdullah`ın yetimi

Ümmetin efendisi sen


Ve dedin ki;

``Allah beni, helâl babaların sulbünden,

Temiz anaların rahmine nakletti

Ve sonunda babamla annemden izhar etti.

Âdem'den, cihana gelinceye kadar

Neslimde nikâhsız birleşen olmamıştır``


Ve  dedi ki;

´´Ey örtülere bürünen,

kalk ve insanlari uyar.´´


Kalktın veuyardın!

İlk hakikati buldu, can yoldaşın, Haticen

`Beni yaratan, babama sormadı` dedi bir çocuk

Tarihe ‘ALLAH’ın ASLANI ALİ’ diye yazdırdı adını

Yürüdü Ebubekir, durmadı Hamza`m

Ne putlar kırdı, Ömer`le, Osman


Sen Geldin!

Kurak çöle nur indi.

 

Sen geldin!

Oklandı nefsimiz sevgin ile

 

Sen geldin!

Sevdana Nebi,

Aşkına Resul dedik.

 

Sen Geldin!

Düştü damla damla ayetler,gönüllerimize

 

Sen geldin

Üşürken Tanrı` dağlarında yalnızlığımız

Hira`da OD bulduk

 

Sen geldin!

`Ol` diyen sana `Oku` dedi

`Oku` dedi zifiri karanlığa

`Oku dedi hakikati insanlığa

`Ol` diyenin adıyla okudun

 

Sen geldin!

Kalpler iman ile filizlendi

Cehalet ilimle yer değiştirdi.

Zalimler şefkatinle şereflendi

Mazlumlara sığınak oldun


Sen Geldin!

Ahlak geldi, ahmak gitti

 

Sen Geldin!

Refah geldi, zillet gitti

 

Sen Geldin!

Aşk geldi, zulüm bitti

 

Sen Geldin!

Diri diri gömülmedi kızlar

Ortadan kalktı renkler, deriler

Yıkıldı putlar, çekildi cahiller


Ve Rüzgârlar nefes aldı varlığından

Yandım diyene gitti

Yetiş diyene yetti

Adına kavuşanın güneşi doğdu.

Adınla savaşanın güneşi battı.

Doğana koydular adını

Ölene dilediler şefaatini

İki ezan arası hayat hakkımızda

Yol oldun, yoldaş oldun ümmetine


Sen Geldin!

El aldık Kâbe`den

Dil aldık Kâbe`den

Yol aldık Kâbe`den


Sen Geldin!

Meçhul gölgeler yok oldu

Kaybolan izlerimizi bulduk

Zincirler vurulmadı nefsimize

Zehirler düşmedi dilimize


Ve dedi ki;

`Her canlı ölümü tadacaktır`


Ve Sen Gittin!

Tadarak ölümlerin en güzelini

  Güneşimizi görürcesine gittin!

---

`Zalimlere `Elif` olun,

Yaratana `VAV` kalın’ diyerek gittin.


Tutamadık sözümü

Bilemedik özümüzü

Elif`imiz sustu

Secdede VAV olamadık

Sadık kalamadık sana Ya Muhammet!

İhanet ettik mirasına gittiğin günden beri


Oyalandık faydasız ilimlere

Mağfiret ile kandırdık nefsimiz

Uçsuz bucaksız kötülüklere daldık

Unuttuk ahireti, karanlıklarda kaldık.


Şükretmedik

Zikretmedik

Fikretmedik


Acizlerden,

Tembellerden,

Korkaklardan

Cimrilerden

Kısacası; Cahillerden olduk


Pervanen olamadık, Mevlana gibi

Giremedik cennetine Yunusçasına

Sende sığarken on sekiz bin âlem

Biz bu âleme hapsolduk


Affet bizi ey Resul

Affet bizi ey Nebi

---

El açtık

Diz çöktük himmetine

---

Şefaat ya sevgiler sevgilisi

Şefaat ya kimsesizler kimsesi

Şefaat ya Resullallah




Selçuk Düzgün - BAKÜ


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Selçuk DÜZGÜN Arşivi