Serap Balaman Morel yazdı: Sağlık diktatörlüğüne karşı haçlı seferine çıkan avukat Carlo Alberto Brusa

Paris barosuna kayıtlı İtalyan avukat Carlo Alberto Brusa, tanıyan ve sevenleri arasında yerleşmiş diğer adı ile, baş harflerinden oluşturulan CAB mahlası ile tanınıyor.

26 yıldır Fransa’da yaşıyor ve medyatik bir çok habere konu olan ünlü futbolcuların hep dava kazanan avukatı olarak şöhretlendi. Zinedin Zidane, Frank Ribery, Eric Cantona bunlardan sadece bir kaçı.

Daha eskilerde, 2006 İtalyan seçimlerinde Berlusconi’nin partisi Forza’dan milletvekilliği için adaylığını koymuş fakat Berlusconi‘nin ayyuka çıkan skandalları sırasında da onu açıkça eleştirmiş. Fransız vatandaşı olmadığından ileride Fransa'da vekillik, üst düzey bürokrasi gibi hiç bir amacı olmadan sadece halk yararına çalıştığı söylemini bizzat kendisinden dinledim.

2019 yılında açıkça Sarı Yelekler hareketini destekledikten sonra 2020 başından bu yana COVID sahte salgını ile ilgili hükümet ve sağlık kurumlarınca alınan tepeden dayatma zorlayıcı kararlara yüksek sesle karşı durarak geniş halk kitlelerine ulaştı. “Reaksiyon 19” adı altında kurduğu dernek bugün için 65.000 üzeri aboneye ulaştı. Kişi başı 10 euro vererek üye olunabilen dernek, üyelerini yasal hakları için uyarıyor ve gereken yasal belgeleri basitleştirilmiş, doldurmaya hazır format olarak hizmete sunuyor.

Maske takmadığınız için ya da sokağa çıkma yasağı zamanında dışarıda yakalanıp ceza mı aldınız? Yasal haklarınızı belirten bir forumu doldurup yasal mercilere ceza belgeniz ile sunuyorsunuz. Maske takmak zorunluluğu ve sokağa çıkmama zorlaması ile ilgili hiç bir yasa olmadığından hiç bir mahkeme aleyhinize karar veremeyeceği için aldığınız para cezasını ödemek zorunda kalmıyorsunuz. Sadece bu kadar değil elbette. Sahte salgın ve zorlu dayatılan diktatör rejimi ile ilgili sıkıntılarınızda yanınızda oluyorlar.

Carlo Brusa son zamanlarda öncelikle çocuklara dikkat çekiyor ve onları maske zorunluluğundan kurtarmaya çalışıyor. Her fırsatta okullarda çocuklara maske takma zorunluluğunun yasa dışı olduğunu söylüyor ve bu nedenle okul yönetimi ile tartışmaya giren aileleri korumaya çalışıyor. Bu dernek için kurduğu web sayfasında yasal dosyalar, anayasal haklarımız ile ilgili bilgiler vermekle kalmayıp, haftada bir youtube kanalı üzerinden ya tek olarak ya da gençlerle konferans şeklinde bilgi dağıtıyor.

Derneğe bağışlanan üye aidatlarından biriken para ile çocukların maske altında oksijen durumlarını ölçen oksimetre aygıtları satın alınıp dağıtılıyor. Böylece ölçülen oksijen durumu velilere yasal itiraz dayanağı sağlıyor.

4 Kasım 2020 tarihli Le Monde gazetesinin attığı hafif alaylı başlık şöyle: 

« Avukat Carlo Alberto Brusa'dan çiğ gıda uzmanı Thierry Casasnovas'a, koronavirüsün tehlikesini sorgulayan ve neredeyse tüm kısıtlamalara karşı çıkan bir protestocu ağı ortaya çıkıyor”.

Bu haberi harekete katılan kitleler ile alay etseler de büyümesi bazılarını bayağı korkutuyor olarak da yorumlayabiliriz. 

Nedense her yerde sansürlenen bir çok doktor, bilim adamı ve avukatın Covid 19 nedeni ile küresel yaptırımlara karşı görüşlerini anlattıkları, her ülkede sansürlenen, medya tarafından yasaklanan, 11 Kasım 2020 de Vimeo kanalı üzerinden vizyona giren, üç saate yakın uzunlukta bağımsız Fransız yapımı  dökümanter film HOLD Up’ a katıldı ve film yapımcılarının da avukatlığını üstlendi. Bu belgesele katkıda bulunun kişiler müthiş bir baskı altına alınıp, her ülkede karalandılar. İki milyondan fazla izlenmiş olan film ilişikteki adresden izlenilebilinir. 

13 Mart 2021’de 600 kişinin katıldığı Maske Karşıtı bir açık hava gösterisine milletvekili –doktor Martine Wonner ile birlikte katıldı ve milletvekilinin avukatlığını üstlendi.

Aralık 2020 de Pfizer/ Bionteck/ Moderna ilaç şirketlerinin sözde “aşı”larının gen terapisi yaparak gen değiştirici olduklarını ve kromozomlarımız için tehlikeli olduklarını ve hatta  denenmemiş olduklarını söyleyerek , kişilerin hayatını kasıtlı olarak tehlikeye atmaktan, ağırlaştırılmış aldatma, kişilerin zayıflığını kötüye kullanmak ve kişisel hakların ağırlaştırılmış gaspına karşı Paris mahkemesinde suç duyurusunda bulundu.

Avukat Brusa’nın, Russia Today Tv kanalına verdiği röportajlar (Rus ajanı damgası vuruluyor hemen), bazı konuşmalarında ABD deki Q hareketini açıkça desteklediğini söylemesi ve birleşen tüm profili ile elbette yeni moda akım söylem olan “konspirasyonist‘lik” dedikleri komplo teorisyenliği ile suçlanıyor.  Ana akım medyanın tümünde dikta edilen fikirlere karşı gelip tartışmak isteyen herkesin suçlandığı gibi. Bu arada sadece suçlanmak ve sansürlenmek ile cezalanan bu “ komplo teoricilerine ” karşı birisi de çıkıp mantıklı, kanıtlı, akılcı bir tartışma ortamında karşılıklı fikir alışverişi yapamıyorlar.

Carlo Alberto Brusa hükumet ve sağlık kurumlarının aldıkları kararlara karşı onlara yasa yoluyla karşı durmayı ve sesi bastırılan halkın sesi olmayı seçti. Maske takmayanlara karşı uygulanan 135 euro cezanın yasa dışı olduğunu, okullarda çocuklara zorlanan maskelerin sağlıkları için çok tehlikeli ve yasa dışı olduğunu, toplumun evlere kapatılmasının ve iş yerlerinin kapatılmasının yasa dışı olduğunu, yaratılan korku sonucu halk kitlelerinin yeterince bilgilendirilmeden “aşılanmalarının” yasa dışı olduğunu savunuyor.
Sağlık Diktatörlüğü’ne karşıyız diye her fırsatta haykırıyor.

Bu hareket küçümsenip alay edilse de, her ülkede, dünya çapında bir çığ gibi büyüyor.

Yeni bir oluşum olarak dünya çapında güçlü avukatlar tek bir çatı altında toplandı. Carlo Brusa’nın yanında çok sık ilişkide bulunduğu diğer üç önemli avukatı da tanımamız gerekiyor.

26 senedir California barosuna da kayıtlı olarak çalışan Alman vatandaşı avukat Reiner Fuellmich aynı zamanda büyük suç organizasyonları olarak nitelendirdiği dev şirketlere karşı verdiği mücadelede davalar kazanıyor. Başarıları arasında sahtekarlıkla suçladığı Deutche Bank, Volkswagen araba yapım şirketi ve uluslararası deniz taşımacılığı ve lojistik şirketi alanında en büyüklerden Kuehne+Nagel'e karşı kazanılmış davaları var. 

Tıp hukuku alanında uzman olan  PCR testlerinin yanlışlığı ve bunu takiben tüm dayatmaları İnsanlığa karşı işlenen suçlar olarak nitelendiren, “bu salgın bir sahnelemedir“ diyen avukat Reiner Fuellmich “Korona Komitesi” adı altında bir grup kurdu ve uluslararası yasa ihlallerine karşı savaşıyor. Nurenberg mahkemeleri olarak bilinen II Dünya savaşı sonrası kurulan III Reich’in ( Hitler tarafından yönetilen Nazi Almanyası) Askeri Mahkemelerce ilk kez “İnsanlığa Karşı İşlenmiş Suçlar” olarak yargılandığı mahkemelerden daha büyük ve önemli uluslararası bir mahkeme kurulması ve  yaşanan Korona Skandalına neden olan üst düzey görevlilerin sorumlu tutularak, sahtekar planlarını uygulayamamaları ve  asla bir daha bu derece gücü elinde tutabilecek yapıların oluşmaması için yargılanmaları gerektiğini söylüyor.

Kurulan bu ortak çatı altında, suikaste kurban giden politikacı ve eski Amerika Birleşik Devletleri başsavcısı  Robert Kennedy’nin oğlu  Avukat Robert Kennedy Jr ‘da kendi avukatlık bürosu ile Carlo Brusa ve Reinerd Fuellmich ile aynı alanda ortak çatı altında hareket edip, bu karşı duruşun dünya çapında yayılmasına destek oluyorlar.

Yukarıda adı geçen bu üç önemli avukatın başı çektiği grup, diğer ülkelerden de güçlü avukatlar ile de birleşerek Dev İlaç şirketlerine ve onların satın aldığı kukla politikacı - bürokratlara karşı büyük bir savaş başlattılar.

Gazaları mübarek olsun. 

SERAP BALAMAN MOREL
 

Siyasetcafe.com