TERÖRE “BEYAZ”   PROBAGANDA ve ALKIŞLAYAN YIĞINLAR!

Türkiye terör ve uzantılarına hürriyet alanını tanıyan dünyadaki en verimli ülkedir.

İnanın bana dünyanın en ilkel devletlerinden tutun, en demokratik ülkelerine kadar ihanete bu kadar pirim veren ülke yoktur.

Bunun elbette ekonomik, sosyal, kültürel birçok sebebi vardır.

Bu eksikliklerin kaynağı ise bizlerin basiretsizliğidir.

İşte bu eksikliklerden ve basiretsizliklerden çıkan sonucu ülkemiz üzerinde emelleri olanlar çok iyi değerlendirmekte ve bizi bölüp, parçalamak coğrafyamızda esir bir toplum yapmak için ellerinden gelen her şeyi 5. Kol faaliyetleri olarak uygulamaktadırlar.        

5. Kol: Fiili müdahale ile ele geçirilemeye veya istediklerini yaptıramadığı bir kitleyi ya da devleti propaganda, casusluk, sabotaj ya da terör yoluyla manevi etkiye maruz bırakmak suretiyle kendi müdahalelerine uygun hale getirmek ya da fiili savaş esnasında savaşı daha kolay kazanmak için yapılan her türlü manevi yıkıcı çalışmadır.

5.Kol insan ve toplum psikolojisini, sosyolojiyi çok iyi bilir ve bütün plan programının o ülkenin iç dinamiklerine göre yönlendirir.

Yine 5. Kol, halkı birbirine düşürmek için terörü hiç acımadan kendine alet edinir ve ucu karanlık, anlamsız cinayetler işleyerek bir korku cehennemi yaratmaya çalışır.

Sonuçta beşinci kol: Hegomanyasına almak istediği devletti veya milleti ahlaksız ve bilgisiz bir gençlik, korkak bir halk, satılmış medya, panik, korku, kendine güvensizlik ortamı yaratarak “Böl, parçala ve Yönet” şeklinde hedefine ulaşır.

Peki, kimlerdir 5. KOL faaliyetlerini yürütenlerdir ve kimler bu kolda çalışırlar?

Hemen söyleyeyim; 5. Kol`da sokaktaki çöpçüden devlet i yönetenlere kadar herkese rastlayabilirsiniz.

Bunları gruplandırsak:

- Özel olarak yetiştirilmişler: Bunlar beşinci kol teşkilatının en değerli çalışanlarıdır. Ekibin beynini oluştururlar.

- Bilim zümresi, sanatçılar, film yıldızları: Bu kişiler daimi görevli olmayan daha çok tek ya da birkaç görev için ülkeye sokulan şahıslardır.

- Yerli unsurlar: Bunlar çoğunlukla ayrı bir ideolojiyi benimsemiş devlet otoritesine aykırı hareket edenler ya da devletin yaptıklarından hoşlanmayanlardır.

- Çıkarcı kesim: Bu kişiler çıkarları için parayla satın alınır ve her türlü işte kullanılabilirler.

- Hiç bilmeyerek alet olanlar.

İşte adını “BEYAZ” olarak bildiğimiz ve yıllardır kullanamadığı Türkçesi ile milletimizin üzerinden sanatçı olarak para kazanan Beyazıt Öztürk`ün son programı tam bir 5. Kol Propagandasına imza atmıştır.

Programa katılan sözüm ona bir öğretmen içini titrete titrete “burada çocuklar ölüyor” diye sesini duyurmaya çalışıyordu.

İnsanın aklına hemen şu sorular geliyor;

“Burada elektrik yok, su yok, dünya ile bağlantımız yok” diyerek dert yanıyordunuz ya,

Peki, ozaman o etkili Türkçeniz ve kesintisiz iletişimle nasıl bağlandınız programa?

Hani “Bomba ve mermi” seslerinden uyuyamıyordunuz ya… Niye konuşmanız esnasında bir gürültü duymadık?

Dikkat edin PKK ve uzantıları devletimizin o bölgede yürüttüğü onur mücadelesine yenileceğini anlayınca “siviller ölüyor, çocuklar ölüyor, katil devlet” demeye başladılar…

Bu diyişlerine de 5. Kol`daki saz arkadaşları hemen hizmet etmeye başladılar.

-Programa katılan öğretmen olduğunu söyleyen kandın bir 5. Kol uzmanıdır, yetiştirilenler bölümüne girer.

-Programın sunucusu adı BEYAZ, kendi Kara Propaganda uzmanıdır, yetişmiş bir sanatçılar bölümüne girer.

-Kanalın sahipleri ve programa katılarak o kadını alkışlayan bazı sanatçılar “çıkarcı kesim” bölümüne girer.

-Programda alkışlayan seyirciler ise “Hiç bilmeyerek alet olanlar” dır ki zaten en büyük yaramız budur.

Bunların sayısı ise oldukça fazladır.

Bu fazlalığın sosyolojik karşılığına ise “YIĞIN” denir.

Ama kimse rehavete kapılmasın!

Biz bu kadar oyuna, bu kadar yığına, bu kadar gaflete ve hatta ihanete rağmen biz  halen çok büyük bir milletiz ve  köklü bir devletiz.

Ve inanın bana ülkemizi asla böldürmeyeceğiz.

Kardeşi kardeşe asla vurdurmayacağız.

Bizim kudretimiz, bizim kardeşliğimiz, bizim vatan aşkımız her türlü 5`ten büyüktür…Vesselam