Türk devletine katil diyen Alçı Habertürk’ten kovulacak mı?

Türk devletine katil diyen Alçı Habertürk’ten kovulacak mı?

Katıldığı televizyon programında 'Türk devletine katil' diyen Nagehan Alçı’da tepki büyüyor.

Beyaz TV’de yayınlanan "Beyaz Futbol" programında “Kusturmalı Boşnak Saksosu” diyerek Boşnaklara ırkçı ve belden aşağı hakarette bulunan Rasim Ozan Kütahyalı'na 10 ay hapis cezası verilmişti.

Kütahyalı'nın sözleri büyük tepki toplamış, kısa bir süre sonra sunduğu programdan da kovulmuştu.

Olayın üzerinden kısa bir süre sonra eşi Habertürk yazarı Nagehan Alçı’da skandal ifadeleriyle gündeme adeta bomba gibi düştü.

Alçı, Habertürk’te yayınlanan ‘Enine Boyuna’ programında devletin 1994’teki uygulamalarına yönelik 'katil devlet' nitelemesini kulandı.

Nagehan Alçı’nın toplumda büyük tepkilere yol açan sözleri:
"Devlet şayet katil devletse ona katil devlet denir. 1990'larda Türkiye katil bir devlete sahipti. 17 bin faili meçhul cinayet yaşandı. 17 bin faili meçhulun olduğu devlet bal gibi katil devlettir."

 

Alçı’nın bu küstah açıklamasının ardından sosyal medya kullanıcıları da Alçı’nın Habertürk’ten kovulmasını ve yargılanmasını içeren paylaşımlar yapmaya başladı.

Sosyal medyada kısa süre içerisinde #NagehanAlçıYargılansın başlığı da TT oldu.

 

İşe o paylaşımlardan bazıları:

 

twit-2-001.JPG

twit-3-001.JPG

twit-4.JPG

tw-5.JPG

tw-6.JPG

 

 

KENDİNİ BÖYLE SAVUNDU

 

Katıldığı televizyon programında Türkiye Cumhuriyeti için 'katil devlet' ifadesini kullanan Nagehan Alçı, bugünkü köşe yazısında kendisini savundu.

Alçı bugünkü yazısında, kendisine yöneltilen eleştirilere, "Türkiye’de devlet kavramını Tanrı gibi gören ve dinsel şekilde kutsayan 12 Eylül-28 Şubat tarzı bir zihniyetin tehlikeli yükselişini yaşıyoruz. Vatan kutsaldır ama devlet değil" yanıtını verdi.

 

17 BİN FAİLİ MEÇHUL YALANI

 

Türk devletinin kendisine ve tarihine kinini, nefretini kusarken bilinç altını ortaya çıkaran ve 'Türk devletinin katil' olduğunu ileri süren Alçı, 17 bin yalanını yeniden dile getirdi.

Peki Alçı 17 bin rakamına nasıl ulaştı? Hangi veri ya da raporlara dayandı?

İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) raporları Alçı'nın yalanını ortaya çıkarıyor zaten.

İHD’nin  1989-2018 yılları arasındaki tüm yıllık raporlarda “Faili Meçhul Cinayetler” başlığı altında, o yıl işlendiği belirtilen faili meçhul cinayetlerin sayısı ve olayın ayrıntısı yer almakta. 

faili-mechul-siyasetcafe.png

Bu cinayetler sadece PKK terör örgütünün yandaşları veya devlet görevlilerinin işlediği ileri sürülen cinayetler değil elbette.

 

Örneğin 2014 yılı raporunda yer alan birkaç faili meçhul cinayet örneğini hatırlatalım:

 

– 10 Ocak 2014’te, Şırnak’ta evinin önünde kimliği belirsiz kişi veya kişilerin silahlı saldırısına uğrayan geçici köy korucusu Hasan Caner (44) ağır yaralı halde kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

– 8 Ekim 2014’te, Mardin Dargeçit Umutlu köyü yakınlarında 7 Ekim günü köylüler tarafından yaralı halde bulunan ve Dargeçit Devlet Hastanesine getirilen Eshan Akdoğan yaşamını yitirdi.

– 17 Ekim 2014’te Van’ın Tuşba İlçesi’nde HÜDA-PAR destekçisi olduğu belirtilen Muhammed Latif Şener (66) adlı kişi işyerinden evine giderken kimliği belirsiz kişilerce ensesine sıkılan kurşunla yaşamını yitirdi.

– 7 Kasım 2014’te, Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde Abdullah Budak (22) kimliği belirsiz kişilerce Karataş Sokak’ta başından tek kurşunla vurularak öldürüldü. Cinayeti “Botan Şehît Rêber Timi” adlı bir grup dağıtığı bir bildiri ile 8 Kasım 2014’te üstlendi.

 

Yine benzer şekilde 2012 raporunda da bazı cinayetler not düşülmüştür:

 

– 19 Ocak 2012’de Hakkâri’de Bulvar Caddesi üzerine döşenmiş bombanın polis servisinin geçişi sırasında patlatılması sonucu ağır yaralanan Zeki Yeşil kaldırıldığı Hakkâri Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. Patlamada yedisi polis memuru 27 kişi de yaralandı.

– 4 Mart 2012’de 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi sonrasında Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde Siyasi Şube Müdürü olarak görev yapan eski Asayiş Daire Başkanı Hasan Eryılmaz (63) Ankara’da İncek Bölgesi’nde aracıyla seyir halindeyken kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından durdurularak başından tek kurşunla öldürüldü.

– 2 Nisan 2012’de, Elazığ’da bir haftadır kayıp olan Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde görevli kadın doğum uzmanı 47 yaşındaki Doç. Dr. Bilgin Gürateş’in   Gümüşkavak Mahallesi’nde cesedi bulundu. Elleri ve ayaklarının bağlı, boynunda ip bulunduğu ve kasığından tabanca ile vurulduğu belirlenen Gürateş’in yüklü miktarda borçları nedeniyle tefecilerin eline düştüğü ve borç- alacak yüzünden öldürüldüğü üzerinde duruluyor. Cinayeti itiraf ettikleri öne sürülen gözaltındaki 2 şüphelinin polisteki sorgusu ise devam ediyor.

– 16 Mayıs 2012’de Şırnak’ta AKP Merkez İlçe Başkan yardımcılığı görevini yürüten Ali Kılınç (48) evinden çıktığı saatlerde kimliği belirsiz kişi veya kişilerin açtığı ateş sonucu ağır yaralı halde kaldırıldığı Şırnak Devlet Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.

– 17 Ağustos 2012’de Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde silahlı saldırıya uğrayan AKP Şırnak Milletvekili Mehmet Emin Dindar’ın kardeşi Ramazan Dindar ağır yaralı halde kaldırıldığı Cizre Devlet Hastanesi’nden Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edilirken yolda yaşamını yitirdi.

Raporları okuduğunuzda, bunlar gibi birçok cinayetin işlendiğini, büyük ihtimalle terör örgütünün saldırılarında hayatını kaybeden insan sayısının hiç de azımsanmayacak bir sayıda olduğunu görebilirsiniz.Yani bu yalanın en çok sahiplenmesi gereken yapılardan bir tanesi bile somut bir şekilde “17 bin faili meçhul var” diyemezken, bazılarının bu şekilde konuşması, açık bir psikolojik savaş faaliyetinden başka bir şey değil de nedir?

 

Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini aşağılayan ifadeler kullanan Nagehan Alçı'nın Habertürk'teki işinden kovulması ve bir an önce yargılanması isteniyor.

 

60086.jpg

60116.jpg

 

siyasetcafe.com

 

 

 

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.