TÜDİFAK!

Yani Türk Dünyası Araştırmalar Vakfı`nın bağımsızlık sonrası Azerbaycan`da açtığı ve Devlet İktisat Üniversitesi bünyesinde faaliyetlerini yürüten İşletme fakültesi…

Evet , Devlet İktisat Üniversitesi Türk Dünyası İşletme Fakültesi 2014-2015 Mezuniyet törenini Bakü`de yaptı…

Törende olmalıydınız ve hocalarımızın, öğrencilerimizin `TURAN` kokan hallerini görmeliydiniz.

İki türlü `TURAN` kokuyorlardı; birincisi Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı`nın kurucusu rahmet Prof. Dr. TURAN YAZGAN hocam olarak, ikincisi TURAN coğrafyalarının Alperenleri olarak.

Salonda bu vakfın kıymetini yeni yeni anlamış bazı kurum ve devlet yetkilileride vardı ve her biri sanki yılardır vakfa hizmet etmişcesine dilerinde güzel kelimeler yüklüyorlardı.

Olsun.. hiç yoktan buda iyidir, zaten mesele anlaşılır olmak değil mi?

Ozaman kim nerde, nasıl anlamışsa anlasın bizleri yeterki anlasın diyoruz.

Törende Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı adına konuşan Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu`nun duygusal ve bir okardarda bilimse mesajları dikkate okunması gereken mesajlardı.

Tatlıoğlu`nun dikkatle üzerinden durduğu konu ise; vakfın eğitim kurumlarının tamamen Türkiye Türkçesi üzerine misyonunu yürütmesi ve Türkiye müfradatı ile eğitim vermesiydi.

İşte bu mesaj aslında `Türkçe` diyerek yola çıkan vakfımızın, Turan Yazgan`dan Oktay Sinanoğlu`na ve onlardan Atsız`a ve ordan Mustafa Kemal`e ve dahası Karamanoğlu Mehmet Bey`e ve daha ötelere giden karşılıksız Türkçe sevdamızın bir anlamıydı.

Peki neydi benim de görev yaptığım TÜDİFAK`ın Azerbaycan`daki hikayesi?

1991 yılında SSCB ve onunla birlikte komunizm çökmüş, o demir perde enkazları altından yıllarca özlemini çektiğimiz Türkistan coğrafyasındaki Türk Devletlerine Hürriyet yolu görünmüştü...

Bu görünme sürecinde bağımsızlığını ilk ilan eden Azerbaycan ve bunu ilk tanıyan tabii ki, Türkiye oldu daha sonra diğer 5 devletimiz geldi.

İşte bu bağımsızlığı Türkiye`de yeterli görmeyen birileri vardı.

Yani bağımsızlık ilan etmek onu korumak, kollamak, yaşatmaktan daha zor bir sürece gebeydi.

Bu devletlerin ayağa kalkması, yeni dünya düzeninden kendi yerlerini almaları için çok şeye ihtiyaç vardı...

Ekonomik güce ihtiyaç vardı, Ekonomiyi yaratacak bilgiye ve girişimciye ihtiyaç vardı. Milli birliği yaratacak dil birliğine, fikir birliğine ve iş birliğine ihtiyaç vardı, bunların tümden özeti içinde Eğitime ihtiyaç vardı…

İşte o zor ve kritik dönemlerde buralara en içten ve en etkili hamleyi bir kahraman yaptı ve aynen şöyle dedi "İşte tam buraya gideceğiz. Atalarımızın ülkesine! Burası bizim anavatanımız. Ötüken burası. Benim cennet vatanım; tekrar bizlere, bizim sana kavuşacağımız günler uzak değil. Yine Altay'da bahar olacak, mor menekşe yine açacak. Kür Şad'lar Ötüken ormanında avlanacak, yine kağan şölen verecek. Çin surları Türk'ün erkek naralarıyla titreyecek!"

O kahraman işte 22 yıldan fazladır Azerbaycan`da eğitim yapan ve 1300`den fazla mezun veren TÜDİFAK`ın kurucusu, mimarı rahmetli Turan Yazgan hocamızdı.

Hocamızı saygı ve rahmetle anarken sizlere bu eğitim kurumlarımızda yetişen öğrencilerimizin profilini kısaca özetleyeyim:

* Bu eğitim kurumlarından mezun olan her bir öğrenci herşeyden önce bilimsel temeller üzerine oturtulmuş bir düşünce sistemiyle hayata bakan ve bu bakışı önce kendi milletinin çıkarları üzerine yoğuran birer birey olarak dünyada mücadellererine devam edeceklerdir.

* Bu öğrenciler dilde, fikirde, işte birlik şuarı ile gittikleri her yerde milletimizin birer aydın evlatları olduklarını göstereceklerdir.

* ( Kazak, Azer, Özbek, Kırgız, Başkurt, Türkmen…fark etmez) Bu öğrencilerin her biri Atatürk`ün Gençliğe Hitabesi`nden, Oğuz Kağan`ın taşlara yazılmış vasiyetlerine kadar görevlerini iyi bilecek ve bundan asla taviz vermeyeceklerdir.

*Adil ve vicdanlı, hakkını arama konusunda kararlı bir duruş sergileyeceklerdir.

Kısacası; Bu öğrencilerin her biri Türk Dünyasının karanlıta parlayan yeni işıkları olacaklardır.

Çünkü onlar eğiten meslektaşlarım onlara; kendilerini tanıma, kendi hedeflerini bulmalarına yardımcı olma , eğitim hayatlarının her aşamasında onlara artı değer katacak bir anlayışa sahip sevdalı birer çilekeşlerdir.

Çünkü onları; dürüstlük, özgüven ve işbirliği kültürü içerisinde yetiştiren ve sadece kendi milletine değil, tüm dünyaya karşı bir sorumluluk duygusu içerisinde hareket etmelerini gerektiği anlatan bir kadro yani TUDİFAK kadrosu yetiştirdi.

Bu vesile ile, başta Azerbaycan Devleti ve Devlet İktisad Üniversitesine TÜDİFAK`a verdikleri destek için teşekkür ederim.

Bu fakültede görev yapan bütün hocalarıma, fakülte çalışanlarına özverileri, emekleri için teşekkür ederim.

Bizleri yanıltmayan ve yanıltmayacak olan bütün öğrencilerimizi tebrik eder, yeni hayat sürüveninde herbirine başarılar dilerim.

En önemlisi bu fakülteyi kuran Turan Yazgan`ı, o dönem buna izin veren Ebulfeyz Elçibey`i ve 1992`de bu fakültenin kanunnamesini imzalayarak Azerbaycan devleti var olduğu sürece varlığını sürdürmesine destek veren Haydar Aliyeve`i rahmetle yad ediyorum.

Unutmayın!

Geleceğe yönelik yapılacak en güzel yatırım evlatlarımıza yapılacak olan iyi bir eğitim yatırımıdır.

Ve Türk Dünyasının aydınlanması, bu aydınlanma ile bütün insanlığı ışıklandırması bu yoldan geçmektedir.

Selçuk Düzgün