Selçuk DÜZGÜN

Selçuk DÜZGÜN

Tuğrul 'Türkeş' olayı

Tuğrul 'Türkeş' olayı

Tuğrul `Türkeş` Olayı!

Herkes şokta, herkes ne yapacağını ne diyeceğini şaşırmış…

Zira ortada bir camia açısında hayal kırıklığı, diğerleri açısında zafer var.

Biri `Türkeş` soy ismine saygı gereği, ağzını açıp gözünü yumamıyor.

Diğeri açık açık `Bilal`li mi istemiştin ?` diyor.

Oysa bu belli olmayan bir sonuç değildi.

Onu ilk Kıbrıs`ta tanımış ve Türkeş Soy ismine heyecanla karşılamaya gittiğim havaalanında kompleksleri ile yüzleşmiştim.

Ogün içimde akan kızılcık şerbetini zerre zerre hissetmiştim.

Alparslan Türkeş sonrası MHP genel başkanlığı seçimlerinde yaşanılan olaylar ve daha sonrası Tuğrul Bey`in karakterini açık açık ortaya koyduğu halde, ona yeniden merhamet niyeydi?

Sakın bana `Başbuğ`a vefa kandırıldık` demeyin zira en sevmediğim laf budur.

Her şeyden önce Başbuğ`da olsa bu dava bir insanın davası değil, bir milletin bekasıydı… Bu yüzden asla zafiyete yer olmamalıydı.

Ve en önemlisi kandırılanların devlet yönetme ehliyeti yoktur.

Hatırlayalım MHP Genel Başkanlığını yitiren Tuğrul Bey, ilk iş olara ATP`yi kurdu, yetmedi gitti DYP`nin listesinden meclise girmek için her şeyi yaptı.

Devlet Beğ`e her türlü hakaret ettiği halde sonuçta MHP`ye döndü ve milletvekili bile oldu.

Daha sert olayım maalesef Başbuğ Türkeş`ın liderliği, yetiştirdiği nesil asaleti, kendi ailesine sirayet etmemiştir.

Rahmetliden sonra kızları  miras kavgasına düşmüştür.. .

Birinin nikâh şahidi Egemen Bağış olmuştur.

Küçük oğlu AKP`den aday olmuş, nihayetinde en büyük sonuç Tuğrul Beğ`de kendini göstermiştir.

Tüm bunlara rağmen şunu açıkça söyleyeyim ki, bendeki Türkeş sevgisini onun evlatları bile öldüremez…

Eminim rahmetli yaşasaydı şunu diyecekti;

`Oğlum ben sana BAKAN olmazsın demedim ki,  ADAM olamazsın` dedim...

Devam edelim…

Ne yapalım şimdi bunlara hain mi diyelim.
Asla. Ben onlara hain demeyeceğim.

Zira hain diye diye dışladıklarımızın yerine DYP ve ANAP`lıları doldurmamız ne derece doğrudur.

O hain denilenlerin hiç biri MHP`den vazgeçmedi ama MHP milletvekili parti kararına isyan etti…

Öyle ise sorun kimde?

Bu olaya `yok asla olmaz, bu kadarına da pes` diyen benim gibi saf tayfaların aklına da şu tarihi hakikat geliyor;

`Sultan Alparslan Malazgirt`e sefer yapmak istemektedir, Bizans çok güçlüdür Alparslan ince eler, sık dokur ve bir gün Beğlerinden Afşin ile Ersagun Beğ'i gizli bir görüşmeye alır…

"İkinizden birinin hain olması gerekli, bana ihanet edip Bizans'a sığınıp Bizans'ı içten çürütmelidir " der…

Tabii hainlik anlaşmalıda olsa öyle kolay iş değildir…

Sonunda kura çekmeye kakar verirler, kısa çöp Ersagun Beğ`e çıkar…

Ve hemen başkaldırır, hain olup obadan kaçar ve Bizans`a sığınır…

Ersagun Konstantin'de en güzel şekilde karşılanır, ağırlanır ve ordu içerisinde önemli görevler verilir...

1071`de dünya tarihinin en önemli savaşlarından biri olarak yaşanan Malazgirt Meydan muharebesinde Bizans ordusu içerisinde paralı asker olarak savaşan Peçenek ve uz Türklerinin savaşta taraf değiştirmesinin işte bu olayla olmuş ve sonuçta Anadolu ebediyen Türk yurdu olarak tarihe kazılmıştır.`

Elbette ki, bu olayda partilerin Bizans ile alakası yoktur, ama örnek günümüze güzel bir örnektir.

Ve görünen o ki, Tuğrul MHP`nin AKP`ye gönderdiği Ersagun değildir.

Ama bu sonuç göstermektedir ki, MHP`ye gönderilen Ersagun olmuştur…

Öyle ise; Beğ kim?

Komutan kim?

Zafer kimin?

Kim ne derse desin bu sonuç Cumhurbaşkanının gücünün açık açık delilidir.

Beğenirsiniz, beğenmezsiniz Cumhurbaşkanının İstediği yerde, istediği zaman, istediği hamleyi yapabilecek bir teşkilatlanması ve dehası var.

Ve Cumhurbaşkanı çoktan BAŞKAN olmuştur da bunu kabul edemeyenler uzatmaları oynamaktadırlar… Vesselam


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Selçuk DÜZGÜN Arşivi