Selçuk DÜZGÜN

Selçuk DÜZGÜN

Suriye Türkmenleri için Saltuk olmalı, Pusat takmalı!

Suriye Türkmenleri için Saltuk olmalı, Pusat takmalı!

Suriye Türkmenleri için Saltuk olmalı, Pusat takmalı!


Evet nedir Saltuk? Nedir Pusat?


Saltuk islamiyeti ilk kabul eden Türk Beğidir


Pusat eski türkçede silah demektir.


Asırlar öncesinden Oğuz Ata `Tanrım namussuz bir TÜRK yaratacağına dünyayı helak et ` dedi.


Bir fert olarak Türk`ün şerefi; milletininin, devletinin şerefi ile doğru orantıdadır. Ve o Türk bu şerefle dünyaya adalet için zalime kılıç çekti , göç yollarına düştü...


Mete oldu ordu kurdu, Kürşad oldu saray bastı...


Saltuk oldu, Pusat taktı ve `la ilehe illallah Muhammeden Resulullah` dediye haykırdı.


Ve bir ağıt yaktı;


`Alp Er Tunga öldü mü
Issız acun kaldı mı
Felek öcün aldı mı
Şimdi yürek yırtılur.
` diye


Güneş nerden doğuyorsa oradan yola çıktı.


Güneşi batırana kadar uyumadı, dinlenmedi.


Güneşin doğduğu yerden batığı yere kadar gitti.


Bin atlı akınlarla çocuklar gibi gelmişti ana dediğimiz topraklara yani Anadoluya.


Ak kefeni giyerken Alparslan Malazgirt ovasında Hakk`telanın ona nasip ettiği tekbir sesleri yeri göğü inletti kafire, küffara karşı...


Kimse yoktu yanlarında, Yaratandan başka kimseleride yoktu!


Bir bayrak, bir hilal birde bozkurt üçlemesinde toy toyladılar, soy soyladılar, boy boyladılar. Yurt yurtlandılar, yurtlar aldılar ve devleşleştiler.


Onları Anlamadılar!


Bozkurt bakışlı, arslan pençeli yiğitler vatan uğruna cenk ederken onların nerden geldiklerini , niye geldiklerini anlamadı zalim tekfurlar.


Yıkılmaz denilen Bizans yıkılırken, kostantine sonsuza dek İstanbul kılınırken bir virüs bize bulaştı bu Türk milletin kanına `BİZANS ENTRİKALARI` dediğimiz bir virüs.


Kaf Dağının arkasından zümrüd-ü anka kuşu bekleyen kızıl elma sevdalılarına düşen bu virüs asırlardır ruhumuzu kemirmektedir.


Ötelerden, çok ötelerden tarih yazarak gelen bu millete Çin Entrikalarından sonra bir de Bizans musallat oldu.


Gün geldi üç kıtaya adalet götürün Devlet-i Aliyi Osmaniye kendine yetmez oldu, bitti tükendi küllendi...


O devken gölgesine sığınanlar o yıkılırken hücrelere kadar kemirmeye başladılar.


Yine kala kala Türk`e sonsuza dek yurt edindiği, ana dediği anadolu kaldı.


Bu anayı bitimek için bizans haçlı zihniyeti ile bir kez daha hücum etti, baştan aşağı ülkeyi işgal etti ve bizanstan beslenenler Etniki Eterya oldular, Pontus Rum Oldular, Kürt Tealli oldular, Ermeni-Taşnak oldular silah çektiler kan akıttılar, can aldılar...


Ve bir ses çıktı atamız Oğuz’u Bilge Kağanı dinleye bir ses dedi ki;` YA İSTİKLAL YA ÖLÜM`


Bu sefer Mustafa Kemal olduk, yine Pusat taktık denizler şahit oldu düşman kanına ve şehitlerin kanı ile albayrağı kaldırdık.


Gök çadır oldu, yer vatan istiklalimize.


Göğe el açtık `yarabbi bu vatanın adı TÜRKİYE olsun` dedik.


İnanın bana yine yalnızdık, yine biz bizeydik oğuzun 24 boyu olarak diz dizeydik.


Ne Rustan, ne Farstan ne bilmem başka bir ecnebiden bize yardım gelmedi.


Bize Hazar`dan, Buhara`dan , Türkistan`dan yardım geldi.


Yani göç ederken arkamızda bıraktığımız kardeşlerimiz bizi unutmamıştı.


Bizim gölgemize sığınanlar ise halen ihanetteler.


Kimi imralı`da tatilde, kimi Diyarbakır`da nara atıyor...


Kimi Atina`da hayal kuruyor , kimi Kıbrıs`ta sirtaki yapıyor...


Evet Bizans ve uzantıları hep işlerini yapıyorlar, hep kuyumuzu kazıyorlar.


Bu bizans uşakları bizi bize düşürdüler ve kardeşi kardeşten ayrı kıldılar.


Ve şu anda biz;


Rus'tan çekinip Karabağ'a yardım edemez, Fars'tan ürküp Tebriz'e sahip çıkamaz, Çin'den korkup Uygur gardaşımız tek bırakır hale geldik...


Bu mu atalarımızın milyonlarca asker kurban verip, 20'ye yakın devlet kurarak bize öğrettiği gelenek?


Durumumuz ne mi?


Kerkük, Musul? Esir... Kırım? Esir... Karabağ? Esir... Güney Azerbaycan? Esir... Doğu Türkistan? Esir... Selanik, Köstence? Esir... Hazaralar, Gagavuzlar, Çuvaşlar, Hakaslar, Tatarlar, Karaimler, Kafkas Türkler, Balkan Türkleri esir... Kıbrıs'ın güney yarısı işgal altında...


Ve yanı başımız Suriye!


Bugün Suriye`de Türkmenler asırlardır bizim kanımızı isteyenler tarafından acımasızca katlediliyor Türk Dünyası uyuyor!


O halde Türk'ün İstiklal Savaşı bitmemiştir ve bu durum devam ederse Oğuz Kağan`ın duasının gerçekleşmesi dünyanın helak olması gerekecektir. Çünkü bu acı manzaralar Türk`ün şerefi ve namusu ile doğru orantıdadır.


Namusunu koru ey TÜRK!


Öyle ise;


Yeryüzünde bir tek esir Türk kalmayana kadar, yeryüzünde bir tek mazlum halk kalmayana kadar yeniden Kürşad olmalı, SALTUK olmalı ve yeniden PUSAT takmalı ve yeniden esir Türkler için `Ya istiklal Ya ölüm` demelidir.


Bunu yapabiliriz!


Çünkü; Muhtaç olduğumuz kan halen damarlarımızda aynı asillikte akmaktadır.


Hadi bismillah!


Selçuk Düzgün

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Selçuk DÜZGÜN Arşivi